Libya’da ABD Büyükelçisi öldürülünce, Dışişleri bakanları Hillary Yenge dudaklarını buruşturup sordu:
“Özgürleştirdiğimiz bir ülkede bu nasıl olur?..”
*
Bizim kadınlarımız daha akıllı...
Böyle salak şeyler söylemezler...
*
Önce Irak’ı “özgürleştirdiler” bilirsiniz...
Ölü sayısı; 2 milyon...
5 milyon öksüz, yetim...
1 milyon dul...
900 bin kolsuz, bacaksız insan...
*
Oradan geçtiler Mısır’ı özgürleştirmeye...
İlk işleri Mübarek döneminde kadınlara verilen sıradan hakları geri almak oldu...
Evlilik yaşı 14...
Yalnız gezen kadınları bıçaklamaya başladılar...
Kimi ulema “Kadın öldükten sonra da nikâh devam eder... Öldükten altı saat sonraya kadar cinsel ilişki olur...” dedi...
Çüş...
Ölüyü de özgürleştirecekler...
Mısır Ulusal Kadın Konseyi itiraz etti gerçi, dağıttılar...
*
Suriye...
“Özgürleştirme” sürüyor...
Antep esnafı da oturmuş “özgürleştirme” bitince, Suriyelilerin fıstık ezmesi almaya gelmelerini bekliyor...
İnsan kalmadı Suriye’de...
*
Libya...
“Özgürleştirmenin” sonunu izlediniz...
Bu sefer tekbir getirerek Kaddafi’yi linç eden kalabalığın elinde, saçları yanmış, yüzünün bir yanı ezilmiş ABD Büyükelçisi vardı...
Vahşet aynı:
“Özgürleştirme”, demek fazla kaçtı...
*
Türkiye de keza yengenin özgürleştirdiklerinden...
Cumhuriyetimiz gitti...
Laik, çağdaş, uygarlık derdi olan, adam gibi, medeni, modern bir toplum olma hayallerimiz yıkıldı...
Dinci faşizmin arkasında ABD var...
Bu ölümler, bu kan, bu ateş, bu yangın yeri...
Irak’ta, Mısır’da, Libya’da, Suriye’de olanların farklı versiyonudur sadece...
*
Sonuçta; dincileri kullanarak Müslüman ülkeleri imha ediyorlar...
“Bu Haçlıdır” dedi ya...
Anlamadınız...
*
İnsan böyle aptal kaldıkça...
Haliyle özgürleşiyor...
(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)