ZOR OYUNU BOZAR

Teknoloji rahatsızlığımız var. Bir çılgınlıktır gidiyor. Akıl kendi kendine yürümüyor, vidalarımız yerinden sökülüp  kopmak üzere. Geçmişte mahalle delilerinin yaptığı  gibi, kendimizi Napolyon veya Kanuni Sultan Süleyman sanıp sokaklarda gezmiyoruz. Böylece ‘Delirmekten ve akıl kaybetmekten bahsedemiyoruz. Ama internette buna benzer daha sembolik daha popüler kişilerin kimliğine bürünebiliyoruz. Bu oyun oluyor. Ne oyun ama!


Sanal oyunlar gerçekte o kadar hayatımızın içinde ki;  sanki internetle değil de zincirle bağlıymış gibi; insanları adeta bir köle haline getirdi. Teknolojinin kurbanı olduk. Bunu isteyerek, kendimiz tercih ederek yapıyoruz. Denemek için zaman aksın diye, belkide hafiflemek yüklerimizden kurtulmak için başlıyoruz.

Temel fiziksel ihitiyaçlarının dışından oyun oynamaktan vazgeçmeyen bilgisayar bağımlısı gençlerin hayali, oynadıkları oyunlarda ‘level’ denilen basamakları geçmek ve oyunu kazanmak. Sanal dünyada derece elde etmek.  Bazı oyunların vaadleri ve üstün başarılı oyunculara verilen para ödülleri ki bu yeni bir uygulama dışında bir kazanç elde edilmiyor.  


BBC’nin geçen ayki haberine göre ‘Yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde bilgisayar oyuncuları, lisanslı sporcu olarak tanınmaya başlandı. Bu da yüksek kabiliyetli bilgisayar oyuncularının artık sporculara verilen vizelere başvurabilmesi anlamına geliyor.’


Çek Cumhuriyeti’nde  bazı oyunların level atlamalarına yardımcı olmak için kiralanan oyuncular ve bunu yapan şirketler var. Güney Kore’de çekilen bir belgeselde oyuncu gençlerle yapılan röportajda;  gençlerin hayallerinin oyunu kazanan gibi olmak ‘kahraman’ olmak olduğu ve bunun için bu “iş”e  hayatlarını nasıl adadıkları anlatılıyor. Onlar bu oyunları çok ciddiye alıyorlar. Ya gerçek dünya? Onlara göre, gerçek dünya daha yalan bir dünya. Oyunlar daha gerçek.


‘Açlıkla Terbiye’ diye buna denir…

Tayland’ da çekilen reklamı izlediğimde Aç insanın neler yapabileceği bir kez daha düşündürttü. Hırsızlıkla başlayan ve doktor olmaya götüren şartlar…İnsanların hayatla başa çıkabilmek için paylaşmak iletişimde bulunmalıdır. Diyalogların olması empatilerin gelişmesi yaşanan her türlü paylaşım deneyimi kaderimizi etkiler.

  

Paylaşmak iletişimdir:


http://www.youtube.com/watch?v=qwuSyrsrCi8


Gerçek yaşamı kavrayan insanlar için; ‘ level’lar , basamaklar, aşamalar var. Zaman içerisinde hayatın farklı basamaklarında başarının tadına varılmıyor mu? Zorluklar, sabırla aşıldıktan sonra bir şeyler elde edilmiyor mu.?


Zorluk seviyesi kişiden kişiye değişir. Zorda kalan bir insan yapmak istemediği yapamayacağı şeyleri yapabilir hale gelir.


Ama her zaman  ‘Zor oyunu bozar’ …