Öyle sıkın dişinizi de 3-4 yıl sonra düzlüğe çıkacaksınız demeçlerine artık kimse inanmıyor.

Kıbrıs Türkü’nü fakirleştirme politikası mı uygulanıyor?

Refah düzeyi düşük insanların sürü psikolojisiyle daha kolay güdüleceği mi hesaplanıyor?

Kıbrıs’ta yaşamı zorlaştırıp Kıbrıs Türkü’ne yeniden göç seçeneği mi işaret edilmek isteniyor?

Türkiye Büyükelçiliği ve bizim hükümet edenlerimiz bu yazılanlardan rahatsızlık duymasın. Belki uygulanan politikalarda böyle bir niyet yok, ama sonuç bu!!! Görüp de görmezlikten mi gelelim?

Kıbrıs Türkü, eşeğini kaybedip yeniden bularak sevinmek istemiyor...

 

Anadolu Ajansı, Türkiye’de kamuda maaşlarla ilgili bir haber yaptı.

Bizim TAK ajansı da haberi, “Türkiye’de maaş zamları” başlığı ile abonelere servis yaptı. Bir alt başlık olarak da, “YENİ DÜZENLEME SONRASINDA EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 1800 TL” kullanıldı.

Dikkatimi, internet ortamında haberi okuyup ardından telefon numaramı bulup bana ulaşan bir okur çekti.

Onunla konuşurken habere de göz attım.

2002 AKP’nin Türkiye’de hükümete geldiği yıl.

AKP hükümete gelişini iktidara dönüştürmede on yılı geride bırakırken kamu çalışanlarına da, “Sizi unutmadık” mesajını veriyor.

Haberin özünü yazımın bütünlüğünde korumak istediğim için buraya alıyorum:

Türkiye’de  memur maaş katsayıları, 0,14’lük enflasyon farkı ve yüzde 3’lük Ocak zammına göre yeniden belirlendi.

AA muhabirinin Maliye Bakanlığı’ndan edindiği bilgiye göre, 2012 yılının Temmuz-Aralık döneminde 0,071589 olarak uygulanan memur maaş katsayısı, Ocak itibariyle 0,073837’ye, 0,95790 olan taban aylık katsayısı 0,98798’e, 0,022700 olan yan ödeme katsayısı da 0,0234128’e çıkarıldı.

Söz konusu düzenlemenin ardından aile ve çocuk yardımı almak kaydıyla müsteşar maaşı, 7 bin 183 liradan 7 bin 419 liraya, genel müdür maaşı ise 6 bin 289 liradan 6 bin 496 liraya çıktı. Böylece müsteşar ve genel müdür maaşında yaklaşık yüzde 3,29 artış meydana geldi.

12’nci derecenin 1’inci kademesinden maaş almakta olan bir hizmetlinin Aralık ayında 1.755 lira olan maaşı Ocak’ta 1.818 liraya, 13’üncü derecenin 3’üncü kademesinden maaş almakta olan bir devlet memurunun Aralık’ta 1.884 lira olan aylık maaşı ise 1.950 liraya yükseldi. Buna göre, hizmetli maaşındaki artış yüzde 3,58, 13’üncü derecenin 3’üncü kademesinden maaş alan memurun maaşındaki artış da yüzde 3,50 oldu.

7’nci derecenin 1’inci kademesinden maaş alan bir öğretmenin Aralık ayında 2 bin 9 lira olan maaşı 71 lira yükselerek 2 bin 80 liraya, 8’inci derecenin 1’inci kademesindeki maaş alan bir polis memurunun 2 bin 624 lira olan maaşı da 90 lira artışla 2 bin 714 liraya çıktı. Böylece 7’nci derecenin 1’inci kademesindeki öğretmenin maaşı yüzde 3,53, 8’inci derecenin 1’inci kademesindeki polisin maaşı ise yüzde 3,42 oranında arttı.

Bu arada KİT sözleşmeli personel ücret tavanı da 3 bin 755,96 liradan 3 bin 873,90 liraya yükseldi.

Devlet memurları ve sözleşmeliler, 15 Ocak’ta zamlı maaşlarını alacak. Kamu çalışanlarına 14 günlük de zam farkı verilecek.

MAAŞLAR 10 YILDA NEREDEN NEREYE GELDİ?

2002 yılı Aralık ayından 2012 yılı Aralık ayına kadarki dönemde TÜFE endeksindeki kümülatif değişme yüzde 142,3 oldu.

Maliye Bakanlığı’nın hesaplamasına göre aynı dönemde; aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 2002 Aralık ayında 392 lira iken, 2013 Ocak ayında 1.818 liraya çıktı, artış yüzde 363,9 oldu. Aile yardımı ödeneği dahil ortalama memur maaşı 2002 Aralık ayında 578 lira iken, 2013 Ocak ayında 2 bin 109 liraya çıktı, buradaki artış da yüzde 265 olarak hesaplandı.

Net asgari ücret 2002 Aralık ayında 184 lira iken, 2013 Ocak ayında 773 liraya çıktı, artış yüzde 319,5 oldu. En düşük memur emekli aylığı 2002 Aralık ayında 377 lira iken, 2013 Ocak ayında bin 118 liraya çıktı, artış yüzde 197 oldu.

