Sanırmısın ki senden sonra öleceğim... Elbette hayır.


Eksiklik olmayacak mı? Elbette olacak hemde çok büyük. Içim sızlamayacak mı, zamansız akmayacak mı gözyaşlarım...Elbette olacak hepsi. Kendimi suçlayıp seni aştığım zamanlarımda olacak, evrene lanet okuduğum, tüm aşka dairlere isyan ettiğim zamanlarımda.


Ama ölecekmiyim?  hayır ölmeyeceğim. Sedat Balun demiş ya “Sen kaç kez ölürsen öl, tanrı 1 sayar.” Nefes alamadığıdımı düşündüğüm anlarımda olacak, apar topar atacağım kendini sokaklara, bazen çok konuşmak isteyeceğim  bazen günlerce susacağım, bazen senli zamanlarda ıslanmış yastığıma sarılıp uyuyacağım. Ama yaşayacağım.


Ara ara mantıkla yok ettiğimi düşüneceğim seni, ara ara da aşka sevgiye dair okuduğum kitaplardan kendime pay ettiklerimde aslında seni sevmediğimi. Bir filmin karesinde belireceksin bazen, bazen bir şarkının namesinde, bazen bir şiirin dizesinde... Bazen, bazen, bazen... Devam edip gidecek.


Senden bir haber alma umuduyla herşeyi deneyeceğim elbette, paronayalar kuracağım, arada bana sesleniyormuşsun gibi gelecek salondan, her telefon sesini sen arıyorsun sanacağım, her gelen mesaj senden olacakmış gibi bakmayacağım, arada telefonlarımı kapalı tutacağımda çocukça hani aradığında ulaşamada meraklan diye... Daha aklıma hayalime gelmeyen nicesini yapacağım. Dostlarım olacak etrafımda beni sözde avutmak uğruna sana kızıp senin kötülüklerini, senin benden götürdüklerini sayacaklar beni iyileştirme adına, bazen gaza gelip bende coşacağım sayıp söveceğim sana, büyük ihtimalle o gece iyi uyuyacağım, hafiflemiş ama sabahında gene boşluğa düşecek adımlarım.


Ölecekmiyim  peki? Hayır! Elbette ölmeyeceğim.


Rüyalarımda gizli gizli konuşup seninle söyleyemediğim ne varsa söyleyeceğim, yaşayamadığım ne varsa. Benim rüyam olduğu için ben istediğimde susacaksın, ben istediğimde konuşacaksın, öyle iyi anlayacaksın ki ben bunu gerçeklik sayıp yeniden aşık bile olacağım sana. Aslında... diye başlayan cümlelerde öylesine haklı bulacağım ki seni, kendimi yerden yere çalmaya başlayacağım. Tükenecek yaşama enerjim, tükenecek umudum, inançlarım altüst olacak...


Konuşmalarımız gelecek aklıma, o an söylediklerini anımsadıkça aslında seni anlamadığımı farkedeceğim, aslında içindeki çocuğu göremediğimi, seni nasıl yanlış değerlendirip tanıdığımı farkedeceğim birdenbire, derin “oooof” çektirecek bu anlamalar bana. Evet kendime yükleneceğim olanca gücüyle, kanatacağım, acıtacağım, aşağılayacağım, küfredeceğim...


Ölecek miyim?

 
Elbette hayır!


Bu ve buna benzer nice yıl, ay, gün, saat, dakika birbirini kovalayacak.


İkimizde yaşayacağız elbet. İkimizde başka hayatlarda bir hayat yaşayacağız. Ben hep bileceğim beni sevdiğini ve sen bileceksin sensiz ne hale geldiğimi. Birbirimize ne geri geleceğiz ne bırakıp gideceğiz.


Ölecekmiyiz? Elbette ölmeceğiz... Ama bir fatiha okuyacağız gömdüğümüz sevdamıza...


Başımız Sağolsun


Delinmez sandıydım yüreğimdeki sevgin,


Yanılmışım!


Bir bir vura vura delermiş meğer sözler yüreği,


Ve o sızıntıdan ince ince akar gidermiş sevda denilen gözlerinin içine baka baka hemde...


Arada sorardı dost diller nasılsın diye “iyiyim, aynı, bir eksik bir fazla ama aynı işte iyiyim” derdim,

gözlerimdeki nemi saklayan o koca gülücüklerle, aynı, iyiyim...


Ve yutkunurdum koca bir suskunluk daha gırtlağımı yırtarcasına yüreğimin kan kaybını hissettiren...


Annemin sıcaklığını özler, babamın o yıkılmaz heybetine sığınmak ister gibi pusardı içim...


Susardı...


Delinmez sandıydım yüreğimdeki sevgim...


Yanılmışım...


İçim, çocuk yanım...


İçim, senli yanım...


İçim, sevda köşem...


Sustu... Küstü...


Ne ağlıyor artık, ne konuşuyor...


Bir an gelirde sorarsın bilirim ey sevgili sorarsın “ne oldu! ” diye…


Ne benim sözüm yeter anlatmaya,


Ne senin yüreğin yeter anlamaya.


Yetmez… Yetemez… Yetemeyiz artık...


Kan kaybından ölmüş bir yürek varken avuçlarımizda...


Başımız sağolsun sevgili! Başımız sağolsun!


Delen sözlerden yapılmış mezara ne fatiha oku isterim nede başında gözyaşı dök...

 

Sevdayı öldüren ayrı yönlere gitmek değil, aynı yöndeyken başka yerlerde dillenmektir.