Ders kitaplarından hepimiz biliriz…
Tarih şeridinde dünyanın halen yaşadığı bir çağ var…
Fakat bu çağın dışında, insanın bireysel olarak yaşadığı başka bir çağ daha var…
Bireysel olarak yaşanan o çağdan şairler dışında söz eden pek çıkmaz…
Genelde bu konu kişinin özelinde saklı kalır…
Durumu sorun haline dönüştüren parametre şu:
Tarih şeridindeki çağ ile insanın kişisel çağı çoğu zaman birbiriyle örtüşmez…
Bazen biri öne geçer, bazen de diğeri!...
Şimdi, kendi anlam ve değer dünyanızın çağını kontrol edin…
Dünyadan ilerde misiniz, yoksa geride mi?
Ben kendiminkini söyleyeyim…
Benim çağım biraz geride kaldı!...
Bu “yeni değerler “dünyasına çok alışamadım…
Ya da, diğerleri o kadar hızlı gidiyor ki, peşlerinden yetişemedim!...
Üstelik kendi çağımda gittikçe daha da yalnızlaşıyorum…
Yol arkadaşlarımın çoğu fazla direnemiyor…
Bir süre bekleyip, daha sonra yeni dünya çağına onlar da bilet alıyorlar!..
Değişen dünya ve değişen habitat yoldaşlarıma çok daha çekici geliyor…
Ağır yaşanan, konfor seviyesi düşük, melankolik , mazrur ve mağduru bol olan o eski çağın alıcısı kalmadı…
Anlayacağınız bizim romantizmimiz artık para etmez oldu!...
Duygularımız hiçbir yerde muhatap bulamıyor!...
Gurbet türküleri söyleyen, hasret şarkıları dinleyen kaç kişi görebiliyorsunuz?
Yeni yazılan şiirlerde artık özlem diye bir şey yok…
Ayrılık duygusunu dibine kadar yaşatan mahur besteler, o bestelerin nihavent makamları unutuldu…
İşin gerçeği bütün bunlar terk edildi!...
İletişim romantik bir süreçti eskiden…
Ucu yanık mendilleri, sayfa aralarında kurumuş çiçek saklı kitapları bilen kaç kişi kaldık?
Evvel selam edip sonra hal hatır sormadan derdini anlatmamak;
Ve bütün mektupları “Allah’a emanet olunuz” temennisiyle bitirmek neredeyse kanun gibiydi önceden!...
Yanlışlıkla birbirine dokunan ellerin hissettirdiği tarifi imkansız o acayip duyguyu yaşayan var mı yeni dünyada?
Hani, kimin elinin kimin cebine girdiği belli olmayan şu yeni dünyada?
Her şeyin gücünün ve dolayısıyla değerinin “hız” birimiyle ölçüldüğü o yerde, yarinizin değeri kaç “megaherz” acaba?
Kontrol ettiniz mi?
Daha hızlısını, yeni versiyonunu ne zaman çıkaracaklar araştırdınız mı?
Değişimi ne zamana yapmayı planlıyorsunuz?
Her şeyin bu kadar açık-seçik yaşandığı, ilişkilerin seviye olarak pornografiyi aratmadığı çağınız sizde kalsın!...
Ben kendi çağımda kalayım müsaadenizle…
Bu hastalıklı, bu alil, bu toksik çağ benden uzak olsun!...
İnsana, insanın fıtratına yakışmayan kaba ve özensiz; her şeyin her yerde söylendiği ve her an vazgeçilebildiği ; vefasızlığın, duygusuzluğun, saygısızlığın zirve yaptığı o çağın “militarist” bir gericisi olarak kalayım mümkünse?
Varsın, istedikleri kadar “mürteci” desinler bana, hatta “geri kafalı” desinler…
İnanır mısınız, hiç sorun değil!...