'Satın aldığınız bir ürünle ilgili yeni bir reklam görmek; sizinkini eski yapar.' diye reklamcılıkta bir tabir var. Demek oluyor ki, aldığınız ürünlerin en uzun yaşama süresi yenisi kadar oluyor. Ne kadar doğrudur yada bir kehanat mi dir diye düşünmemek elde değil.
Planlı Eskitme (Planned Obsolescence) veya Ampul Komplosu (The Light Bulb Conspiracy) adlı belgesel, tam da bu konu üzerine yapılmış. 1920 'li yıllarda ne kadar çok tüketim olursa, o kadar üretim olur anlayışından, 1950’li yıllara tüketici toplumuna geçişle birlikte üretim ve tüketim kavramlarının sorgulamaları, geçmişten günümüze çarpıcı şekilde anlatılıyor. Ürünlerin, ürün yaşam döngüsünde belirlenen süre içerisinde yaşamasına izin verilmesinin sonuçları gösteriliyor. Artık değer üretimi, yaşam tarzı üretimi ve tüketimi vardır.
Günümüzde ise daha üst bir tüketim çılgınlığı var. Belki de pazarlama arayışlarının neticesi olarak en çok teknolojik ürünler, zamanla bizde atma isteği uyandırıyor. Vefa, bağlılık duymuyoruz. Bir mobilya veya bir giyisi gibi, kaybı olması durumunda bize hüzün hissettirmiyor, trajik bir hal almıyor. 'Allah bu makineyi çıkaranlardan razı olsun' diyoruz ancak ürünün hayatını, zaman içinde bağışlayamıyoruz. Çünkü bu bizim elimizde değil ya da artık değil.
Bu durumun iki devam eden sonucu var. Birincisi, üretim eskisi kadar sağlam yapılmıyor; hızlı yaşlanmaya ve eskimeye yönelik hazılanıyor. İkincisi, yaratılan yaşam tarzı süslemeli tüketim pazarında, kendi nefsimizle çatışma halindeyiz; çabucak bunalıyoruz. Bu duruma bağımsız olarak karşı koyamamak asıl trajik olan. Hatta bu çatışmada eğitimli, bilinçli, farkında tüketici olmak da bir şeyi değiştirmiyor. Yaşam tarzı ve onunla gelen uyumlu ne varsa herşeyi sürükleyen süreç içindeyiz. Rakamların değeri artarken; sınırlı sayıda olan kaynaklarımız basamak basamak azalıyor.
Özellikle dijital ürün mezarlığı olarak adlandırılan bu konu global bir sorun, gerçek bir mücadele olarak görünmektedir. Firmalar ve tüketiciler için de endişe vericidir.
'Mantık yok, sistem böyle' reklam sloganı birden kulaklarımda çınladı...
Tüm bu olanlarla insan olarak tercihimiz her zaman yeniden yana oluyor ve buna itiraz edecek de halimizde yok. Birbirini besleyen bu döngüden sıkıldığınızda, yeni alışverişler yaparak rahatlamak mümkün.