Korona virüsü salgınından sonra ilk kez Avrupa Birliǧi liderler zirvesi geçen hafta Brüksel’de yapıldı. İki gün sürmesi planlanan zirve beklenenden daha uzun sürdü. Tartışmalı ve bir o kadar da zor geçen zirve AB tarihinde neredeyse bir ilke imza atıyordu. Brüksel’deki AB zirvesi yirmibeş dakikalık farkla AB tarihinin en uzun toplantısı olma rekorunu kıramadı. Hatırlanacaǧı gibi AB zirvesinin en uzun toplantısı 2000 yılında Fransa’nın Nice kentinde yapılmış ve 91 saat 45 dakika sürmüştü.
AB tarihi bu tür zorlu toplantılara yabancı deǧil. 2000 yılının aralık ayında Nice’de yapılan ve rekor kıran AB liderler zirvesi de geçen hafta Brüksel’de yapılan zirve gibi çok tartışmalı ve uzun olmuştu. Nice Antlaşması olarak tarihe geçen toplantının amacı, ‘Avrupa Birliği kurumlarını, birliğin genişleme sürecine ayak uydurabilmesi nedeniyle yenileyip güçlendirmekti.’ Bu çerçevede, Merkez ve Doǧu Avrupa ülkelerine AB’ne üyelik kapısı açılıyordu. Zirve dört gün ve dört gece devam etti.
Buna benzer bir başka uzun ve zor AB zirvesi 2016 yılının şubat ayında yapıldı. Birleşik Krallık’ı AB’de tutmak ve İngiltere için özel düzenlemeler talep edilen zirve perşembe günü başlayıp cuma gecesi geç saatlerde bitmişti. Geçen yıl bunlara benzer bir zirve ise yeni Avrupa liderlerinin (Ursula von der Leyen ve Charles Michel) seçilmesinde yaşanmıştı. Zirve üç gün sürmüştü.
2020 yılı Temmuz Brüksel liderler zirvesi hiç şüphesiz Avrupa Birliǧi tarihine ‘en aǧır ve zorlu liderler toplantısı’ olarak geçecek. Toplantının başladıǧı gün AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "Bugün zor müzakereler yapılacak. Siyasi cesaretle bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğuna inanıyorum" demişti. Öyle de oldu. Diǧer taraftan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, "AB bütçesi ve kurtarma programı ile krizi aşıp birliğimizi modernize etme şansı yakalayabiliriz" açıklamasını yapmıştı.
Anlayacağınız, 2021-2027 dönemi bütçesi (1,1 trilyon euro) ve 750 milyar euroluk ekonomik kurtarma programının ele alındıǧı zirve çok aǧır tartışmalara sahne oldu. Hatta, bir ara İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, facebook hesabından müzakerelerin durduǧunu ilan etti. Müzakerelerin zorlu geçmesinde Hollanda’nın başını çektiǧi Avusturya, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerin itirazları önemli rol oynadı. Bu ülkeler AB ülkeleri içinde hibe karşıtı olarak bilinen "Tutumlu 4'lü" olarak anılıyorlar.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, zirvedeki sert ve inatçı tutumundan dolayı başta Macaristan Başbakanı Viktor Orban olmak üzere İtalya ve İspanya diplomatlarının hedefi oldu. Bazı Avrupa gazetelerinde Mark Rutte ‘Mister No, No, No’ olarak nitelendirildi. Özellike cuma günü başlayan ve pazar akşamına kadar süren müzakerelerde ikna edilemeyen Rutte’nin adı "Bay Hayır"a çıktı. Buna karşı Mister No, No, No’nun cevabı da manidardı: ‘Buraya doǧum günü pastası için toplanmadık. Herkes kendi ülkesinin çıkarlarını korumak için burada…’
Velhasıl, Brüksel’de yapılan 2020 Temmuz AB zirvesinde "Koronavirüs Onarım Fonu" paylaşımında ‘hibe ile kredi’ arasında çok ciddi görüş farklılıkları yaşandı ve çetin pazarlıklar yapıldı. Zirve 90 saati aştı. Dördüncü gün sabaha karşı anlaşma saǧlandı. Buna göre 750 milyarlık Fon, 390 milyar euro hibe ve 360 milyar euro kredi olarak kararlaştırıldı. AB’nin yedi yıllık bütçesi 1,1 trilyon euro ise Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanacak.
Böylece, Avrupa Birliǧi ruhuna uygun bir liderler zirvesini daha başarıyla sonlandırdı. Koronavirüsü sürecinde AB’nin uzun süre sessiz kaldıǧı, Kuzey’in Güney’e gerekli yardımda bulunmadıǧı gibi eleştirler yapılmıştı. Hatta AB’nin daǧılma sürecine girdiǧi bile ifade edilmişti. Ancak, son zirve ne kadar çetin olursa olsun, bir kez daha göstermiştir ki AB projesi kolay doǧmadıǧı gibi, kolayca daǧılmayacak. Tartışmalar üç gün, dört gün veya bir hafta sürse de, Birliǧin ruhu yani uzlaşma saǧlanmış oldu. Bu anlaşma, Macron’nun ifade ettiǧi gibi "Avrupa için tarihi bir gün" olup, Belçika Başbakanı Sophie Wilmes’in söylediǧi gibi “AB’nin geleceği için bir yatırımdır”.
Veyis Güngör
28 Temmuz 2020
Tüm okuyucularımın yaklaşmakta olan Kurban Bayramı canıgönülden tebrik eder, bayramın tüm insanlıǧa hayırlara vesile olmasını dilerim.