Sinop Valisi Köksal Şakalar, 2019 – 2020 eğitim ve öğretim yılının açılışında Sinop’ta yaptığı bir konuşmada toplumun ortak dileklerini şöyle dile getirdi.

“Gerek ailede, gerek okulda, gerekse de öğretmen olarak bizler yeterli kalitede insan yetiştiremiyoruz. Bunlar sağlayamadığımız içinde bunun sonuçlarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz.

Bakarsak bunların hepsi polisiye tedbirler, olay olduktan sonra ne yapılabilir ne kadarı engellenebilir. Hâlbuki insanlarımızı ikna etsek, çocuklarımızı yetiştirirken haklarına riayet etmeyi, kanuna uymayı, düzgün bir vatandaş olmayı öğretsek emniyetinde, jandarmanın da adliyenin de yükü azalacak.” (1)

Sinop Valimiz çok doğru söylüyor. Toplumu belli bir seviye getirmeden kalkınmak da mümkün değil, diyor. Gelişmiş ülkeleri örnek gösteriyor:

“Gelişmiş ülkelere baktığımızda gerek sosyal hayatta, gerekse insani ilişkilerde kamu kurum ve kuruluşlarındaki olup biten işlemlerde işlerin daha rahat yürüdüğünü insanların yorulmadığını ve kavganın gürültünün fazla olmadığını görüyorsunuz.”

Bu görüşlere aynen katılıyorum. Ve yapılması gerekenleri de Milli Eğitim Bakanlığımızdan bekliyoruz.

Nelerin nasıl yapılması gerektiğini de Valimiz gelişmiş ülkeleri örnek gösterip oralardan öğreneceğimizi belirtiyor.

Gelişmiş ülkelerde bu işler nasıl yapılıyor? Bu konu araştırmaya değer bir konudur.

KALİTELİ İNSAN NASIL YETİŞTİRİLİR?

Kaliteli insan terbiye ve tahsile yetiştirilir.

Hollandalı filizof Erasmus bu konuda şöyle diyor:

“Kişi insan olarak doğmaz, ona verilen şekille insan olur.”

Mevlana ise şöyle diyor: “Her insan bir cevherdir. İşlenince mücevher olur.”

İnsanı işlemek veya ona şekil vermek; terbiyedir, tahsildir, eğitim ve öğretimdir. Ahlaki yani etik değerleri öğretmektir. Toplumdaki yazılı ve yazılı olmayan tüm kurallara uymasını sağlamaktır.

Goethe: “Ana-baba iyi terbiye almışlarsa, çocukları da terbiyeli olur,” diyor.

İşte terbiyeli, eğitimli çocuk yetiştirmenin can damarı bu olsa gerek.

Erasmus’un bir sözünü daha buraya yazmak isterim. Erasmus:

“Kişi, ancak iyi bir eğitim (terbiye) ve öğretimle (tahsil) toplumun istediği iyi insan olur.”

Terbiye adam gibi adam olmaktır. İşte kaliteli insanda önce güzel ahlak olmalıdır. Kaliteli insan bilgili, görgülü, donanımlı, güzel düşünceli ve güzel sözlüdür. Kaliteli insan yurdunu ve ulusunu seven insandır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2020 yılında eğitime ayırdığı bütçe 176,1 milyar lira. (3) Bu rakam bütçenin yüzde 16,1’i demektir. Bu bütçe ile öncelikle öğretmenlerimizin meslek formasyonlarını daha da yükselterek kaliteli insan yetiştirmeye önem ve öncelik vermeliyiz diye düşünüyorum.

Örneğin, Hollanda Millet Meclsi, 21 Nisan 2009 tarihinde “Çocuklarınızı terbiye edin” diye bir karar aldı.(2) ve terbiye konusuna devlet desteğini koydu.

Bu demek ki terbiye konusu aynen tahsil konusu gibi Meclisin, hükümetin görevidir. Yazımızı ABD’nin ünlü devlet başkanı Roosvelt’in şu sözü ile bitirelim:

“Bir insanı ahlaken yetiştirmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmak demektir.

Topluma bizler bela değil kaliteli insan kazandırmalıyız. Bunun da yolu iyi bir eğitim ve öğretimden geçmektedir.