Hey gidi günler hey…! 

Canımın parçası, adaşım, yeğenim Berna’nın ilkokula gittiği yıllardı.

Okul müfredatı sağolsun, o kadar çok ödev verirlerdi ki…

Minicik çocuğun kendi başına bu işlerin altından kalkması doğaya da aykırı olacağından

(dahi çocukları tenzih ederim) ailece mücadele etmeye başladık.

Akşamın bir saati, anneanne, dede, teyze, enişte masaya sıra sıra dizilir, büyük bir ciddiyetle ödevlerimizi yapardık.

Tabii en heyecanlı bölümü de ertesi gün gelecek sonuç! 

Bütün ailenin bilgisi, kültürü ortaya çıkardı.

Gel gelelim bizim yurt dışındaki ebeveyn oluşumuza…

Çoğumuzun İngilizcesi kendimizi kurtarmaya yetse de çocukların ödevlerini ancak mahvedebilir seviyede.

Onun için mesela ben bu ülkede bu konuda müthiş bir keyif sağlamaktayım.

Hayata bakış açım şu; 

“Ödev, ebeveynler için değil çocuklar içindir. Çocuk ödevini yapmakta başarılı olamıyorsa okula döndüğünde öğretmenine yapamadığı yerleri sormalı ve öğrenmelidir…”

Yıllarca yetersiz İngilizcemden dolayı bu bakış açısının arkasına saklansamda, geçen gün hiç ummadığım bir şey oldu.

7.sınıfa giden kızımın ödevi dünyanın en ünlü şair, oyun yazarı William Shakespeare’in hayatıyla ilgili…

Ama öğretmenin şöyle bir isteği var. İnternetten kopyalama yöntemi ile gelmeyin, daha bilinmedik ve ilginç konular olsun.

Hah dedim işte bu iş bende! 

Yıllar önce Eurovizyon Portalında ve kendi blog’umda bekleyen William Shakespeare’in magazinimsi hayatı tam tercüme ile ödeve hazır!

Bu yazıyı yazmadan önce öyle bir araştırma yapıp hazırlanmıştım ki buna bir çok insan şahittir.

Kabul etmem gerekir ki 11,5 yaşındaki kızım çokta güzel birebir tercüme yapmayı başardı.

Kendi adıma güzel bir iş yaptığım için gururlandım.

İlk defa bu ülkede kızımın bir ödevine katkıda bulunabildiğim içın mutlu oldum.

Kızım ödevine kaynak olarak benim yazımın bulunduğu blog’umu gösterdi.

Öğretmenin çok hoşuna gitmiş, ben bu yazıları internet aracılığı ile okurum demiş.

Ve kızım sınıfın en iyi notunu alarak eve geldi.

Kendimi bildiğimde ilk okuduğum kitaplar Shakespeare’in kitaplarıydı.

Çok eski bir İngilizce ile yazılan bu kitapları, bugün bir çok İngiliz bile anlamakta güçlük çekerken, yıllar önce Türkçeye çeviren ve okuyup anlamamıza vesile olan O nice güzel insanları saygıyla anarım.

Ne güzel bir söz vardır;

Arayanlar bulamaz ama bulanlar her zaman arayanlardır.

Hayatının her döneminde, güzeli ve doğruyu arayan nice insanlara sevgiyle…

Aralık.2018 Londra 

http://bernainan.com

https://bernainan.com/shakespearein-mahallesinde-bir-gun/