Buckingham Sarayı’nın ön cephesini, balkonunu ve baktığı Victoria Anıtı’nı kim bilmez, kim önünde poz vermemiştir?
Peki mimarı? Sir Webb beyi?
Eserleri tabi irili ufaklı ve bir yerlerde mutlaka karşınıza çıkar niteliktedir, bazı ünlü bina cephelerinden Britanya'nın taşrası şehirlere kadar. Worchester’dan Aberdeen’e Birmingham’dan Devon’a ve hatta Dublin'de bile eser bırakmıştır. Yani Galler, İskoçya ve İrlanda bile nasibini almıştır hatta.
Elbette en mühimleri Buckingham Sarayı, Amirallik Binası, Victoria ile Albert Müzesi ana binasıdır.
O halde Sir Aston Webb’in ölüm yıl dönümünde Buckingham Sarayı’nın önündeki göbek ve göz alıcı heykel grubuna bakmak uygun olur…ayrıntısıyla.
Antik dönemden beri ürkütücü canlılar, mitolojik karakterler şehir, bina ve evlerin önünde sergilendirler ki bazen koruma, düşmanı ürkütme, hırsızın fikrini değiştirme gibi polis vazifesi görürken bazen de esenlik getiren, güç ve itibarın simgesidirler ta antik Çin’den Roma’ya ve modern imparatorluk ve devletlere kadar.
Buckingham Sarayı'nın ön cephesi önceleri tren istasyonu gibiymiş ve önünde anıtsal bir heykel grubunun olması uygun bulunarak Amirallik Binası’na kadar her türlü inşaat ve anıt yerleştirme işi mimar Aston Webb’e verildi. İmparatorluğun her yanından da bu projenin finansmanı için bağış geldi, hatta o kadar çok geldi ki gerekenden daha fazla para birikti; Amirallik Binası inşa edildikten sonra Buckingham Sarayı’na doğru gelindi ve Victoria Anıtı tamamlandı.
1911 yılındaki açılışa Kraliçe Victoria’nın torunları birkaç sene sonra savaşa tutulan Kral 5. George ve Alman İmparatoru 2. Wilhelm katıldı. Diğer kraliyet mensupları ve Parlamento üyeleri hazır bulundu ve elbete Winston Churchill bir konuşma yaptı. Kral da babaannesinin etkilerinden, halk arasındaki popülerliğinden söz etti, ne de olsa sadece Britanya Kraliçesi değil Hindistan prensesi idi aynı zamanda.
Tüm bunlar 30 dakika sürdü ve anıt kullanıma açıldı.
Anıt daha sonra kullanıldı ama en kıymetlisi Kraliçe 2. Elizabeth’in 2002 yılındaki 50. ve 60. yıl başa geçme tören ve kutlamalarının yapıldığı yer oldu. İki buçuk tonluk havai fişek gösterileri, Elton John ve Paul McCartney gibi sanatçıların konser verdiği yer oldu. 2012 yılında da Londra Olimpiyat Oyunları’nın vitrini ve sporcuların yürüdüğü alan oldu.
Ayrıca Kraliçe ve Kral’ın resmi doğum günlerinde Kraliyet Hava Kuvvetleri uçaklarının selam uçuşu yaptıkları yer oldu.
Zaten sarayın balkonu da hanedan üyelerinin halkı selamlama yeridir ve aslında bu amaçla yapılmıştır. Savaş sonrası kutlamaların, ulusal duyguların karşılıklı hissedildiği yerdir, kraliyet mensuplarının evlendikten sonra halkı selamladığı yerdir.
O halde anıt tam yerindedir; heykel grubuna ve anlamlarına gelirsek ortada tabi anaç hali ile Kraliçe Victoria var ama en heykel grubuna en tepedeki kanatlı zafer tanrıçasından başlamak gerekir. Bu en tepedeki Zafer meleği dikkatten kaçmaz ve her fotoğraf karesine girse yeridir.
Onun altında elindeki pusula ile kuzeyi gösteren ‘metanet’, elinde tokmağı ile ‘cesaret’ uzak ama ne kadar çekicidir.
Altlarında ise imparatorluğu temsilen iki tane kartal var. O kadar uzağı seçebilen kanatlarının görkemini fark eder.
Hemen altında ise Kraliçe Victoria...her iki tarafta.
Şehre doğru bakan tarafta kraliçe olarak saraya bakan tarafta ise annelik rolüyle oturur haldedir. Adalet ve hakikat ile beraber…Heykeltraşa göre kraliçenin etrafını saran bu heykeller onun niteliklerine adanmıştır.
Londra’nın en ünlü aslanları nerededir diye ararsanız bir grubu buradadır. Dört aslan yine dört figürle en altta yer alır ki zeytin dalı tutan genç kadın BARIŞ, meşale tutan genç erkek TERAKKİ, orak tutan kadın TARIM ve çekiç turan demirci ustası da İMALAT der.
Dipteki su havuzları, su perileri ve at gövdeli diğer deniz canlıları da Britanya İmparatorluğu’nun deniz gücüne, denizlerdeki egemenliğine ve başarısına işaret eder.
Heykeltraş Thomas Brock elinden çıkarak bir hanedan başı için yapılan en yüksek ve görkemli anıttır.
Sanatsal kıymeti Muhafız Alayı törenlerinin, nöbet değişimlerinin gölgesinde selamlar gelip geçenleri.