Yakından tanıdığımız Japon Profesör Masayuki Yamauchi 80’li ve 90lı yıllarda devrimden sonra Moskovanın gazabına uğrayan Sultan Galiyev üzerine kapsamlı araştırmalar yaptı. Galiyevin yaşadığı topraklara gidip birinci elden gerçekleri araştırdı. Bu çalışmaları önce Japonca sonra da başka dillerde yayımladı. Küçük bir bölümü de Türkçe çıktı. (*) 1990’lı yıllarda Profesör Yamauchi ile İstanbulda sohbet ederken ona Profesör İdris Küçükömerden söz etmiştim.


Rahmetli Küçükömer
i tanımıyordu. İdris Hoca benim hem hocam hem de dostum oldu. Değerli araştırmacı Zülâl Kalkandelenin “İdris Küçükömerin Tezleri: İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleriadlı kitabını incelerken bunlar aklıma geldi. (**)


Profesör Yamauchi ile yaptığımız sohbetlerde İdris Küçükömer
in tezleri ile Sultan Galiyev arasındaki bağlantıya değinmiştim.


Sultan Galiyev
in Müslüman toplumlar ve Asya için öne sürdüğü görüşlerin benzerlerini İdris Küçükömerin de değişik bir biçimde de olsa ifade ettiğini söyledim.


Sosyalist Küçükömer
in 2000li yıllarda Türkiyede, apayrı bir boyutta tartışmaya açılacağını aklımın ucundan bile geçirmemiştim.


Ancak yine de
Necmettin Erbakan faktörüçoktan kendini göstermeye başlamıştı; daha 1970li yıllarda Ecevit-Erbakan koalisyonu ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı bu sinyalleri veriyordu.


Türk Kurtuluş Savaşı başlangıcında, Bakû
ya Moskova adına giden genç devrimci Sultan Galiyev Bakûda, Lenin yerine Mustafa Kemal posterlerinin her yeri doldurduğunu görünce çok şaşırmıştı”.


Bu aslında Galiyev
in savunduğu görüşleri destekleyen bir tepkiydi. Profesör Yamauchinin eserlerinde bu gerçekler göz önüne serilir.


İdris Küçükömer
in tezlerinde sivil toplum ya da sivil hareket vurgusu öne çıkar. Buna kimsenin itirazı olmaz.


Ancak sivil toplum vurgusu
sivil örgütlenmeleri de beraberinde taşımak zorundadır. Avrupa bu dönüşümü 200 yılı aşan bir süreçte tamamlayabildi.


Türkiye
de ise sivil örgütlenme zemininin oturtulamaması; buna karşı çıkan iç ve dış dinamikler, son 70 yıla damgasını vurmuştur.


- Sivil örgütlenmenin zemini, Avrupa kriterleri ve felsefesi doğrultusunda olmadı
.


- Aksine ters yönde (sivil örgütlenme dinamikleri) teşvik edildi.


Örneğin inanç odaklı örgütlenmeler toplumda, sivil örgütlenmeler olarak öne çıktı. Avrupa
daki vatandaş (yurttaş) odaklı ve sınıfsal örgütlenmelerin yerini aldılar.


Galiyev
in değil ama Küçükömerin öne çıkardığı (sivilleşme) aşağıdan yukarıya hareketler bu zemin üzerine inşa edilmektedir.


Kimilerine çok ters gelse de Galiyev - Erbakan - Küçükömer hattının içinde bütün zıtlıklara karşın önemli ortak noktalar vardır;


- Üçü de emperyalizmin, kapitalizmin ve Batı
nın karşısındadırlar.


- Galiyev de Küçükömer de sosyalisttir.


- Erbakan, Batı
ya karşı İslam dünyasını birleştirmeye yöneliktir. Bu noktada Galiyev ile Erbakan arasında benzerlikler vardır.


Günümüzde Ortadoğu
da geliştirilmeye çalışılan (İslami odaklı ve örgütlü sivilleşme hareketleri) Batıdan çok farklıdır, sol ve antikapitalist kimliğe sahip değiller.


Oysa Sultan Galiyev ve İdris Küçükömer sosyalist zemini esas alırlar. Ben şahsen İdris Küçükömer
in Sultan Galiyevden etkilendiğine inanıyorum.


(*) “
Sultan Galiyev, İslam Dünyası ve Rusya Profesör Yamauchi, Çev. Dr. Matsutani, 1995, Bağlam Yayınevi


(**) “
İdris Küçükömerin Tezleri; İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri ; Zülâl Kalkandelen, 2011, Cumhuriyet Yayınları.

(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)