En düşük SSK emekli aylığı 2002 Aralık ayında 257 lira iken, 2013 Ocak ayında 923 liraya çıktı, artış yüzde 258,9 oldu. En düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı 2002 Aralık ayında 149 lira iken, 2013 Ocak ayında 748 liraya çıktı, buradaki artış da yüzde 402,9 olarak belirlendi.

En düşük Bağ-Kur çiftçi emekli aylığı 2002 Aralık ayında 66 lira iken, 2013 Ocak ayında 558 liraya çıktı, artış yüzde 747,7 olarak hesaplandı. 65 yaş aylığı 2002 Aralık ayında 24 lira iken, 2013 Ocak ayında 126 liraya çıktı, artış yüzde 412,9 oldu.

2002 Aralık ayında 97 lira olan muhtar aylığı ise 2013 Ocak ayında 440 liraya çıktı, artış yüzde 351,6 olarak tespit edildi.”

***

Türkiye’deki maaşlar bizi ilgilendiriyor mu?

Normalde ilgilendirmemesi gerekiyor ama fiili durum ilgilenmemizi bir anlamda göreve dönüştürüyor.

Kıbrıs Türkü’nün 1963’ün sonrasında, zor yıllarda bile bir refah düzeyi vardı.

Kamudan maaş çekenlerin eline geçen para ekonominin dinamizminde etken oldu hep.

Maaşlar Rum kesimiyle kıyaslandı, Türkiye ile değil.

Uzun yıllar Türkiye’de kimse Kıbrıs Türkü’nün maaşıyla uğraşmadı.

Zaman zaman birileri bu konuya yöneldiği zaman da iktidarda olanlar tavırlarıyla engel oldu.

Çok iyi anımsarım Polis Genel Müdürü Atilla Sav’ın emekli çıkarken aldığı ikramiye Türkiye basınında dillere dolanmıştı.

***

Bu satırların yazarı olarak ekonomik yapılanma adı altında Kıbrıslı Türklerin fakirleştirilmesinin hedeflendiğini, hedefin Kuzey Kıbrıs’ın Siirt ya da Hakkari’deki yaşam düzeyine çekmek olduğunu biraz da tahrik etmek için hem yazdım hem söyledim.

***

TAK’ın servis yaptığı haberin içinde kıyas bakımdan Kuzey Kıbrıs’ın rakamları yok.

Keşke biraz zahmete girip özellikle 2009’dan günümüze kamuda maaşların nasıl bir seyir izlediği habere yerleştirilseydi.

Aslında geç kalınmış değil.

Bugün Maliye Bakanı Ersin Tatar’a bir muhabir gönderilip AA’nın haberindeki rakamların Kuzey Kıbrıs’taki karşılıkları öğrenilsin ve tüm medyaya servis yapılsın.

***

Türkiye Başbakanı Erdoğan bizim Başbakanımız Küçük’e basın önünde maaşını sorduğu zaman, “Yedi buçuk - sekiz” yanıtını almıştı.

Şimdi Türkiye’de müsteşar maaşı 7 bin 419 oldu. Yani “Yedi buçuk.” Bizim Başbakan’ın maaşı kadar.

Göç yasası ile mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin maaşları da kuşa çevrilip, tahsisatlarla 1820 TL’ye memurlarda ise 1600 TL dolaylarına yerleştirildi.

Rakamlar ortada bütün kıyaslamalarda Kuzey Kıbrıs’ta maaşlar geride bırakıldı.

***

Tabii maaşlar dondurulurken zamlarla satın alma gücü geriye götürülüyor.

Türkiye’de yapılan artışlar işte ortada.

Bizde ise satın alma gücünün ne kadar eridiği ortada.

Sadece akaryakıta gelen zamların maaşlardaki götürüsünü görmek için özel çabaya gerek yok.

Yenidüzen dün haber yaptı. 2007’den günümüze akaryakıt % 70 oranında zam gördü.

UBP’nin iktidara geldiği 2009 yılında 133 TL’ye dolan bir depo, bugün 136 TL’ye yarısına kadar bile dolmuyor.

Hade akaryakıt fiyatları, dünyadaki petrol fiyatlarını bağlı. Peki kimlik kartı, araç ruhsatları ve yaklaşık % 6 zam yapılan harçlarda da mı dış piyasaların etkisi var?

Bunlar Kıbrıs Türk insanına anlatılmalı.

Hem de detaylı olarak...

***

Öyle sıkın dişinizi de 3-4 yıl sonra düzlüğe çıkacaksınız demeçlerine artık kimse inanmıyor.

Kıbrıs Türkü’nü fakirleştirme politikası mı uygulanıyor?

Refah düzeyi düşük insanların sürü psikolojisiyle daha kolay güdüleceği mi hesaplanıyor?

Kıbrıs’ta yaşamı zorlaştırıp Kıbrıs Türkü’ne yeniden göç seçeneği mi işaret edilmek isteniyor?

Türkiye Büyükelçiliği ve bizim hükümet edenlerimiz bu yazılanlardan rahatsızlık duymasın. Belki uygulanan politikalarda böyle bir niyet yok, ama sonuç bu!!! Görüp de görmezlikten mi gelelim?

Kıbrıs Türkü, eşeğini kaybedip yeniden bularak sevinmek istemiyor...

 

Günün sözü:

 

Sesini çıkarmayanın, lokması küçültülür.

(Havadis gazetesinden alınmıştır)