Seçim dönemlerinde hemen tüm partilerden ‘reform’ vaadleri dinledik...
Birisi kamuda reform yapacağını söyledi, diğeri sağlıkta...
Kamuda reform ne anlama gelir?..
Devlet dairelerinin daha verimli çalışması...
Vatandaşa hizmetlerin artırılması...
Mesai saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve daha çok iş üretilmesi...
Özellikle Avrupa ile uyum sağlanması...
Sağlıkta reform ne anlama gelir?..
Tam gün uygulamasına geçilmesi...
Hastanelerin daha verimli hale getirilmesi...
Vatandaşlara daha iyi, daha kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulması...
Peki bunlardan hangisi başarıldı?..
Hiçbiri...
Ne CTP-DP-ÖRP iktidarı, ne de UBP iktidarları eğitim ve sağlıkta gerekli reformları yapamadı...
Kamu çalışanlarını daha verimli hale getirmek yerine; siyasi çıkarlar uğruna istihdamlar yapıldı...
Mesai saatleri konusunda daha kötü bir düzenlemeye gidildi...
Verimlilik artırılmadı...
Tam tersi hizmetler daha da geriledi...
Resmi tatiller de azaltılmadı...
Mevlit Kandili’nin tatil olmaktan çıkarılmasını dahi başaramadı bu Meclis...
Mevlid Kandili’ni tatilden çıkaramayınca, 23 Nisan gündeme bile getirilmedi...
Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti...
Ve bu irade ile Türkiye Cumhuriyeti dünyaya örnek oldu...
Çocuklar; hiç olmazsa senede bir gün dans edip, şarkı söylesinler, eğlensinler ve mutlu olsunlar...
Fakat; büyükler de çocuk gününden istifade ederek yan gelip yatmasınlar...
Özellikle içinde bulunduğumuz koşullarda ihtiyacımız olan tatil değildir...
Daha çok çalışmaya, daha çok üretmeye, daha çok satmaya ihtiyacımız var...
Çevremizi temizlemeye, pislikleri ortadan kaldırmaya, yeni yollara, ağaçlara ve göletlere ihtiyacımız var...
Bunları başarabilmek için tatilleri çoğaltmak yerine azaltmaktır önemli olan...
Ne var ki; ‘devleti aratmayan’ bazı özel kuruluşlarda bile 23 Nisan günü ‘tatil’ veriliyor...
Neyin karşılığında?..
Çok çalışıp, çok başarmanın hediyesi mi bu tatil?..
Eğri oturup, doğru konuşalım...
Bu ülkede çok çalışıp, gerçekten tatili hak eden insanlar, genellikle işçilerdir...
İnşaatlarda, fırınlarda, demirci ve marangoz atölyelerinde, marketlerde çalışan işçiler...
Gerisi hikaye...
Bir süre sonra seçim zamanı yaklaştığında, mevcut partilerden hiçbiri sakın ola reformdan söz etmesin...
Bunları çok duyduk...
Hiçbir konuda reform yapılmadı...
Mevlid Kandili bile resmi tatilden çıkarılmadı...
Kuzey Kıbrıs gibi küçük ülkelerde zaten ‘reform’ sözcüğünü kullanmak bile mantıksızlıktır...
Burada olsa olsa ‘ufak, tefek düzenlemelerden’ söz edilebilir...
Sağlığı tam güne çekmek, kamuda verimliliği artırıcı önlemler almak ‘ufak, tefek düzenlemeler’ sınıfına girebilir...
Reform sözcüğünü büyük ülkelere bırakalım...
(Kıbrıs'tan)