Sevgili okurlar,
Geçen haftaki Newsweek dergisinin içindeki bir sayfada, gözüme çarpan başlığı, ‘2012 yılında daha zeki olun’ idi…İlgi ve merakla derginin sayfalarını çevirdiğimde karşıma konu ile ilgili Sharon BEGLEY’in makalesi çıktı. Bu makaleyi okuduktan sonra edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Begley’in makalesi, zekamızı nasıl geliştirebileceğimiz ile ilgili harika bilgilerle dolu! Özellikle nörolojik alanda yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları ile donanmış makale bizlere, adeta bu yeni yılın ilk aylarında beyinimizi nasıl daha iyi kullanacağımız konusunda fikirler veriyor.
Öncelikle araştırmalar bize, zekamızı tüm hayatımız boyunca geliştirebileceğimizi söylemekte. Bir başka değişle, zeka katsayımızı hayatımız boyunca yükseltebiliriz. Hatta araştırma sonucu olarak, dört sene içinde tam 21 puan yükseltebilir ya da 18 puan düşürebiliriz. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bize beyinin değişme kapasitesinin çok açık bir şekilde var olduğunu gösteriyor. Beyinin değişebilme kapasitesi, yani neuroplasticity şeklinde isimlendirilen kapasite ile ilgili yapılan araştırmalar , kişinin 6o veya 70 yaşına kadar beyninin yeni nöronlar üretebildiğini göstermektedir.
Bir diğer önemli bulgu ise, fiziksel aktiviteler ile bilişsel aktivitelerin, beynin benzer bölgelerini çalıştırdığı yönünde. Bir başka değişle, örgü örmek, klasik müzik dinlemek, yürüyüş yapmak ile farkında olmadan zekamızı da artırmaktayız.
Bir başka araştırma ise, bize kısa dönem hafızanın, zekanın en büyük göstergesi olduğunu kanıtlamıştır. Kişi, kısa dönem hafızası olarak başarılı ise, zeka olarak da yüksek bir zeka puanı olduğundan emin olabilir. (Beynimizdeki nöronlar ve bunların diğer nöronlarla olan sinaptik bağları zeka katsayımızı arttırır.)
İllinois Universitesinin yaptığı araştırmaya göre, yürüyüş de kişinin zeka katsayısının artmasına sebep olabiliyor. Bir başka araştırma ise, 2010 yılında Kaliforniya, Berkeley üniversitesinden geliyor. Gün içinde ‘şekerleme’ yapmak dediğimiz yani kısa süreli şekilde uyuklamak da zeka sayımızın artmasını sağlıyor. Ve son olarak 2011 yılında Nature Neuroscience tarafından yapılan bir diğer araştırma ise, kafeinin beyindeki nöronların iletişimini güçlendirdiğini kanıtlıyor.
Peki bu bilgilerin ışığı altında Begley bize başka neler öneriyor?
Bir unutkanlık hastalığı niteliğindeki Alzheimer’ı önlemek için bolca bulmaca çözmek.
Fiziksel aktivitelere katılmak, dans etmek, squash oynamak. Kalp ritmini yükseltecek ve koordinasyon gerektirecek bir aktiviteye katılmak
Kendimizi yeni fikirlere açın. 2009 yılında yapılan bir araştırma, Al Jazeera English kanalından haberleri takip edenlerin CNN veya BBC World ile haberleri izleyenlerden daha açık fikirli ve toleranslı olduğu tespit edilmiştir.
Yeni fikirler ve yeniliklere açık olmamızı sağlayacak konuşmaları dinleyin. Örneğin dünyanın müthiş zekaları yer yıl TED isimli konferanslarda buluşurlar. (Technology,Entertainment, Design). Bu konuşmaları internet ortamından yükleyerek dinleyebilirsiniz.
Yeni bir lisan öğrenmek. Yeni bir lisan öğrenirken, beynimizdeki prefrontal cortex etkileniyor. Prefrontal cortex ise, karar alma ve duygular ile ilgili bölümü geliştiriyor.
Bolca uyumak. Gün içinde kısa süreli bir uyku uyumak ve erken saatte uyumak, hafızayı güçlendiriyor. Harvard Universitesinde yapılmış bir araştırmaya göre, uyku esnasında beyin hatıraları işleme koymaya devam ediyor ve uyandığınızda daha iyi hatırlayabiliyoruz.
Siyah çukulata yemek. Tatlı severler yaşadı çünkü bitter çukulatanın da hafızaya iyi geldiği tespit edilmiş.
Örgü örmek veya nakış işlemek. Bu tip aktivitelerin de bilişsel aktivitelere faydalı olduğu bulunmuştur.
Yüzünüze küçük bir gülümseme koyun! Deneylerin sonucu olarak yüz ifademize çatık kaşlı bir ifade koyarak düşüncemizi etkiliyoruz. Yani daha çatık kaşla baktığımızda, daha eleştirel ve analitik düşünüyoruz. O yüzden haydi küçük bir gülümseme koyalım yüzümüze!
Su için. Susuz kaldığımızda beyin planlama konusunda çok zorlanıyor ve daha çok enerji harcıyor.
Sanat müzelerine gidin. Sanat müzelerinde resim veya heykel izlemenin stresi azalttığı ve hayatımızda gerçekten önemli olan noktalara odaklanmamızı sağladığı bulunmuştur.
Müzik aleti çalmayı öğrenmek. Beyinin koordinasyon ve hafıza bölümlerini aktive ettiği bulunmuştur.
Şehir merkezinin dışına çıkın, doğa ile bir olun. Dış uyaranların az olduğu bir ortam beyninizi dinlendirecektir.
El yazısı yazın. Beyin skanlerinin sonucu olarak el yazısı yazmak, beyinin daha çok kullanılmasını sağlıyor ve el yazısı ile yazılan şeyleri daha kolay hatırlıyoruz.
Pomodoro Tekniğini kullanın, bir başka ifade ile, yaptığınız iş ile ilgili olarak her 25 dakikada bir kısa bir ara verin.
İşte sevgili okurlar, gelin yukarıdaki bu maddeleri bir deneyelim ve yeni yılda daha etkin bir şekilde yaşayalım!