Sadece sanat değil, aynı zamanda insan hakları, hayvan hakları diyorsanız, savaşa karşı verecek bir oyunuz varsa, sahillerden dağlara kadar çevrenin muhafazası için nefesinizi harcıyorsanız ve de bir de kadın iseniz bu sergiye gitmelisiniz…kanaatimce!

13 Eylül 2023 tarihinden 21 Ocak 2023 tarihine kadar, 100’den fazla eserle beraber hem de. Regent Caddesi 84-86 numarada.

Yoğun olmayan zamanda giderseniz 17.50 İngiliz lirası ve 12 yaş altı ücretsizdir, öğrenciler de 15 liradan…

Az bilinen bir yöntem benimsediği, politik mesajlar verdiği, toplumsal ve sosyal konulara değindiği ve bunları ansızın bir duvarın üzerinde konuşturduğu için daha çok ses getirdi.

Devamında kim olduğuna dair gizem de aralanamadığı için daha da merak edildi.

Acaba kadın mıdır erkek mi?

Toplumun sesi olmaya devam etsin, görsel olarak güzel şeyler ortaya çıkarmasının yanında zekasını kullanması ve bizi düşünmeye sevk ettikten sonra...

Sanatıyla büyülesin de cinsiyetinden bize ne…

O zaman sergiye gitmeden önce birkaç eserine göz atmak iyi olmaz mı? En ünlülerinden…birkaç tane…

Balonlu Kız ve Balon Kız ile başlayalım o halde, her iki eserinde de kız ve balon var, kaçan kırmızı balonlar…kaçan fırsatlar, hayaller, ümit, çocukluk…peki yaşamdan ve andan zevk almak? Sanat yorumcularına sormalı ama özgürüz elbette eserin önünde geçireceğiniz dakikalarda neyi hayal ettiğimiz husunda…

25 milyon Pound’a alıcı bulmasının ilginçliği kadar eserlerinin satışından kazanç sağlamayıp kazancı yardım kuruluşlarına aktarmasıdır.

Bence Çiçek Atan Adam mutlaka bilinmeli, görülmeli ve analizi yapılmalıdır. İlle de bir şeyler atacaksak çiçek atalım o halde diye bir mesaj vermiyor mu?

Nasıl da balonda kız ve bir şey atan erkek olarak çizilmiş! Ala bir algı. Yani erkeklerin içinde de pozitif bir potansiyel olduğuna mı işaret ediyor acaba? Kim bilir!

Ya fare severliğine ne demeli?, aslında sıçan, daha dehşet saçanı, daha ürkütücü olanı…164 tane fare ne anlama geliyor? İşte sergide bu konuya da eğilmek gerekir.

Farelere bu kadar yer vermesini kendisi ‘küçük insanların, istenmeyenlerin ve sevilmeyenlerin zaferi…’ olarak nitelendirmesi de ne kadar acayip ama enteresan ve hatta çekici bulan da var.

Ama mesaj yine çok açık; dünyada hala 2 milyara yakın insan içme suyuna sahip değil ve fare de bu pisliğin merkezinde ve sefilim krallığının başında algılanıyor.

Bir de tabi ‘Show Me The Monet’ eseri var, şaşırırsınız, üzülürsünüz…Tüketim toplumu, umurunuzda olmayan kirlilik ve bunu kabullenme hali…

Söyle noktalayayım; sergiye gidin, adı bilinmiyor Banksy’nin…

Tabi konuştuğu kadının cinsiyetinden önce insan olduğunu dikkate alan beyler de ziyadesiyle hoşlanacaklar zannımca…