Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı bünyesinde Türkiye dışında yaşamakta olan TC vatandaşları ve Türkiye kökenli insanların sivil toplum alanında oluşturdukları örgütlere ve politikacılara yönelik oluşturulan birim tüm eksikliklerine ve pratik deneyimler sonucu gerçekleşmesi gereken yapısal değişiklik ihtıyacına rağmen yararlı bir kurum.
Elbette baştan oluşturulurken yurtdışındaki tüm insanlarımızın tamamına daha iyi ulaşabilecek “renkli” bir uzman ekip oluşturulsaydı bugün çok daha başarılı olabilirdi. Ancak ben pragmatik olmaktan yanayım. Hiç olmamasındansa şu andaki haliyle varoluşu da onlarca yıl yurtdışında yalnız bırakılan insanlarımız açısından bir kazanç.
İnşallah hem bu birimin bunu mümkün kılmasıyla çalışmalara geniş kesimlerin katılmasını sağlayarak yurtdışında yaşamakta olan insanlarımızın sıkı “network bağları” ile hem de sorunlarını çözme konusunda hem de söz konusu Türkiye olduğunda bilgilenmeleri sağlanarak “hassaslaşmaları” onlar için de Türkiye için de ve de yaşadıkları ülke ile Türkiye’nin ilişkilerinin gelişmesi için çok değerli.
KKTC’de de Türkiye’nin olumlu deneyiminden yola çıkılarak bu tarz bir birim oluşturulması çok doğru.
Çünkü bu alan Dış İşleri Bakanlığı’nın faaliyet alanı değil. Hatta bu amaçla bütçe kaynağı bile yok bildiğim kadarıyla.
Daha önce Türkiye’de bu alanda hata yapmıştı.
Dış Türkler Birimi kapsamındaki işleri Dış İşleri Bakanlığı bünyesinde büyükelçilikler ve konsolosluklar ile organize etmeye çalışmıştı. Hatta bir ara MGK Sekreteri olan “Paşalar” yurt dışında gezip “anlamadıkları konular” üzerine konuşarak yararlı olmaktan çok daha fazla insanları birbirinden koparıcı sonuçlara neden olmuşlardı.
KKTC için de yurt dışında yaşamakta olan Kıbrıslı Türkler aynı Türkiye için yurt dışında yaşamakta olan Türkler gibi çok önemli!
İngiltere ve de özellikle Londra’da ve Avustralya’da yaşamakta olan Kıbrıslı Türkler ile hem onların KKTC’deki askerlik ve benzeri sorunlarıyla hem de yaşadıkları ülkelerdeki eğitim ve benzeri sorunlarıyla ilgilenecek aralarında bizzat onların içinden çıkmış değerli uzmanların olduğu bir birim çok yararlı olacaktır.
KKTC’de bu konunun bir şahsa odaklı olarak tartışılması konunun yanlış olduğu anlamına gelmemeli.
Elbette böyle bir birimin başında oturacak kişinin entelektüel konumu, bürokrasi alanındaki mesleki tecrübesi, anadili gibi pürüzsüz konuştuğu en az iki dil, özellikle İngiltere ve Avustralya’da yaşamakta olan Kıbrıslı Türkler’in geniş bir kesiminin sevgi ve saygısına sahip olması, hem birlikte çalışacağı uzmanlar hemde uluslararası muhatapları nezdinde imajını güçlendirecek CV’si bir olmazsa olmaz.
Bu birimde çalışacak uzmanlar da çok titiz seçilmeli. Kimin yakını ya da hangi partinin yandaşı olduğundan çok daha önemli olanı konuya hakim olmaları ve yurtdışındaki Kıbrıslı Türkler ile onları iyi tanıyanlar olarak iyi bir diyaloğa sahip olmaları önemli kriterler. Yabancı dilde sadece konuştukları değil aynı zamanda gerektiğinde kitap yazacak kadar becerikli oldukları bir alan olmak zorunda.
Bu derece titiz oluşturulursa KKTC Dış Türkler Birimi karşı olunması değil desteklenmesi gereken bir kurumdur bence.
Bu birim oluşturulmadan İngiltere ve Avustralya’daki sivil toplum örgütlerimiz ve Kıbrıslı Türk kökenli politikacılarla toplantılar yaparak önerilerini almak çok yapıcı bir tavır olur.