Yeni evli, çiçeği burnunda gencecik bir çift. Evleneli tam dokuz ay olmuş. Fakat henüz gerdeğe girememişler. Bu nedenle de, neredeyse boşanma aşamasına gelmişler. Kızcağız depresyonda. Oğlan ona keza. Anne baba, akrabalar sessiz bir yasa girmiş. Farklı boyutta yakıştırmalar ve rahatsız edici dedikodular almış yürümüş.
Bana geldiler. Sorun "Vajinismus" hemen anladım. Yani bastırılmış cinsel korkular sonucu kadının, çok istese bile, kızlık zarını koruma amaçlı, cinsel ilişkiye aşırı kasılma sonucu girememesi; dayanılmaz ağrı ve acı duyması, otomatik bir refleks geliştirme durumu. Jinekoloğa da gitmişler. Fiziksel bir bozukluk bulunamamış. Denemedikleri method gitmedikleri doktor kalmamış. Durum tamamiyle psikolojik. Üçüncü dünya ülkelerindeki kadınların %10 da görülebilen bir durum. Beş seans gelebildiler. Önce, "Analitikal hipnoterapi" ile bilinç altında bastırılan tüm korkuları ortaya çıkarıp, pozitif telkinler yükledim. Ardından rahatlama telkinleri ve psikodinamik terapi seansları yer aldı. Önce tek tek sonra çift terapisi. Hiç ümitleri yoktu. Mutsuz ve umutsuzdular.
İki hafta sonra, sevinç ve müjdenin satırlarda haykırdığı bir mesaj aldım. Ardından binlerce teşekkür ve dua. Aile bayram etmiş. Bir sevinç bir sevinç. "Oldu ablam oldu!" diye açtı telefonu. Nasıl sevindim anlatamam. Nasıl gurur duydum kendimle! Bir insanı sevindirmek, iyileştirmek, mutlu edebilmek ne güzel bir duyguymuş bir kez daha yaşadım.
Az önce aradı, şimdi de hamileymiş. "Geleceğiz ablam, ben, eşim ve bebeğimiz, ellerinden öpmek, sana binlerce kez daha teşekkür etmek için", diyordu. Bir kez daha sevindim, en az onlar kadar. Yüreğim pır pır.
Paylaşmak istedim.
Sezer Ergör
Uzman Psikolog/ Klinikal Hipnoterapist
İletişim: 07766077155