İnsan, toplumsal ve sosyal bir varlıktır.
İletişim kurmak insanın temel ihtiyaçlarındandır.
Çünkü iletişim konuşmaktır, haberleşmektir, komünikasyondur.
İletişimde insanlar birbirlerinden etkilenir ve duygulanırlar.
İletişim aynı zamanda sağlıktır.
Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı şöyle tanımlıyor:
“Sağlık: kişinin sosyal, ruhsal ve bedensel iyi olma durumudur.”
Kişi kurduğu sağlıklı iletişim ve ilişkilerle sosyal yönden iyi olur. Sosyal yönden iyi olan bir insan ruhsal yönden de iyi ve sağlıklı olur. Öyleyse iletişimimizi kendi sağlığımızı da düşünerek tatlı dilli ve güleryüzlü yapmalıyız.
Kişi kendi iletişiminden kendisi sorumludur. Çünkü kişinin seçeceği kelimeler ve vücut dili iletişimde çok önemli bir rol oynar. Siz karşınızdakine hangi dili kullanırsanız onun karşılığını alırsınız. Yani “Ne ekerseniz onu biçersiniz”.
Yumuşak ve tatlı dilin karşılılığı da yumuşak ve tatlıdır. Sert ve acı dilin karşılığı da ne yazık ki sert ve acıdır.
Ama gönül istiyor ki herkes iletişimde tatlı ve yumuşak bir dil kullansın. Böylece kavgaların yerini sevgi ve muhabbet alır. İnsan da gerek sosyal gerekse de ruhsal yönden daha sağlıklı olur.
İLETİŞİMDE VÜCUT DİLİ ÇOK ÖNEMLİDİR
İletişim, sözel ve sözsüz (vücut dili) olmak üzere iki şekilde yapılır.
Araştırmalara göre bizlerin iletişiminde sözel iletişimin (konuşmanın) yeri % 7, ses tonunun yeri ise % 23 tür. Geriye kalan % 70 ise vücut dilidir.
İnsanlar duyduklarından daha çok gördüklerini akılda tutarlar.
Onun için iletişimde vücut dili çok ama çok etkilidir.
Gözler ruhun ve kalbin aynasıdır. Gülümseyen bakışlarımız iletişime çok büyük pozitif değer katar.
Özellikle ilk karşılaşmada güleryüzlü olmak karşımızdakini sevdiğimizi, takdir ettiğimizi ve onu iyi gördüğümüzü anlatmış oluruz.
Bir Çin atasözü şöyle diyor: “Gülümsemeyi bilmeyen insan dükkan açmamalıdır.”
İnsanları övmek, onları takdir etmek ve teşekkür etmek aradaki bütün buzları eritir, kırgınlıkları kaldırır barış ortamını sağlar.
Sözel iletişimde nezaket ve tatlı dilimiz bizi hedefimize daha çabuk ulaştırır.
İyi bir iletişimde gerek kelime seçimi, gerek vücut dili gerekse de esnek ve yumuşak tavrımız çok önemlidir.
Tehdit, alay, suçlama dilinden kesinlikle uzak durmalıyız.
Empatik olmalıyız. Kendimizi biran karşımızdakinin yerine koyup öyle konuşmalıyız.
Yargılayıcı değil, uzlaşmacı bir dil kullanmalıyız.
Hata yaptığımızda hemen özür dilemeliyiz.
Bu özür dileme aradaki bütün buzları eritir, iletişimi ve ilişkiyi sıcak ve samimim bir konuma getirir.
Eliştiri yaparken kişileri değil, sorunları eleştirip doğru yolu göstermeliyiz.
Etkili iletişimde konuşmak kadar iyi bir dinleyici olmak da çok önemlidir. Dikkatimizi karşıdaki kişiye vererek gözlerine bakarak dinlemeliyiz.
Unutmayalım ki güzel bir iletişim hem kendimiz hem de karşımızdaki insan(lar) için sağlık, huzur ve mutluluktur..
Sağlıkılı ve mutlu günler dileklerimle esen kalınız.