Çarşamba akşamı, rahmetli Rauf Denktaş için Londra’da okutulan mevlid-i şerife gittim..

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi’nin düzenlediği 40 mevlidine giderken, yanımdaki arkadaşımla nereye park edebileceğimiz, yer bulup bulamayacağımız endişesindeydik..

Türkçe konuşan toplumun en yoğun yaşadığı, Londra’nın deyim yerindeyse dünyadaki her tür dilin konuşulduğu, Babil Kulesi Stoke Newington’daki Aziziye Camiin’deydi mevlid.. Ara sokakta bir yere arkadaşım arabasını park etti..

 

Caminin önü sessizdi.. Biraz geç kalmıştık, ancak gözle görülür bir sakinlik vardı etrafta.. Caminin genelde araba park edilen bölümü ise hemen hemen boştu. “Acaba yanlış camiye mi geldik” diye arkadaşımla birbirimize bakarken, camiye giren bir beye “ Merhum Denktaş’ın mevlidi burada mı okunuyor” diye sorduk.. “Evet” yanıtını alınca da camiye girdik..

Davudi bir ses, kurandan sureler okuyordu. İçimizi bir sıcaklık kaplayıverdi..

 

Caminin “Kadınlar “ kısmına girdiğimizde, 10-15 hanım gözümüze çarptı.. Hemen oturup, dinlemeye başladık.. Ancak gözüm, balkon bölümündeki tül perdeden aşağıya kaydığında tam anlamıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadım dersem yalan olmaz..

Hayatını Kıbrıs davasına adamış, Kıbrıs Türkünün özgürlüğü, bağımsızlığı için ömür boyu savaşmış, mücadele etmiş bir büyük devlet adamının 6 hafta önceki vefatından sonra , ne yalan söyleyeyim, çok daha büyük bir kalabalıkla anılacağını beklemiştim..

 

Aşağıdaki erkeklerin sayısı 50’yi bulur veya bulmaz.. Yukarda kadınlar bölümünde ise taş çatlasa 20 kadın ya vardı, ya yoktu.. Londra’ya yeni gelen KKTC Temsilcisi Sayın Oya Tuncalı da mevlid’e gelenler arasındaydı.. Onun mevlidle ilgili görüşünü alamadım..

Ancak, mevlidi düzenleyen Konsey Başkanı Sayın Ahmet Baştürk’e telefonla ulaşıp, neden bu kadar az insanın katıldığını sordum.. Cevabı şöyle oldu;

 

“Biz on gündür gerek Londra Türk Radyosundan duyuruyoruz.. Gerekse basına ilettik, gazetelerde duyuruldu.. Gelenlere teşekkür ederiz, gelmeyenler ise mahcup olup, utansınlar. Haberleşme devrinde herhalde ne gazete, ne facebook, ne e-mail, ne de SMS okuyorlar..Ne de radyo dinliyorlar.”

 

Bir dokun, bin ah işit..

 

Gözüme çarpanlar Türkiye Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Seyfettin Erşahin, Eğitim Konsorsiyumundan Necmi Hasanoğlu, Öğretmenler Derneğinden Mansur Işıkbol, TFUK UK Başkanı Zeren Safa oldu.. Kıbrıs Derneklerinin başkanları ise gözüm aradı..Varsalar bile ben görmedim.150 binden fazla Kıbrıs asıllı Türkün yaşadığı Londra’da, bu mevlid beni çok üzdü..

Oysa 40 gün önce birçoğu uçaklara atlayıp, cenaze için Kıbrıs’a gitmişti..

Vefasızlık örneği çok gördüm.. Çok yaşadım. Ancak böylesine ilk kez rastlıyorum.. Küçücük bir adayı dünya haritasında bilinen bir konuma sokan Merhum Denktaş’ın anısına bu vefasızlığa anlam vermek zor.. Ruhu bir kere daha şad olsun, nurlar içinde yatsın..