İngiltere'de, Başbakan Boris Johnson’ın Kovid-19 virüsü kapmasının ardından durumunun kötüye gitmesiyle kaldırıldığı hastaneden taburcu olması insanlar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Johnson’ın video paylaşımı ve sağlık çalışanlarına teşekkür mesajını olumlu karşılayan vatandaşlar, bu haberlerin altına yazdıkları yorumlarda “geçmiş olsun” dileklerini dile getirdiler.
Her insanın yaşama hakkı adına bu insani duruma kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz elbette...
Ancak...
Boris Johnson’ın sağlığına kavuştuğunu açıklayan video paylaşımındaki sözleri ve koronavirüs salgını karşısındaki tutumu da sert tepkileri beraberinde getirdi.
Başbakanın bir hafta süren hastane günlerini anlatırken iki hemşirenin 24 saat yanında olduklarını anlatması, “her gün hayatını kaybeden ve sayıları günlük bine yaklaşan diğer vatandaşların da aynı duyarlılıkla tedavi edilip edilmediği" tartışmasını başlattı.
Koronavirüs salgının İngiltere’ye sıçradığı günlerde acil önlem almak yerine Başbakanın, virüsün topluma yayılarak “sürü bağışıklığı” kazanması gerektiğini savunduğunu hatırlatan vatandaşlar, “İngiltere gibi gelişmiş bir ülkede sağlık çalışanları ve insanlar kullanmak için maske bulamıyor. Hastane çalışanları kıyafet bulamıyor ama başbakan etrafında sağlık çalışanlarının pervane döndüğünü dalga geçer gibi video mesajıyla paylaşıyor. Hastane morglarında yer olmadığı için cesetler depolara konuyor. Ölüye saygı diye bir şey kalmadı. Bu nasıl pişkinlik ve rahatlık” sözleriyle dile getiriyorlar.
MİLLETVEKİLLERİNE 10 BİN STERLİN EK ÖDENEK
Hergün bin civarında insanın öldüğü ülkede vatandaşlar doğal olarak, Başbakan Boris Johnson gibi virüsü ilk kapan Hastaların Güvenliğinden Sorumlu Bakan Nadine Dorries, Sağlık Bakanı Matt Hannock, İskoçya'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alister Jack, İngiltere Sağlık Direktörü Chris Whitty, ve Galler Prensi Charles’ın tedavi olarak kısa sürede hastalığı atlattıklarına dikkat çekiyorlar.
“Üst düzey hastalar” özel sigortaları sayesinde kısa sürede tedavi olup işlerinin başına dönerken "Sürü"nün de "Bağışıklığa kurban gittiği" hatırlatılıyor bu tepkilerde...
Ayrıca, hükümetin koronavirüs ile mücadele için destek açıklamaları sırasında evlerinde oturacak olan milletvekillerine, ekstradan ayda 10 bin sterlin ödenek ayırması da tepkileri artıran bir diğer uygulama oldu.
Milletvekillerine fazladan 10 bin sterlin aylık verilirken, küçük işletmelerde çalışan insanlar iş ve gelirlerini kaybetmesine rağmen, hükümetin maaşlı çalışanlara ücretlerinin sadece yüzde 80’ini ödeme vaadinde bulunması da tepkileri artıran bir başka neden.
BİR HASTANEDE 60’A YAKIN TÜRK HAYATINI KAYBETTİ
İngiltere’de son üç haftada 50’den fazla insanın aynı hastanede koronavirüsten hayatlarını kaybetmesi Kıbrıs Türk toplumunda infialin artmasına neden oldu.
İbrahim Mani adlı Kıbrıslı Türk bu rahatsızlığını şu sözlerle dile getirdi: “Başbakan Boris Johnson video mesajında kendisine ne kadar iyi bakıldığını anlatıp, sağlık çalışanlarına teşekkür ediyor. Teşekkür etmesi güzel ama hastane çalışanlarının giyecek kıyafet bulamadığından haberdar mı acaba? Kendi etrafında iki hemşirenin hizmet verdiğini övünerek anlatırken, yönettiği ülkede hergün 1000’e yakın insanın hayatını yitirmesinde kendi sorumluluğunu neden dile getirmiyor o videoda? Hastanelerde kaç hastaye bir hemşire düşüyor biliyor mu başbakan. Kendine verilen hizmetin vatandaşlarına verilip verilmediğini neden sorgulamıyor? İnsanların eşit sağlık hizmeti alması konusunda neden bir tek söz etmiyor Boris Johnson? Londra’daki North Middlesex Hospital’e giren her hastanın cenazesi çıkıyor. Bu hasteneden son üç haftada 50’den fazla Kıbrıslı Türk vatandaşının cenazesi çıktı. Başbakanın bu ayrıntılardan haberi var mı?”
TÜRKİYEYİ ELEŞTİRENLER YAŞADIKLARI ÜLKEYE SUSKUN
İngiltere hükümetinin koronavirüs salgını karşısında önlem almaması ve duyarsız davranarak insanları ölümle yüz yüze bırakmasına tepki gösteren vatandaşlar, özellikle bu ülkede yaşayan Türkiye kökenli bazı insanların hala kendi ülkelerinin yönetimini eleştirmelerine de kızgınlıklıklarını dile getiriyorlar.
Kendilerini ‘Sivil Toplum Örgütü’ olarak tanımlayan kimi dernek yöneticilerinin, yaşadıkları İngiltere’de, Başbakan ve hükümetin yanlışları hakkında tek kelime etmeyip, sosyal medya üzerinden klavye kahramanlığı yaparak Türkiye hükümetini eleştirmeleri de duyarlı vatandaşları rahatsız ediyor.
Türkiye’nin, İngiltere ve birçok gelişmiş ülkeye tıbbi destek göndermesini bile eleştiri konusu yapan bu zevatların, özel olarak tedavi edilen Boris Johnson’ın yönettiği ülkedeki eksikler konusunda her nedense ağızlarından tek kelime çıkmaması “aidiyetsizlik” sorunu yaşadıkları değerlendirmelerini beraberinde getiriyor.
Özetle, İngiliz Ulusal Sağlık Servisi NHS çalışanlarının hayatlarını ortaya koyarak gösterdikleri fedakarlık çabaları, koronavirüs fırtınası karşısında insanların yaşama tutunmasına yetmiyor.
Yetmediği gibi açıklanan vaka ve ölüm rakamlarının da doğruluğu ile ilgili tartışmaları artırıyor.
Ülkede tam bir “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” durumu hakim.
Bundan sonra ne mi olur?
Sağlık Bakanlığı dün olduğu gibi yarın da 1000’erli ölüm rakamlarını açıklamayı sürdürür...
Kraliyet mensupları, bakanlar, üst düzey bürokratlar tedavi olup bir de sağlık çalışanlarına teşekkür ederler...
Başbakan ise Kraliçe II. Elizabeth gibi Londra dışındaki Chequers konutunda istirahate çekilir...
“İngiltere’de durumlar nasıl?” diyenlere sunacağımız özet de bu olur.