Kuzey Kıbrıs’ta kalp ve kanser hastalıklarının ürkütücü boyutlara ulaştığını hepimiz biliyoruz...
İnsan hayatını doğrudan ilgilendiren bu iki hastalığın mali boyutları da oldukça büyüktür...
Sağlık Bakanı Ertuğrul Hasipoğlu’nun ifadesine göre; bazı kanser tedavilerinde kullanılan sadece bir iğnenin fiyatı 16 bin Euro’dur...
Hasta sayısı arttıkça Sağlık Bakanlığı’nın, yani devletin harcamaları da artıyor...
Ama bizim derdimiz, harcamalardan daha çok insan hayatıyla ilgilidir...
Sadece orta ve ileri yaş grubu değil, son yıllarda çocuk denecek yaştaki gençlerin dahi kanser hastalıklarıyla yüzleşmesi en büyük derdimizdir...
Bir ülkede kalp ve kanser hastalıklarında patlama yaşanıyorsa, o ülke yönetiminin seferberlik ilan etmesi gerekmez mi?..
Elbette gerekir...
Ner var ki; diğer tüm konularda olduğu gibi sağlık konusunda da uzun yıllar yapılması gerekenler yapılmadı...
Kanserojen tarım ilaçları ve hormonlarla sebze, meyve üretimi yapıldığına ilişkin iddialar hiç dikkate alınmadı...
Bazı durumlarda Mersin Limanı’nı geçemeyen ürünler, ülkeye getirilerek, imha edilmeden halkın tüketimine sunuldu...
Sonuçta 20, ya da 30 tane üreticinin bulunduğu bir ülkede tarladan sık sık örnekler alınarak, gerekli tahliller yapılmadı...
Zaten Pestisit tahlili yapabilen Devlet Tahlil Laboratuvarı’nın hormonlar için gerekli cihazı yoktu...
Halbuki bu cihaz için gerekli miktar sadece 900 bin TL idi...
Şimdiki hükümet, gecikmeli olsa da Türkiye’nin mali desteğini alarak, hormon ölçüm cihazını ülkeye getirdi...
Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz...
Bazı okurlar zaman zaman “bu hükümet hiç mi iyi iş yapmıyor?” diye sorarlar ya...
İşte bugünkü yazı onlar için en güzel cevaptır...
İyi işler yapıldığı zaman elbette yazılır, hatta övülür...
Hormon ölçüm cihazının satın alınması da sevindiricidir ve hükümetin son zamanlarda yaptığı en iyi iştir...
Önemli olan cihazın iyi kullanılması ve sağlıklı ölçümler yapabilmesidir...
Önemli olan, gıda ürünlerinin piyasaya sunulmazdan önce bir merkezde toplanması ve gerekli tahlillerden sonra satışına izin verilmesidir...
Bunun için de Hal Yasası’nın geçirilmesi, ayrıca Tarımsal İlaçları Denetleme Kurulu’nun düzenli çalışması ve gerekli kararları zamanında alabilmesi önemlidir...
Hatta Tarımsal İlaçları Denetleme Kurulu’na sağlıkla ilgili örgütlerden, örneğin Tabipler Birliği’nden de bir temsilcinin atanması, kamuoyunun bazı kuşkularını ortadan kaldırmak ve denetim yapılabilmesi açısından gereklidir...
Ayrıca; tahlil sonrasında aşırı limitlerdeki ürünlerin teşhir edilmesi, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve bunu yapanların cezalandırılması şarttır...
Kuşkusuz kalp ve kanserin tek nedeni hormonlu ve zehirli gıda ürünleri değildir...
Çevre faktörü, strestli yaşam, düzensiz beslenme gibi nedenleri gözardı edemeyiz...
Ama bir yerlerden başlamak da şarttır...
Sağlıklı bir toplum istiyor ve insan hayatına önem veriyorsak, öncelikle gıda denetimlerini tam olarak yapmalı ve halkımıza sağlıklı ürünlerin sunulmasına yardımcı olmalıyız...
(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)