KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Rauf Denktaş’ın cenaze törenini başlangıcından, sonuna dek izledim..
Tabii TV’lerden..

ADA’dan Habertürk’e, NTV’den CNN Türk’e, BRT’den SKY Türk’e her kanalda gezindim, bazılarında dakikalarca kaldım.. Bazılarına göz gezdirdim.. Türkiye’den gelen TV kanallarının deneyimli muhabirleri, yorumcuları ile Kıbrıs Türk kanallarına zaman zaman fark attığını yazmadan edemeyeceğim..Stüdyoda, Denktaş ile yakın çalışan diplomatların, yazarların, akademisyenlerin anıları gerçekten tören yayınına ayrı bir hava kattı..

Kıbrıs Türk kanalları ise kendi muhabirleri ile ev sahibi olmanın avantajını güzel kullanarak, katılanlar, geçilen yerler konusunda daha doğru, ayrıntılı bilgi verdiler..Halkın nabzını birebir yoklayarak, ekranlarına yansıttılar..
Pazartesi gününden , Merhum Denktaş toprağa verilene kadar insani boyutuyla gözlerimizi yaşartan çok sahne gördük.. Beni en fazla etkileyenleri, 67 yıllık vefakar eş Sayın Aydın Denktaş’ın bitkin ama vakur tavrı.. Askerlerin omuzlarında veya top arabasında askerlerin naaşı çekişi.. Ve rabbıyla, toprağıyla buluşmada, naaşın üzerine atılan topraklar oldu..Bir de Denktaş ailesinin çocukları ve torunlarının son ana kadar cenazeye öncülük etmesi , onbinlerle gerçekleşen, halka malolan  cenaze töreninin, bence en özel , ailevi görüntülerindendi..

İngiltere’de yaşayanlar, buradaki törenlerin nasıl dakik, cetvel muntazamlığıyla yapıldığını bilirler..
İngilizler dendi mi seremonilerin kralı akla gelir.. Milim şaşmazlar. Herşey dakikası dakikasına uyar, kimse bulunduğu yerden söylenene kadar ayrılmaz.. Ne yazıldıysa programda, aynen uygulanır. Atılan adımların sayısı bile önceden hesaplanır..

Tam tamına olmasa da, Kurucu Cumhurbaşkanının cenaze töreninde bu havayı gördüm.. Hele Salı günü Cumhurbaşkanlığı köşkünde başlayan, topçu arabasında askerlerin çektiği ağır adımlarla Cumhuriyet Parkında noktalanan  törendeki ağır, ciddi, muntazaman hava bana İngiltere’de alışık olduğumuz törenleri anımsattı..

Töreni hazırlayan tüm ekibi kutlamak istiyorum. Ayrıca, cenazenin geçtiği tüm yollarda toplananları da. Ne bir taşkınlık gördük, ne bir bağrışma, ne de çıkan bir olay.. Olmaz demeyin, en üzücü olaylarda bile bazan nahoş olmayan şeyler yaşanabiliyor..
TV izleyicisi olarak gözlemlediğim, bir ulusun, top yekün 7’sinden 70’ne, kadını, çocuğu, yaşlısı, genciyle kenetlenip, bir büyüğünü son yolculuğuna uğurlamasıydı..

Günlerdir merhum Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türkleri, Türk ulusu için ne ifade ettiği yazılıyor.. Yıllarca da yazılacak.. Ancak gerek Kıbrıs’tan, gerek Türkiye’den her siyasi kesimin, her katmanın bu cenaze için bir araya gelmesi, tek yumruk olması Denktaş’ın geride bıraktığı en güzel miras..

Cenazeden sonra oğul Serdar Denktaş’ın “ Babam ölümüyle biz Kıbrıslı Türklere bir toplum olduğumuzu yeniden hatırlattı” sözleri, bana çok anlamlı geldi..

Evet, bu sene Kıbrıs’ın geleceği için çok kritik bir yıl.. Önümüzdeki hafta iki toplum lideri Amerika’da yeniden bir araya gelecek..Denktaş’ın böylesine bir zamanda vefatı, bu yönden de önem taşıyor..Önümüzdeki günlerde bu konuda daha ayrıntılı bilgi edineceğiz..

Kuzey Kıbrıs, tarihinin en büyük kahramanını toprağa verirken, böylesine büyük bir devlet törenini dosta , düşmana sergilediği için gurur duymalı..

Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı, adına, şanına yakışır bir törenle uğurlandı.. Bunu gerçekleştirenleri candan kutluyorum.. Lütfen bu birlikteliği, bu acıdan çıkan olumlu bir uzantı olarak devam ettirin..