Yeniden Rusya Devlet Başkanı olan Vladimir Putin\'in %63\'lük oy oranına ulaşmasına rağmen seçim sonuçlarına yönelik spekülasyonlar nedeniyle bir süre daha iç siyasetle meşgul olacağı anlaşılıyor. Tıpkı aralık ayında yapılan parlamento seçimlerinin ardından olduğu gibi, başkanlık seçimleri sonrasında da seçimin \'hileli olduğuna dair\' bir yığın bilgi, haber kanallarına akıyor.
Sokaklarda yer yer protesto gösterileri yapılıyor. Buna karşın ortada açık bir gerçek de var. Putin 4 ay içerisinde oy oranında %15 civarında bir artış sağlamış durumda. Bu oldukça önemli bir zafer. Bu sonucun ne kadarı hileden, ne kadarı sandıktan çıktı bilinmese de, rakamlar bu seçimin Putin açısından tam bir gövde gösterisi olduğunu söylüyor.
Seçimlerde gözlemci görevi gören AGİT temsilcileri ise seçim sonuçlarına hayli tepkili. Nitekim misyon başında bulunan Heidi Tagliavini yaptığı daha ilk açıklamada sandık sonuçlarından çok, kampanya koşullarındaki adaletsizliğe değiniyor ve resmi makamların şeffaflığı sağlamak için çaba göstermesine karşın seçim sürecinin doğruluğu hakkında yaygın bir güvensizliğin hakim olduğundan bahsediyordu. Seçim sandıklarının açılması ve oyların sayımı milyonlarca Rus tarafından internet ortamında naklen izlenmesine rağmen uluslararası gözlemciler tatmin olmamışlardı.
Bu iddialara en belirgin kanıt ise Çeçenistan\'ın bir bölgesinden geldi. Seçmen sayısının 1389 olduğu bölgede Putin\'e verilen oyların sayısının 1482 olması ve Putin\'in oy oranının %107\'ye varması trajikomikti. Lakin hemen çözüm bulundu ve yanlışlık yapıldığını açıklayan otoriteler tarafından yenilenen sayım sonucunda oyların tamamı Putin\'e yazıldı. Daha önceki seçimde rakip adaya giden 1 oy ise yok oluvermişti. Kuşkusuz bu olay özellikle Batı medyasında önemli bir yer buldu. Seçimlerin meşruiyeti konusunda tartışma yaratabilmek adına bu olay çok değerli bir örnekti ve gayet verimli bir biçimde kullanıldı.
Tüm bu iddialara karşın Rusya\'da seçimlere giren 5 adaydan 4\'ü uzlaşma görüntüleri vermekten kaçınmadılar. Milyarder işadamı Mihail Prohorov, Adil Rusya hareketinin lideri Sergey Mironov ve şahin kanattan LDPR Bbaşkanı Vladimir Jirinovski, bir araya gelerek Putin\'in zaferini kutlamaya başladılar bile. Sadece %17.8 oyla ana muhalefeti oluşturan Komünist Partisi lideri Genadi Zyuganov seçimlerde hile olduğunu ve seçim öncesi rüşvetle beslenen devlet çarkının Putin lehine çalıştığını iddia ederek sonuçları tanımayacağını açıkladı. Nitekim sokaklara dökülen yaklaşık 15.000 muhalifin önemli bir bölümü de Komünist Partisi\'ne destek verenlerdi.
Sokaklar seçim sonrasında hareketlense de birçok analist sonuçlara tepki göstererek sokağa dökülen muhalefetin, eylemlerini fazla uzun sürdüremeyeceğine inanıyor. Her şeyden önce tepki, parlamento seçimleri sonrasındaki kadar şiddetli ve organize değil. Seçilen de Birleşik Rusya Partisi\'nin sıradan vekilleri değil, Putin; yani daha önce iki dönem bu görevi yapmış ve Rusya\'yı yeniden ayağa kaldırmış bir politik kimlik.
Kaldı ki, Rusya\'daki demokrasinin sınırları olduğunun herkes farkında. Putin\'in \'bakın ne kadar demokratım. Beni eleştirmenize izin veriyorum\' mealinden kimi sözleri durumun ne kadar kontrol altında olduğunu gösteriyor. Buna karşın seçim sonuçlarını gözyaşlarıyla karşılayan Putin figürü ise çok alışıldık bir resim değil. Medyada seçim sürecinden daha fazla tartışılan bu yeni Putin portresi çoğumuz için o kadar tuhaf ki, gözyaşlarının rüzgardan mı, soğuktan mı, yoksa göz nezlesinden mi olduğu konusunda bahisler bile oynanmış vaziyette. Putin ise zafer nedeniyle yaşadığı coşkudan ağladığını resmen itiraf etmekten çekinmiyor. Her zaman sportif ve sert bir görüntüyle kameraların karşısında geçen Rusya Devlet
Başkanı\'nın gözyaşlarının timsahlıktan mı kaynaklandığını, yoksa bundan sonra çizeceği şefkatli bir politik portrenin emaresi mi olduğunu hep birlikte göreceğiz.
(AKŞAM)