Mensubu olduğunuz ülkenin pasaportunu elinize alıp ilk sayfadan son sayfaya kadar çevirmemiş olamazsınız…ülkenin güzellikleri, değerli insanları ile süslenmiş sayfaları değil mi?
Peki ilk pasaport ne zaman kullanıldı? Kim tarafından ve kimin için basıldı? Kimler pasaport kullanır? Bu soruları sorduğunuzda 381 yıl önce bugün başlayan uygulama karşınıza çıkar. Bu sayede dünyanın en kıymetli pasaportlarından birisi kabul edilen Birleşik Krallık Pasaportu’nun üzerinde neler ve kimler var bakalım dedim…
Dünyada ilk pasaport uygulaması Milattan Önce 450 yılında Tevrat’ta ‘üst düzey bir görevlinin nehrin karşı yakasına geçmesi’ne dair izin belgesi diye düşünülse de bu ilk pasaport olarak kabul edilmez. İlk pasaport asılan İngiliz Kralı I. Charles zamanında, 18 Haziran 1641 yılında basıldı. 1794 yılından beri ise basılan her pasaportun kaydı tutulur. Ülke dışına çıkan herkesin sahip olması gereken bir belgedir. Birleşik Krallık standart pasaportu 34 sayfadır ve Birinci Dünya Savaşı’ndan beri resimli olmak zorundadır.
Türkiye’nin aksine Britanya pasaportunda daha çok buluş yapan ve günümüzde hayatımızı kolaylaştıran şahıslar, mimarlar ve sanatçılar olduğunu görürsünüz. Yani Britanya’dan dünya sahnesine taşınan kıymetler.
Matematikçi ve bilgisayar programcılığının temeli kabul edilen Ada Lavelace, Shekespeare ve kıymetli Globe Tiyatrosu, Antony Gormley ve Quantum Cloud isimli heykeli, Westminster Parlamento binası, İskoçya’nın Falkirk Tekerleği, Belfast’ın Titanik’i…
Ayrıca Edinburgh Festivali, Karayipler Festivali, Çin Yeni Yılı Kutlamaları ve Asya Kültürü Kutlamaları da diğer bir sayfada…yani çok kültürlü bir imparatorluk.
Yetmedi! İngiliz gülü, İskoç eşekdikeni, Galler nergisi ve İrlanda yoncası…Filigranlar yani. Sahtesinin basılmasına önlemeye dönük filigranlar…watermark desem belki daha iyi anlaşılır?
Edebiyat, sanat ve sanatçılar…
3 boyutlu Shakespeare portresi en bilinen ve Britanya Pasaportu’nda olması en doğal kabul edilen şahıstır. Eserleri de devamındadır.
Ressam John Constable ve rekor fiyatla satılan İngiltere’nin en ünlü tablosu ‘The Hay Wain’. Bu tabloyu görmek için Londra Ulusal Galeri’ye gidebilirsiniz. Ama çiftliğin yerinde olduğunu şaşkınlıkla tecrübe etmek için ise Ipswich şehrindeki Flatford Köyü’ne gitmek gerekir. Eserindeki manzaranın 200 yıl sonra aynı şekilde durduğunu hayranlıkla seyredebilirsiniz.
Buluşlar…bulan büyük şahıslar…insan eliyle yapılan şahane binalar…
Mühendis George Robert Stephenson ‘Buharlı Tren’in mucididir ve pasaporta basılan buluş yapan şahıslar arasında haklı yerini almıştır. Bu ilk lokomotif Londra Bilim Müzesi’ndedir ve toplu taşımanın, her gelir grubundan kişilerin uzak mesafe gidebilmesinin sembolü gibidir.
Mimar Sir Giles Gilbert Scott ile başlayan ve günümüzde 12 metro hattı ve 300’den fazla istasyonuyla Londra Metrosu ama bir de tabi 21 yaşında yarışma kazanarak tasarladığı Liverpool Katedrali, Art Deco tarzının en kıymetli temsilcilerinden Battersea Elektrik Santrali ve anıtlar kurulu tescilli K2 Kırmızı Telefon Kutusu. Yani yerli ve yabancı herkesin beğendiği koca mimar Scott.
Peki..John Harrison? Kendi kendini yetiştiren saatçidir ki icat ettiği saatlerle uzun süreli deniz yolculukları yapılabilir olduğu gibi güvenli de olmaya başlamıştır. Tamamen ahşap bu saati Greenwich Kraliyet Gözlemevi ile aynı sayfayı süslüyor bugün.
Bournemouth şehrine güneşlenmeye gidince Mimar Scott…Elisabeth Scott tarafından yapılan Pier Theatre binasının da pasaportu süslediğini ve bir çok ünlü sanatçının burada sahne aldığını hatırlayabilirsiniz.
‘The Penny Black’ isimli dünyanın ilk posta pulunu da unutmamak gerekir. Hemen belirteyim bu ilk pulun üzerinde bir kadın vardır…ihtişamlı Kraliçe Victoria…daha dul kamamışken, kendini aşırıyı yemeğe ve siyah rengin kasvetine kaptırmamışken…Tanrıça Athena gibi adeta. Bu pul da Britanya Pasaportu sayfalarını süsler.
Bir de bir pasaportu değerli yapan şey nedir diye düşünürüm öğrencilik yıllarımdan beri…kaç tane ülkeye vizesiz girdiği ile alakalı olmalıdır. Britanya Pasaportu bu bakımdan da dünya rekoruna sahiptir, tam olarak YüzYetmişÜç ülke…Bu kadar ‘visa free travel’ sunan bir pasaport daha yoktur. Çünkü prensiplerinden vaz geçmiyorlar, düşman edinmeye çalışmıyorlar…