Avrupa’da olduğu gibi, Hollanda’da da Hristiyan Demokrat ideoloji, ana akım siyasi hareketlerden birini oluşturur. Onsekizinci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan diğer iki ana siyasi akım ise Sosyal Demokrasi ve Liberal Hareketlerdir. Hollanda’da Hristiyan Demokrat ideoloji, 1879 yılında siyasete girerken, Sosyal Demokrat ideoloji, 1946 yılında ve Liberal Hareketler de, 1948 yılında siyasi parti olarak yer almışlardır.

Hollanda Reform Kilisesi’nin 1879 yılında kurduğu ARP (Devrim Karşıtı Parti), 1789 Fransız Devrimi'nin ilke ve sonuçlarını reddediyordu. ARP'ye göre, devlet, gücünü halktan değil, Tanrı'dan alıyordu. Sonraki yıllarda bölünmelere muhatap olan ARP’den, CHU (1908), RKSP (1926) ve KVP (1945) olarak üç ayrı parti doğdu. 1960’lı yıllarda yapılan seçimlerde büyük oranda oy kaybeden Hristiyan Demokratlar, 1980 yılında CDA olarak birleştiler. İncil’den ilham alan CDA, artık bu tarihten sonra ülke yönetiminde söz sahibi oldu.

CDA, son otuz yıllık Hollanda koalisyon hükümetlerinde kurucu bir hareket olup, Ruud Lubbers ve Jan Pieter Balkenende gibi Başbakanlar çıkarırken, son dönemlerde de koasliyon ortağı olmuştur. CDA içindeki değişim ve küçülme, protestan ekibi temsil eden Balkenende’den sonraki yönetimlerde hızlandı. Parti yönetiminde Katolik görüşün ağırlık kazanmasıyla başlayan gerileme günümüze kadar devam etti. Yıllardır, CDA içinde siyaset yapan bir çok Türk kökenli siyasetçinin partiden ayrılmaları da bu dönemde oldu. Son yıllarda girdiği her seçimden oy kaybederek çıkan CDA, kasım ayında yapılacak seçimlerde, yapılan anket sonuçlarına göre sadece üç milletvekili çıkaracak.

Peki, böyle köklü bir geçmişe sahip olan Hristiyan Demokrat Parti CDA'nın oyları nereye gidecek?

Bu sorunun cevabı, şüphesiz Hollanda’daki son siyasi değişimlerde yatmaktadır. Buna göre,
CDA oylarının büyük bölümü, bir süre önce bu partiden tartışmalı olarak ayrılan Pieter Omtzigt’in kurduğu yeni partiye gidecek. Bir bölümü de, çiftçilerin desteklediği BBB’ye gidecek. CDA’dan ayrıldıktan sonra parlamentoda tek başına siyasete devam eden Pieter Omtzingt, yeni kurduğu “Yeni Sosyal Sözleşme” partisi ile son günlerde medyanın gündeminde.

Yeni kurduğu parti “Yeni Sosyal Sözleşme” NSC ile siyasette Hristiyan Demokrat düşünceyi temsil edecek olan Pieter Omtzigt’e kamuoyunda gösterilen ilgi, CDA’nın korkulu rüyası haline geldi. NSC ile 22 kasım’da yapılacak milletvekili seçimlerinde pek çok milletvekillliği kazanacağı öngörülen Pieter Omtzigt, 2003 yılından itibaren parlamentoda olup, son aylarda Lahey siyaset kültürüne yaptığı eleştirilerle biliniyor. Pieter Omtzigt, 2016 yılında, ‘MH17 uçak saldırısı’ üzerine yapılan uluslararası bir araştırma hakkında, “radar görüntüleri yoktur” açıklamasıyla, Rusya’yı sevindirirken, Lahey tarafından da ‘Rusya taraftarı’ olarak damgalanmıştı. 

“Vatandaş, devleti daha fazla kontrol etmesi gerekiyor, şimdi tam tersi” diyen Pieter Omtzigt, özellikle Vergi Dairesi’nde yapılan haksız uygulama için, Lahey’i ‘muz monorşisi’ olarak tanımlamıştı. Omzicht, Lahey siyasetinin, kendisinin mümkün mertebe dışarıda kaldığı bir siyasi klik tarafından yönetildiğini savunmuştu.

Hristiyan Demokrat kavramların yer aldığı NSC’nin parti programı, tanınmış filozof, din bilimcisi ve Trouw gazetesi köşe yazarı Welmoed Vlieger’in katkılarıyla yazılmış. Vlieger, hükümetin özellikle ‘yoksulluk politikasına’ yaptığı eleştirilerle biliniyor. Eski CDA’lı Nicolien van Vroonhoven başta olmak üzere, Hein Pieper, Matthijs Punter ve René Torenvlied gibi CDA’lı siyasetçiler de Omtzigt’in yanında yer alıyorlar. Omtzigt’in en büyük destekçisi ise, CDA’dan Enschede Belediyesi encümen üyesi olarak görev yapmış olan eşi Ayfer Koç.

1879 yılında Hollanda siyasetinde yer almaya başlayan, on yıllarca ülkeyi yöneten ve yer yer bölünerek günümüze gelen Hristiyan Demokrat ideoloji, artık bundan böyle Pieter Omtzigt’in kurduğu NSC partisi ile yeni bir döneme giriyor. Hükümet ortağı D66 partisinin iddia ettiği ve başarılı olamadığı “Yönetimde yenilik” sloganıyla, Hristiyan Demokrat ideoloji ile siyasette yeni bir çığır açan Pieter Omtzigt’in, bu iddiasında başarılı olup olamayacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

Veyis Güngör
30 Ağustos 2023