Baylar, bayanlar ve sevgili çocuklar…
Kırk yıllık Bilim adamı tanımı bile Bilim insanı olarak değiştirildiği bu zamanda yazıma
‘Bayanlar dan önce Baylar’ ile başlama cüretsizliğinde bulunduğum için özür dilerim.
Kulak alışkanlıklarına tutkuyla bağlılık diyelim.
Aslında sadece o da değil;
Totemler, karmalar, mucizeler, iman gücüyle neler yapabileceğine olan inanç vs her şey bende…
Güzel bir seçim akşamıydı. Halk değişim istedi ve bunu gösterdi.
Aynı akşam haber programlarının birinde aynen şunlar söylendi;
“40-50 yıldır yapılan Büyükşehir Belediye seçimlerinde, Başkenti hangi parti kazandıysa
İstanbul’u da aynı parti kazandı.”
Hah işte ben bunu duydum ya bu bana yetti. Ankara ve İstanbul elele…
Dünyanın hiçbir yerinde ekonomi kötü giderken hükümetlerin kalıcı olduğu görülmemiştir.
E halk olarak hadi biz kalkıp gidelim diyemeyeceğimize göre bizi yönetmekte kimler gönüllü olduysa tabii ki onlar gidecek.
Gerçi bir süre cebinde 200 pound ile Türkiye’ye tatile giden Avrupa görmüş Türk köylüsü,
kendini ‘oooo ben döviz zenginiyim’ zannetmiş olsa da gördüğü pahalılık karşısında o bile uyandı, değişim istiyor!
Seçim yapıldı bitti ama yok bu sayılmaz bir daha yapalım dediler.
Aynı liderlerle sürekli seçim yapıp başka sonuç beklemeye benzedi.
E halk aynı halk!
İlkokulda bizlere öğretilen toplama-çıkarma işleminden sonra yapılan sağlama işlemi gibi…
Halk olarak test ediliyoruz.
Bizi ne kadar istemiyorsunuz ispatlayın!
23.Haziran sınav günü…
Ey paylaşılamayan güzel İstanbul kaderin hiç değişmiyor…
Bugüne kadar ismine ne şiirler yazılmış ne şarkılar…
Taşı toprağı altın diye duyan, koşup bu şehre gelmiş.
Gerçi toprağı da pek kalmadı ya en çok taşı var betonu var.
Yakın bir zamanda aramızdan ayrılan duayen fotoğrafçı Ara Güler, ölen köpeğini gömmek için Beyoğlu’ndan Haliç kıyılarına kadar inip ama gömecek yer bulamayınca hayal kırıklığı ile şöyle demiş;
“ Bir avuç toprak bulamadım köpeğimi gömmek için. Her taraf beton. Meğer biz bu vatanı toprak için kurtarmamışız.”
İnsanın içini acıtan ve İstanbul gerçeğini iki cümle ile anlatan sözler…
Bu ülkenin değişime ihtiyacı var dostlar…
Taşı değil de toprağının ve insanının altın olduğu gerçeğini gören ve hissettiren, pozitif, güler yüzlü, yapıcı liderlere ihtiyacı var.
Ben inanıyorum hemde hiç inanmadığım kadar.
“Her şey çok güzel olacak”