Bugün 1 Mayıs...
İşçilerin bayramı...
*
En büyük işçi örgütü “Şükür sendikası” meydana çıkmıyor, o evde oturacak, durumundan memnun...
Sor istersen:
“Geçim nasıl?..”
“Şükür yani...”
*
“Kısmet federasyonu...”
“Nasip konfederasyonu...”
Emekçilerin bağlı oldukları en etkili örgütler...
Bu nedenle “nasip kısmet olursa” diye bir asırdır bekliyor, alın terinin karşılığını alıp da insan gibi yaşamayı...
*
Dünyanın adam gibi her yerinde emekçiler, üretimden gelen güçleri ile ülkelerinin en etkili sınıfıdır...
İtilip kakılamazlar...
İktidarın polisi onları süs havuzunda ıslatıp ıslatıp dövemez...
Onlara özgürlüklerini veren demokrasi yıkıldığında... Çağdaşlık ve laiklik gibi varlık nedenleri ellerinden alındığında... Ülkeleri; ilkel eğitime, ilkel yaşam biçimine, ilkel yönetimlere sürüklendiğinde, oturup seyretmezler...
*
Türk işçisi ise yarı aç, yarı tok...
Ülkesine sahip çıkmamanın bedelidir...
Açlık sınırının altında ücret, güvensiz yarınlar, sakatlığın ve ölümün beklediği işyerleri, sosyal haklardan yoksun, iki dudak arasında tükenen bir yaşam...
Bu nedenle zaten; on binlerce işçinin çalıştığı kamu işletmeleri yabancı vurgunculara satıldı, işçileri kapıların önüne koydular...
Direnen bir avuç yürekli işçiyi süs havuzunda ıslattılar...
Sonra biber gazı ile tütsüleyip copla gönderdiler evlerine...
Kendi sınıfları dönüp bakmadı bile...
Umursanmadı...
*
Bugün 1 Mayıs...
İşçilerin bayramı...
*
Emekçileri gereksiz kalabalıklar gören valilerin, itip kakmak için onları bekleyen polislerin, işçi sınıfını adam yerine koymayan iktidarın izni ile bir avuç yürekli işçi meydanlarda “işçi bayramını” kutlayacak...
Biber gazları, kalkan ve coplar onları bekliyor olacak...
*
“Şükür sendikası” katılmıyor...
“Bereket versin konfederasyonu” ise evden bakacak...
(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)