‘Satışa sunduğum eşyalar arasındaki uzun boylu Venüs şimdi yeni evine, İskoçya’ya doğru yola çıktı. Hamilton Dükü ilk görüşte nasıl da vuruldu ve hemen satın aldı…’ diye yazar İskoç ressam ve sanat eserleri simsarı Gavin Hamilton isimli kişi notlarına…Afrodit Heykeli’ni 1776 yılında Roma’da kendisiyle sadece soyadı benzerliği olan Hamilton Dükü’ne sattığını yazar.
Hamilton Afroditi yeniden satıldı…Önemi tabi yaşından ve buna bağlı kırdığı satış rekorundan gelir gibi olsa da ilginç bir hikayesi var. Satılması vesilesiyle sanatseverler için hatırlatma ama bilmeyen bizler için öğrenme olsun!
Sekizinci Hamilton Dükü 1775 yılında pek çok aristokrat aile çocuğunun yaptığı gibi Antik Dünya’nın şaheserlerini yerinde görme gezisine, ‘Grand Tour’a çıkar, Roma’da Afrodit Heykeli’ne rastlar ve satıcısının da belirttiği gibi hemen satın alır. Satıcı Gavin Hamilton isimli bir simsardır ve iskoçtur ama aynı zamanda ressamdır. Bu gezi esnasında dükün resmini de yapar. Bugün Edinburg’ta Ulusal Galeri bünyesinde sergilenmektedir.
Heykeli alarak İskoçya’daki Hamilton Malikanesi’ne getirir, Birinci Dünya Savaşı sonrası malikane yıkılana kadar burada yaşar, 150 yıla yakın bir süre. Hem de büyük salon merdiven başında. Bu salonu Afrodit ile beraber süsleyen diğer üç heykel bugün özel bir koleksiyoncunun elindeki Paris Heykeli, New York Memorial Sanat Galerisi’ndeki Togatus Heykeli ve kayıp olan Apollo Heykeli’dir.
İskoçların arkasından hala ağladıkları ve yıkılmasına ulusal bir kayıp olarak bakılan Hamilton Malikanesi krallara yaraşır görkemdeydi ve İskoçya’da da eşi benzeri yoktu, ama yıkıldı. Yıkılırken de içerisindeki paha biçilmez eserler etrafa saçıldı adeta…İskoçya müzelerinden Victoria ve Albert Müzesine, Louvre Müzesi’nden, Boston Güzel Sanatlar Müzesi gibi pek çok müzenin envanterini süslüyorlar. Yemek odasının veya şöminenin gideceğiniz herhangi bir güzel sanatlar müzesinde ortaya çıkması şaşırtmamalı sizi.
Afrodit Heykeli de aynı saçılmada…Londra’da Amerika’nın en büyük gazete patronuna satıldı. Yurttaş Kane filmine esin kaynağı olan William Randolph Hearst tarafından satın alınır. En son da İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden Londra’da satışı yapılır ve bir daha kendisinden haber alınmaz, kayıp olduğu düşünülür.
..ama işte yeniden ortaya çıktı bu hafta Londra’da. Sotheby’s Müzayede Evi’nin tahmininin 10 katı miktara satılarak rekor kırdı ve bu sayeden en pahalı antik eser oldu ama satışı yapılabilen eserler arasında diye eklemek gerekir. Neredeyse 25 milyon Dolar…
döneme ilgisi ile Fransa İmparatorluğu ile yarışan Britanya İmparatorluğu aslında fazlaca Afrodit heykeline sahip değildir ve olanlar da müzede olduğu için bu Afrodit bir hayli değerlidir. British Museum bünyesinde bir tane olduğu bilgisi Hamilton Afroditi’nin nasıl bir değerde olduğuna dair bilgi verir., değil mi? Ayrıca şu anda kayıp olan 4. Yüzyıl Knidos, Datça, Afroditi’nden esinlenilerek Roma döneminde yapıldığını düşünürsek değer biraz daha iyi anlaşılabiliyor mu? Bir de İngilizlerin 18. yüzyılda özellikle Roma’ya Tanrıça Afrodit heykeli arama avına çıktığını belirtmeli ki Dük Hamilton çok heyecanlanmış olmalıdır.
Normal Afrodit heykellerinden daha uzun boylu olduğu için hep farklı kabul edilen Hamilton Afrodit Heykeli 1.87 cm’dir ve Milattan Önce birinci yüzyıldan olması onu değerli yapıyor. Peki ya kafasının başka bir heykele ait olması?
Afrodit konuştu ve üzerinde çok değişik renklerle albenilerinin işlenmiş olduğu kuşağı bağrından çıkardı.
İçinden aşk çıktı,
içinden arzu çıktı,
İçinden gönül alıcı bir ikna çıktı…
en bilgenin bile zihnini çelen.