Sevgili Okurlar,
Geçen haftalarda sizinle Buddizm hakkında düşünme fırsatı bulmuştum. Bu hafta ise, beni oldukça etkileyen farklı iki deneyimden bahsetmek istiyorum.
Bu hafta arası dünyaca meşhur ruhsallıkla ilgili oldukça güzel çalışmalar ve kitaplara imza atan Marianne Williamson’un konuşmasına katılma fırsatı buldum. Williamson’u yazdıklarından ve konuşmalarında takip ediyordum. St. James Church teki etkinliğe katılım oldukça fazla idi ve elbette ki çok güzel bir ortam oluşmuştu. Aynı felsefeyi benimseyen ve içinde yaşayan, günlük hayatına taşıyan bir grubun yani katılımcı olanların enerjisi sıcacık ve son derece pozitif bir şekilde tüm kiliseyi sarmıştı.Williamson konuşmasına kısa bir meditasyon yaptırarak başladı. Konu içeriği ise her zamanki gibi aynı olgulardı. Sevgi, sevginin bizlerin en naturel durumu olduğu, korku, endişe, kaygı gibi duyguları ise zamanla, yaşamın içinde öğrendiğimiz gerçeği vs. Değinilen diğer konular ise, düşündüğümüz her düşüncenin, yaptığımız her hareketin sonuçları ile karşılaşacağımız, ektiğimizi biçtiğimiz, bu açıdan her zaman öncelikle kendimize sevgi, anlayış, affedici bir şekilde yaklaşmamız gerektiği ve her zaman, her dakika içinde nasıl düşüneceğimize ve nasıl hissedeceğimize dair seçim gücümüzün olduğu idi. Sadece egomuzun istekleri ile hareket etmememiz, egomuzun ruhumuzun 180 derece uzağında olduğu idi. Aslında tüm bu bilgileri biliyorduk, Williamson ‘da yanı şeyi ifade ediyor, artık bilgi çağında olmadığımızı ifade ediyor, önemli olan bu bilgileri hayata geçirebilmek..
Gerçekten de haklıydı, kendimizi ve çevremizdekileri sevmek, anlayış ve sevecenlikle yaklaşmak, içimizde olumsuzlukları biriktirmeden kendimizi olduğumuz gibi tüm şeffaflığımızla ifade edebilmek. Artık çağ bunu istiyordu bizden. Sadece kendimizi düşünmeden bütünün hayrı için yaşamayı hedeflemek ve paylaşmak! Her zaman bilgi ve sevginin paylaşarak çoğalması!
Bu konuşmanın ertesi günü ise, beni gruplarına konuşmacı olarak davet eden harika bir grupla tanıştım! Aylar öncesinden benimle kontak kuran sevgili Özge hanım’ın davetlisi olarak Londra’nın güneyine doğru yolculuğuma başladım. T.M.C.C. isimli bir kuruluş olan topluluk adına beni karşılayan Özge Ali hanım beni sıcacık gülümsemesi ile karşılayarak, hepsi birbirinden tatlı, güleryüzlü, neşeli hanımların toplandığı salona götürdü. Thamesmead Multi Cultural Community olarak isimlendirdikleri grup, dayanışma ve destek adına kurulmuş ve tüm hanımların desteği ile oldukça faydalı toplantılar düzenlemeyi hedeflemişler. Konuşmacı olarak beni davet ettiklerine gerçekten çok mutlu olduğumu ifade ederek başladım sohbetimize. Soru- cevap şeklinde oldukça neşeli ve zevkli bir sohbet ortamında pek çok konuyu paylaştık sevgili hanımlarla. Paylaşmanın getirdiği huzur ve sevgi ile hepimiz iyice kendimizi açtık, farklı bakış açıları ile karşılaştık. Harikulade bir seminer sonrasında, böylesine güzel bir gün için şükür ederek, sohbetimizi tamamladık.
Toplantıları düzenleyen Özge hanımdan kendilerini tanıtıcı küçük bir bilgi istedim ve yaptıkları harikulade etkinliklerden köşemde bahsetmek istediğimi ilettim kendilerine. Özge Ali bana kendi grubunu şu şekilde tanıttı:
“Bu grubu kurmayi cok istedim, izole olan, yanlız olan ,ozunu kaybetmek uzere olan sadece guneydeki Turkler degil diger toplumlar da ayni sikinti icinde bu yuzden grubumuz sadece Turkler icin degil farkli kulturden gelen herkesi bekliyoruz. Bu yuzden T.M.C.C Thamesmead Multi Cultural Community olarak grubumuzu adlandirdik.Amacimiz katilimci arkadaslarin Ingiltere deki hayata uyum saglamalarina yardimci olmak, yannizliklarini, sevinclerini, uzuntulerini,bilgilerini paylasmak, alabilecegi yardimlardan haberdar etmek. Ornegin 2011 yilinda aramizdan bazi arkadaslari ucretsiz ingilizce, bilgisayar, bahcecilik kurslarina gonderdik.
Ayın son salı gunu jubille hall'da 11.30-2.30 saatleri arasinda bulusuyoruz. Su anda 15-20 katilimci arkadasimiz var. Aramiza katilmak isteyen arkadaslar, bize emegini, bilgisini vermek isteyen arkadaslari aramizda gormekten buyuk bir mutluluk duyacagiz. Katilmak isteyen arkadaslar beni 07425221735 numarali telefondan arayabilirler. Özge Ali”
İşte sevgili okurlar, öğrendiğimiz değerlerin, sevginin ve yardımlaşmanın en güzel örneklerinden birini yaşamış olduğum bu deneyimi sizinle paylaştım.
Neşe ve huzurla kalın!
