Londra’nın eski, tarihi kıymeti ve zenginleriyle bilinen önemli otellerinden, ülkenin ilk lüks oteli, Savoy Oteli 6 Ağustos 1889 yılında açıldı. Doğum gününde bu enteresanlıklar barındıran ve hala ayakta duran tarihi eser kıymetindenki otelden bahsetmek uygundur? 133 yaşındadır…
Otel tiyatroların ve gösterilerin yoğun olarak izlendiği bir çağda zengin Amerikalıların konaklaması için inşa edilmiştir. Bir nevi güzel İstanbul’un Pera Palace’ı gibidir. Doğunun gizemini merak eden ve Oryantalizm ateşi ile kavrulanların Kralların Treni veya Trenlerin Kralı Şark Expresi (Orient Express) ile İstanbul’da gözlerini açması gibi. Bu haliyle şahane değil mi?
Kadınların evin dışında, cemiyet içinde yemek yedikleri ilk yerdir. Hoş olmasa da bir de sigara içtikleri ilk yerdir, gizlemeye gerek duymadan.
Londralı taksi şoförlerinin tüm sokakları ezbere bilme kuralının yanında bir de 25 feet, yani 8 metre yarıçapında bir dönüş yapabilmeleri zorunludur. Bu zorunluluk Sovoy Hoteli’inin avlusunda dönebilme kuralından gelir.
Bir de Britanya Adası’nda soldan sürüşün değil de sağdan sürüşün olduğu tek yerdir, o sebeple şoför tarafından inilmelidir.
Başka ilginç şeylere ve rekorlara da sahiptir. Mesela üklenin elektrik ile çalışan ilk asansörü, ilk yatak odası içinde banyonun kullanıldığı yerdir…ebeveyn banyolu. Bir de tabi elektrikle aydınlatılan ilk oteldir. Yetmedi, musluklarından daimi sıcak ve soğuk su akıtan ilk otelidir. Daha sonra da temsil ve ağırlama eğitiminin verildiği okul açan da dünyanın nadir otellerindendir, 267 adet odası için.
Otel ünlüleriyle de ünlüdür. Kimler kalmadı ki bu otelin ilginç, savaş tecrübe eden lüks odalarında; Audrey Hepburn, Bob Dylan, Christian Dior, Coco Chanel, Frank Sinatra, Louis Armstrong, Marilyn Monroe, Claude Monet, Charles de Gaulle, Winston Churchill…
…ve tabi zevk, kadın ve alkol tutkunu Kral 7. Edward…unutmadan Kraliçe II. Elizabeth kocası Prens Philip’i ilk defa Sovoy Oteli’ndeki bir düğünde gördü. O sebeple çoğu zaman kapalı olan ve etrafından dolanarak tecrübe edebileceğiniz kraliçenin özel ibadetine ayrılmış şapelcik de ona aittir.
Oscar Wilde da kaldı…
Otelden ayrılırken…‘Sevgili çocuk…Buradaki faturam bir haftalık 49 Sterlin’dir. Korkarım ayrılmak zorundayım-para yok, kredi yok ve kurşun gibi ağır bir kalp’ diye bir not bırakır Lord Alfred’e. Bu notla beraber otelin personeli Wilde’ın müstehcen davranışlarının detaylarını anlatmaları için mahkemeye çağrılmışlardı.
Kaspar’ı unutmamalı…Art deco uslubünde siyah renkli bir kedi heykeli vardır otelde. 13 rakamının kötüyü çağırması ve kötü şans getirmesi nasıl da herkesi ürküttü. İlginç hikayesi şudur; Afrikalı bir ‘Elmas Kodomanı’ 1898 yılında 14 misafirin katılacağı bir yemek daveti verir. Son anda bir kişi katılamayınca 13 uğursuz sayısına düşer davetli sayısı ve denir ki ‘kim masadan ilk kalkarsa ilk o ölecektir.’ Bu sanayici de bu kadar saçma birşey olamaz der ve masadan kalkar, iki hafta sonra da silahla öldürülür. Herkes şok olur, ne kadar düşmanı vardı kimse düşünmez…
Kedilerin şahı Kasper da bu şekilde doğar. Otel ününe leke sürmemek ve olası bir 13 kişilik yemek rezervasyonu yapan grubu memnun edebilmek için masalarını 14. kişi ile sigortalamak gerekliliği Kasper’ı doğurdu. Boğazına da mendil bağlıdır. Böylece daha sonraki yıllardaki ölümlerin önüne geçilmiştir. Yemek vakti değilse Kasper girişte kedi olarak durur.
Sokakların aydınlatılması ile ilgili de duymaktan hoşnut olacağınız bir hikayesi var. 1800’lü yıllarda sokak aydınlatmasının başladığı zamanlarda Joseph Webb isimli bir mühendis şahane bir buluş yaparak Londra’nın kanalizasyonundaki kötü kokulu metan gazını kullanarak sokakların aydınlatılmasında kullanmaya başladı. Yani insan dışkısı ile aydınlatma. Kanalizasyon gazı ile alışan bu sokak lambalarının en son örneğini işte Sovoy Oteli’nin arka sokağında, Carting Lane üzerinde görebilirsiniz. Ayrıca bu caddenin takma adı da Farting Lane’dır..Yani Osuruk Sokağı…Geçince önünden bir tur atmak faydalı olabilir.
Otel konaklaması kaç lira? Hafta sonu 1000 İngiliz parasından biraz yüksek bir fiyata kalınabilir, tecrübe etmek isterseniz hafta içi daha tenha ve daha uygundur konaklama ücreti, 800 veya 900’e kadar indiğini görürsünüz. Hem tarihi bir binayı tecrübe etmek ve tabi hem de Thames Nehri’ne doğru uyumak, yıkanmak, içecek yudumlamak….
Kalamazsanız kahvaltı yapalım o halde, 19 Pound karşılığında 2 yumurta kırığı ve bir sosis kahvaltıda ne işi olduğunu hep merak ettiğim İngiliz fasulyesiyle…
Son olarak da sahibini merak etmelisiniz! Suudi kraliyet mensuplarından işadamı ve hayırsever Prince Al-Waleed bin Talal…Times Dergisi tarafından dünyanın 100 en etkili kişisi seçildi, tehlikeli demedi.