Bu sıradan bir siyasi mücadele değil...

Öyle olsaydı, bir gün düzelmesini beklerdik...

Ama bu bir karşıdevrim...

*

Kurtuluş Savaşından beter...

Çünkü düşman, kasabalarına, köylerine, sokaklarına, evlerine değil, saf duygularına girdi insanların...

Ve toplumun en az yarısı o istiladan yana...

Misal, şu 4+4+4 ile kendi çocuklarını çağdaş laik cumhuriyeti yerle bir etmek isteyenlere asker verecek, farkında değil...

*

En büyük felaket ise...

Bir Mustafa Kemalimiz yok bu sefer...

Ne bir yürekli önder?..

Ne de bir kurtuluş örgütü?..

*

Çaresiz dönüp dolanıp CHPye bakıyoruz...

Sonra koşarak gittiği dondurmacıyı kapalı bulan çocuklar gibi umutsuz, ağlamaklı, kırgın dönüyoruz gerisin geri...

*

Neydi mesela o:

Sayın Başbakan, elimi uzatıyorum...

Kime?..

Bir gün önce yalan makinesi, bir gün sonra postmodern diktatör dediğiniz insana mı el uzatmak?..

Peki on yıldır hangi konuda elinize el verildi?..

*

Açık ve net söylemeli:

4+4+4 önce CHPyi bitirir...

Çünkü onlar şeyhlerine verdikleri sözü tutuyorlar... Ama CHP Atatürke verdiği sözü tutamıyor...

*

Neyi beklersiniz?..

Yapamayacağınızı biliyoruz; milletvekilliklerinizi bırakıp Sine-i millete dönün demiyoruz zaten...

Komisyonlardan çekilin bari...

Başkanlık Divanından inin...

Parlamentodaki muhalefet partilerinin, sadece bir fotoğrafın tamamlayıcısı... Ya da oynanan demokrasi oyununun figüranları oldukları... Asla adam yerine konulmadıkları artık açık değil mi?..

Anayasa Mahkemesine gideceğiz diyeceksiniz...

Oysa Taksime gidin...

Tandoğana gidin...

Kızılaya...

Konaka...

Alsancaka...

Sokağa...

Meydanlara gidin...

*

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bana söylemişti, hatırlatmalıyım:

Çizmeler...

(Cumhuriyet)