“İşte bu! Tam da aradığım şey” dedi genç kadın. Tezgahların arasında dolaşmaktan ve kararsızlıktan artık yorulmuştu. Fiyatını sordu, vay canına, çok da pahalı değildi, hayret! Güzelce paketlettirdi, parasını ödedi ve çantasına attı. Tam ayrılacaktı ki, broş hakkında pek de bilgi almadığını fark etti.

“Pardon bayım bu ikinci el değil mi?” diye sordu kadın.

“Evet, 1920’lerde asilzade bir ailenin kızının kullandığı bir broş bu” diye cevapladı satıcı.

Şimdi daha çok anlam kazanmıştı elindeki hediye, annesine doğumgününde hediye edecekti, içinde yaşanmışlık olan bu  vintage broşun kim bilir nasıl bir hikayesi vardı. Londra’nın dünyaca ünlü bit pazarında satılmak üzere nasıl yer almıştı, merak etmişti doğrusu.

Bit pazarlarını sever misiniz? İkinci el plaklar, vintage kıyafetler, müzik aletleri, takılar, gümüş yemek takımları, dünyanın birçok yerinden gelmiş eski paralar, mobilyalar, antika eşyalar bulabileceğiniz, yaşanmışlık dolu pazarlardır bunlar... Her zaman hikayelerini merak etmişimdir bu eşyaların, bazılarının mazisi oldukça uzundur muhtemelen. Notting Hill’deki Portobello Caddesi’nde yer alan bit pazarı, 1000’den fazla tezgahı ile  Londra’nın ve hatta dünyanın hiç kuşkusuz en ünlü ikonik pazarlarından biri. Portobello’nun adı nereden geliyor dediğinizi duyar gibiyim. Bu muhitin 300 yıl önceye dayanan bir mazisi var. 1793 yılında İngiliz amirali Edward Vernon koloni savaşları sırasında, Panama’da bulunan ve gümüş ithalatı ile geçinen Puerto Bello isimli kasabayı ele geçirmiş ve bu başarısını anımsatması için kendi ülkesindeki bu sokağa bu güzel kasabanın adını vermek istemiştir. Portobello Caddesi’nin bugünkü görünümüne ulaşması Kraliçe Victoria dönemine kadar uzanır. 1850 yılından önce Portobello Çiftliği ve Kensal Green semtini birbirine bağlayan, orkidelerle kaplı bir yol görünümünde olan Portobello Caddesi ’nin, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Paddington ve Notting Hill’deki zengin tabakadaki insanların, sanatçıların ve yazarların yaşadığı evlerin arasında kalınca değeri artmış. 1864 yılında tamamlanan Ladbroke Grove istasyonunun açlması da popülerliğinin artmasına yardımcı olmuş.  

1940’lara kadar sadece sebze ve meyve satılan bu pazarda bugünlerde çok daha fazla seçenekle karşılaşma imkanınız var. Tezgahların haricinde birçok vintage ürün satan mağaza ve restoran da sizi bekliyor. Size önereceğim çok keyifli bir mekan olan Biscuiteers Icing Cafe’ye uğramayı, oradaki el emeğiyle hazırlanmış şirin ve leziz kurabiyelerden yemeyi ve resim çekmeyi unutmayın. Cumartesi günleri pazarın en civcivli günlerinden biri, dolayısıyla pazarda satılan tüm ürünleri tek günde görmek istiyorum derseniz kalabalık arasında dolaşmayı göze almalısınız. Hugh Grant ve Julia Roberts’ın oynadığı Notting Hill filmindeki meşhur mavi kapı da bu cadde üzerindedir. Filmin senaristi bu evde yaşamaktaymış, ancak yıllar önce o kapı açık artırmada satılmış ve evin şimdiki sahipleri kapıyı yeniden maviye boyamış. Bu ünlü kapıyı ve yine aynı filmdeki kitapçıyı da görmek istiyorum derseniz, Notting Hill’e uğramayı ihmal etmeyin. Bir de yakın zamanda çekilen Ayı Paddington filmini izlediyseniz, oradaki meşhur antika dükkanını da tanımışsınızdır. Onu da cadde üzerinde görebilirsiniz. Notting Hill ve Portobello Caddesi rengarenk pastel renklere boyanmış ve yan yana dizilmiş evlerle doludur, bu muhteşem manzarayı güneşli bir havada sabah sokak boşken veya akşam üstü güneş batarken resimlemeyi unutmayın. Nisan ayında Londra’daysanız eğer, Notting Hill sokaklarındaki kiraz ağaçlarının pespembe coşkusunu hissedin.

Annesi kızının hediyesini beğenmiş mi diye merak ediyorsanız; çok beğenmiş, hem de çok ve en yakın özel gününde de takmış yakasına. Kızından tatlı bir hatıra olarak kalmış.

Görsel Kaynaklar

https://www.123rf.com/photo_33028655_antique-shop-in-portobello-market-notting-hill-london-uk.html

http://theitalianzone.com/2017/07/05/portobello-road-un-viaggio-tra-abiti-vintage-antiquariato-e-street-food/