Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek. Ama çok ilginçtir ki bu yasanın bazı hükümleri daha uygulanmadan değiştirilecek. Böylece uygulanmadan değişecek ilk yasa TTK olacak. Tabii ki tüm yasalar değişebilir ama çıkan bir yasayı daha uygulamada aksaklıklarını görmeden değiştirmek hiç doğru değil.
Peki yeni TTK'nın hangi maddeleri değiştirilmek isteniyor? Özellikle ortaklar cari hesabı, internet sitesi kurma zorunluluğu ve bilançoların web sayfasında yayınlanması, faturaya isim yazılması gibi küçük ortağı ve tüketiciyi korumaya yönelik maddeler değiştirilmek isteniyor. Peki bu hükümler değişince ne olacak? Şirketin içini boşaltmak, naylon fatura kesmek, tüketiciyi kandırmak eskisi gibi gene kolay olacak. Böylece kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine almak zorlaşacak. Kara para aklamanın önüne geçilemeyecek. Devletin doğrudan vergi toplaması zorlaşacak. Vergiyi gene düşük gelirli vatandaşlar verecek. Yani dolaylı vergilerin toplam vergideki payı yüzde 67 olmaya devam edecek.
Gelelim değiştirilmek istenen ortaklar cari hesabı maddesine... Konuyla ilgili önce akla şu soru geliyor: "Ortağın şirketten istediği gibi para çekme uygulaması diğer ülkelerde var mı?"
Yeni TTK'yı hazırlayan Prof. Dr. Ünal Tekinalp, dün Taraf'ta Neşe Düzel'e verdiği röportajda bu soruyu çok net yanıtlıyor. "Avrupa'da ortağın şirketten para çekmesi hırsızlıktır... Ortak ancak kârdan dağıtılan parayı alabilir. Bizde ise ortak, kasadan parayı alıp cebine koyuyor" diyor. Böylece hortumlanan şirket battığında şirket çalışanları, alacaklılar, küçük ortaklar ortada kalıyor.
Peki yeni TTK'daki ortaklar cari hesabı maddesi iş dünyasınca nasıl değiştirilmek isteniyor? Prof. Tekinalp, işadamlarının istediği değişikliği şöyle özetliyor: "Patronun çektiği paraya vade koyalım. Vade geldiğinde bu vadeyi taraflar istediği gibi uzatsın, diyorlar. Yani, şirketten iki yıl vadeli para çekelim. İki yıl dolduğunda vadeyi iki yıl daha uzatalım. Bu iş böyle sürsün gitsin ve bu parayı hiçbir zaman ödemeyelim, diyorlar. Oysa ortaklar cari hesabı gayrimeşru bir hesaptır. Gayrimeşru olanın da azı ve çoğu olmaz."
Gelelim internet sitesi değişikliğine... Bu konuda da Tekinalp, "Tahminime göre, şirketlerin internet sitesine koyacağı içerikte de değişiklik yapılacak. Sonuçta şeffaflık bozulacak! Kamuoyu şirketin gerçek resmini göremeyecek. Rötuşlu resmini görecek. AB'ye ve dünyaya uygun değil de, Türkiye'ye özgü bir ticaret kanunu çıkarılacak" diyor.
Gelelim en çarpıcı konuya... Tekinalp'e göre Türkiye'de 780 bin limited, 90 bin anonim şirket var. Bu limitedlerin 450 bini naylon şirket.
Ne demek naylon şirket? Vergiden kaçmak için kurulmuş şirket... Tekinalp bu konuyu çok çarpıcı biçimde dile getiriyor:
"Bugün Türkiye'de en çok suiistimal edilen şirket tipi limitedtir. Kötüye kullanılmasının sebeplerinden biri de 2001'de kaldırılan bir kanundur. Vergi Kanunu, 'yaşadığın hayatın standardıyla beyan ettiğin vergi arasında fark varsa, ben seni takdire alırım' diyor. Yani 'bu standarttaki hayatı yaşayabilmen için gelirini ben takdir ederim' diyor. Bu gayet iyi bir ölçüydü, değiştirildi. 'Limited ve anonim şirket kurmuşsan, bunlar takdirden muaf' dediler. O devirde herkes, kuru temizleyiciden kuaföre, büyük işadamından mali müşavire, beş bin lira verip limited şirket kurdu. Böyle
kurulan naylon şirket sayısı 450 bin civarında şimdi.
"Hayat standardı kontrolünden kaçmak için kurulan bu şirketlere, 'hayat standardı şirketi' diyoruz biz. Yeni TTK, bunlara denetim getirince, herkes, 'benim etim ne budum ne? Ben bu şirketi bunun için kurmamıştım' diye düşünüyor. Tasfiye etmek istemiyor! Çünkü bu şirketlerin üstünde çok gayrimenkul var.
"Bu şirketleri kuranlar, korumalarının maaşını bile şirketten ödemişler. Evlerinin her türlü masrafından tutun da karısına arabayı, oğluna düğünü, kızına evi, kendine yatı hep bu şirketin üstünden almışlar. Vergi ödememişler! Eğer denetlenirlerse, bu şirketler kapanmak zorunda kalacak. Kapanırken de üstlerindeki malların vergisini ödeyecekler! İşte asıl mesele budur!" diyor.
Anlayacağınız, yeni TTK hakkında çıkartılan gürültünün nedeni vergi ödememek ve şeffaflaşmamak. "Hapis var" korkutmasının nedeni de bu! Çünkü Prof. Tekinalp'e göre, yeni TTK'da altı konuda hapis cezası var, bunların hepsi eski TTK'da zaten var.
(Sabah gazetesinden alınmıştır)