“Gelecekten korkuyorum, olacaklardan değil, sonuçlarından.” E. A. Poe

“Düşünmeye devam edin, çünkü henüz yasaklanmadı.” Anlamlı pek çok film repliğinden bir tanesi. Halihazırda düşünebiliyorken devam edelim o halde. Bir önceki makalede bir şehir hayal etmiştik, kurgularken ona tek dişli canavar demiştik, hatırladınız mı? Artık onun o tek dişi de sallantıda! Rengi ise karamsarlıktan çıkmış, adeta Z Nation’daki Murphy’nin mavi ile gri arasındaki rengine dönmüş olsun. 10K’nin saydığı gibi, bu tek dişi sallantıdaki şehir, o yapış yapış buruşuk pençesine düşürdüğü insanımsıların sayısını arttırmakla meşgul olsun.

Amerikalı eleştirmen ve şair Edgar Allan Poe da tıpkı pek çok kült isim gibi eserleriyle ve biyografileriyle kütüphaneme yıllar öncesinden girdi. Kim bilir kaç kez okudum kısa hikayelerini, hayatını… kelimelere nasıl dokunduğunu, zihninden parmak uçlarına akan şeyin titreşimini hissetmeye çalıştım… Covid-19 denen sırtlan ile tanıştığımızda önce Poe geldi aklıma; günümüzde yaşasaydı bununla ilgili neler yazardı diye. Benim gibi içinde yaşadığı lanetlenmiş bir şehri nasıl tasvir ederdi? Sokaktaki insanımsıların varlığını yeni keşfedebilmiş olsaydı o nasıl hissederdi, nasıl davranırdı? Kuzgunun ana vatanında sıkışıp kalsaydı çareyi nerede arardı?

Aklımdan böyle onlarcası gelip geçti…

Yazdığımız türler farklı sayılsa da sanırım Poe ile en belirgin ortak noktamız ikimizin de kriptografiye büyük ilgi duyuyor olmamızdır. Bazen her şey apaçık gözünüzün önündedir ama fark edemezsiniz, gözünüzün içine sokarcasına oradadır ama siz orada değilsinizdir. Bazen de gerçek denen şey basitliklerin ardına gizlenir, tıpkı keyifli bir oyunu oynar gibi bul beni der sana. Öyle basit öyle çaresizdir ki olduğu yerde, sen yine tutup çıkaramazsın onu oradan. Çünkü nefes aldığın coğrafya havasıyla, suyuyla, börtü böceğiyle zihnini örtmüş, yaydığı dalgalarla reflekslerini bile kontrol altına almıştır.

Ey akıl tutulması yaşayan insanoğlu, hala burada köklerini salmak için yanıp tutuşuyorsun. Hala duyularını inatla kapatıyorsun bu kurgu şehri için. Felaketin henüz ilk aşamasındayken onlar pes etti ama sen etmiyorsun! Bu zavallı savaş için gösterdiğin akılsız ama sabırlı gayreti keşke gerçeği keşfedebilmek adına da göstersen.

Bil ki bu kurgu şehrinin iştahı kabardıkça kabarıyor. Yediği önünde yemediği arkasında denilen cinsten. Azgın bir yaratık gibi patlayana kadar yiyecek. Midesinde yer kalmadığında yuttuğu her şeyi bu kez bulaştırdığı zehirle birlikte etrafa kusacak.

İşte o zaman yeni başlıyor olacağız.

#EvdeKalTürkiye

#StayHome