Tüketici Kanunu'nda yapılan değişiklikler halen sorgulanırken; bu ay "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği" yürürlüğe girdi. Reklam sektörüne yönelik yeni düzenlemelerle karşı karşıyayız. Bu yönetmelik sektörde yürüyecek mi bilinmez; ama reklam vermek, almak, yapmak, yazmak, görmek, reklamı izlemek, dinlemek oldukça mühim ve ciddi bir ilişki konusu olacak. Sevindirici olan, hem tüketici açısından hem de firmalar açısından daha aktif bir sorumluluk, kararlılık gerekiyor.
Kalıplaşmış geçmiş değerlerin değişmesi, yenilenmesi yıllarca tartışılıyordu. Bazen de dokunmadan zamana bırakılıyordu. Oysa şimdi konuşmak dahi zaman kaybı ve gelecek zaman hemen kapıda beliriveriyor.
İletişim dünyasının bu kadar değişken ve esnek olması reklam sektörünü derinden etkiliyor. Kuralların, daraltmaların,yasaklamaların olması bazı belirsizlikleri ve haksızlıkları ortadan kaldırsa da, her zaman bir açık taraf vardır. Bu açıkları değerlendirmek, kendi içinde denetimini yapmak, yeni kuralların ve değerlerin oluşmasına ortam hazırlayacağı inancındayım. 'Dinamik' bir sektör olan iletişim dünyasında 'var olma' politikaları, rekabetçi ve doğal olarak hızla kendini yenileyen bir zemin yaratıyor.
İletişim teknolojileri o kadar hızlı değişiyorken, tüketiciler de bu yönde uyum içinde olmaya çalışıyor iken, kanunların bu konuda belirli standartlar üzerine yoğunlaşması ve standartlaştırma gayreti bu hıza yetişebilecek mi, yenilikleri yönetmeye çalışmak yeterli olabilecek mi?
Peki, dijital ortamın hızına nasıl yetişeceğiz ya da nasıl kontrol edebileceğiz? Rekabet ortamında kurallara sadık ve sınırlı hareket etmek, uzun vadede çözülememiş, tutarsız olan dijital medya üzerinde çok etkili olacağını düşünmüyorum. Halihazırda yeni fikirlerle daima çelişki yaratıyor.
Ama çözüm yine reklamcılık sektöründe olacak. Zengin ve sınırları zorlayan reklam sektörü bu konuda en çok çabalayan sektördür. Yaratıcılıkla hareketlilik yakalanacak; canlılığını asla kaybetmeyecek olan sektöre yön veren hükümler, farklı değerleri beraberinde getireceği kanaatindeyim. Düzenlemeler yeni olduğundan, pazarda önceki uygulamalar-sonraki uygulanacak olanlar, doğru mudur, değil midir gibi sorularla tereddütler yaşanıyor. Sıkışıp kalınacak bir durum yok. Sektör buna izin vermiyor.
Kanun namına reklamda sınır yok!