Üçüncü Rutte hükümetinde, Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma Bakanı ve kısa bir dönem de Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Sigrid Kaag, D66 Partisi’ni 2021 milletvekili seçimlerinde Hollanda’da ikinci büyük parti yapmayı başaran bir lider. Seçimlerdeki başarı, D66’yı IV’üncü Rutte koalisyon hükümetinin ikinci büyük ortağı yaptı. Bunun tabii bir sonucu olarak da, Sigrid Kaag, Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı oldu.
Oysa Sigrid Kaag, Birleşmiş Milletler Sekreterliği tarafından 2013 yılında, Suriye’deki kimyasal silahların yok edilmesi görevine getirildiğinde Hollanda’da tanınmıyordu. Kaldı ki Kaag, Ürdün’de UNICEF Bölge Müdürlüğü, UNDP Genel Sekreter Yardımcılığı gibi görevlerden başka, UNRW Kudüs Temsilciliği ve Cenevre’de IOM, UNRWA birimlerinde de görevler yapmıştı.
Başarılı bir diplomat ve aynı zamanda başarılı bir parti lideri olarak dikkatleri üzerine toplayan Sigrid Kaag’ı, daha yakından tanımak ve tanıtmak amacıyla ‘Gölge Başbakan’ adını taşıyan bir kitap yayınlandı. Geçen hafta, (11 Mayıs) piyasaya çıkan kitap, Trouw gazetesi muhabiri Wilma Kieskamp tarafından kaleme alındı.
Kitapta, Sigrid Kaag’ın gençlik yılları, Kudüs’te geçirdiği yıllar, BM’deki görevleri, seçim sürecindeki liderliği anlatılıyor. Yazar, D66 Partisi liderini, ‘ahlaki bilinci öne çıkan, değerleri merkeze alan ve aynı zamanda görevine pragmatik yaklaşan bir siyasetçi’ olarak tanımlıyor.
Dördüncü Rutte hükümetinin kuruluş sürecinde, sağ-liberal Mark Rutte ile kıyasıya pazarlıklar yaptığı için, hükümetin kurulmasını uzatan birisi olarak da tanımlanan D66 liderinin, BM adına Suriye’de kimyasal silahların imhasıyla görevlendirildiği zorlu yıllar çok ilginç. Bazı kesitleri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.
Öncelikle, Sigrid Kaag’ın İsviçre’de görevli eski Filistin Büyükelçisi Anis Al-Qaq ile evli olduğunu ve dört çocuk annesi olduğunu belirtelim. Anne Kaag, dört çocuğunun isimlerinin Arapça olarak yazılı olan yuvarlak bir kolye taşır. Ki, bu kolye, Suriye’deki kimyasal silahların imha edilmesi özel görev çalışmaları sırasında çok işe yarar. Kolyedeki isimler, ‘ben de dört çocuk annesiyim, Savaş’ta çocuklar ölmesin, katledilmesin’ mesajı taşımaktadır.
Kaag, UNICEF’de görev yaptığı süreçte, Suriye lideri Esad’ın eşi Asma Esad’ı tanıyan, ender Avrupalı diplomatlardandır.
Hatırlanacağı üzere, 2013 yılının Ağustos ayında Suriye’de kimyasal silah kullanıldı. Şam’ın Guta Mahallesinde, (ki burası Esad karşıtlarına destek veren bir yer olarak bilinir), gerçekleştirilen kimyasal silah saldırısında, 1500’den fazla çocuk ve kadın hayatını kaybetmişti. Bu saldırıdan sonra, Esad, ‘kendi halkını katleden devlet başkanı’ olarak anılmaya başlandı. BM ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Suriye’de kimyasal silahların imha edilmesi için harekete geçti. Esad yönetimi de bu çalışmaya yardımcı olacağını bildirmişti.
Kimyasal silahların imha projesi, 2013 yılının ekim ayında başlayıp, 30 Haziran 2014 tarihinde sonlandı. Dokuz ay süren projenin başında Sigrid Kaag vardı. Uygulamaya göre Savaş ortamına giden BM barış görevlileri, asker koruması altında giderlerdi. Ancak, Sidrig Kaag, askerlere gerek duymadan Şam’da bir otele yerleşti. Görevi belliydi: ‘Savaşta yani Suriye’de çocuklar ölmemeliydi.’
Sigrid Kaag’ın çözmesi gerekli öncelikli sorun, birbirleriyle konuşmaya yanaşmayan Amerikalılar ile Rusların tekrar diyaloğa girmelerini sağlamaktı. Çünkü, Suriye’de kimyasal silahların imhası, ancak, dünya güçlerinin Esad karşısında birlik olmasından geçiyordu. Bunu sağlamak için Kaag, uçakla Washington, Moskova, Ankara, New York, Den Haag ve diğer şehirler arasında mekik dokumaya başladı. Rusların, Amerikalıların, Suriyelilerin, İranlıların, Türklerin muhtemel siyasi ajandaları karşısında, soğukkanlı, adaletli, tarafsız ve pragmatik bir yol izlenmesi gerektiğini, BM ekibine sürekli telkin etti Sigdid Kaag. Esad ve karşıtlarını ikna etmekte zorlanıyordu. İşin içinden çıkılamadığı görüşmelerde Arapça konuşuyordu. Hatta bazı delegeleri Kur’an-ı Kerim’den okuduğu “…Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” ayetiyle ikna ediyordu.
Son merhalede, Sigrid Kaag, Esad ile de görüşmek zorunda kaldı. Görüşmede konuşulanlar açıklanmadı. Ancak, Kaag’ın, kimyasal silahların imha edilmemesi halinde, suçlunun Esad olacağı yönünde bir dil kullandığı söyleniyor ve Esad’ı tehdit ettiği biliniyordu. 23 Temmuz 2014 tarihinde, projenin tamamlanmasına bir hafta kala, kurşun geçirmez yeleği giyerek Suriye’nin liman kenti Latakia’ya gelen Sigrid Kaag, zehirli gaz taşıyan gemilerin yelken açtığına şahitlik etti. Sevinmişti ve BM ve OPCW ekibi olarak misyonlarının tamamladığını düşünüyordu. Ancak Esad, dört ayrı zehirli gaz tesisatını gizlemişti. Bunun üzerine, uluslararası siyasette, kesin güven olmayacağına kanaat getiren Sigrid Kaag, Suriye halkından, Suriye’deki şartları değiştiremedikleri için, kendilerini affetmelerini istedi.
Hollanda Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sigrid Kaag’ın bilinmeyen yönlerinin daha fazlası ‘Gölge Başbakan’ kitabında yer almaktadır. Alıp okumakta yarar var.
Veyis Güngör
16 Mayıs 2022