Birleşik Krallık’ın, Avrupa Birliği macerası 31 Aralık 2020 tarihi itibarı ile sona erecek.
Aslında bu ayrılık bir yıl önce gerçekleşecekti ancak İngiltere’nin siyasi pozisyonları nedeniyle, son defa bu tarihe ertelenmişti.
Bir yıldır süren müzakerelerde, an itibarıyla bir arpa boyu yol alındığını söylemek mümkün görünmüyor.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson “Anlaşmasız ayrılığa da hazırız” mesajları verirken, AB son dakikaya kadar uzlaşma çabasını sürdürüyor.
Birleşik Krallık’ı bu yol ayrımına, 2016 yılında dönemin Muhafazakar Başbakanı David Cameron’ın yaptırdığı ‘Brexit’ referandumu getirdi.
İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı.
İngiltere ile AB arasında 2 yıl devam eden müzakereler sonucunda 2018 sonunda Brexit anlaşmasına varılmış, ancak dönemin Başbakanı Theresa May liderliğindeki azınlık hükümeti, anlaşmayı parlamentodan geçirmeyi başaramayınca 29 Mart 2019'da gerçekleşmesi gereken Brexit, 3 kez ertelenmişti.
May'in yerine gelen Boris Johnson, parlamentodaki tıkanıklığı aşmak için ülkeyi 2019 Aralık'ta erken seçime götürmüş ve tek başına iktidara gelmiş ve ayrılık tarihi son defa bu yılın sonuna ertelenmişti.
Bir yıldır işte bu ayrılığın yapılış şekli bir türlü çözülemiyor.
Bana bu durum, Boris Johnson’ın AB’den taviz koparma taktiği gibi geliyor.
Son dakika bir uzlaşma ile bu iş bitecek diye ümit edenlerdenim. Aksi halde, AB ile Birleşik Krallık arasında, vizeden ticarete ve gümrük kontrollerine kadar sonu belli olmayan sorunlar kaçınılmaz hale gelir.
Brexit, sadece Birleşik Krallık ülkelerini değil, Türkiye’yi de doğrudan etkileyecek.
Çünkü Türkiye AB üyesi olmasa da, Gümrük Birliği içinde yer aldığı için, İngiltere, Türkiye’yi aynı yere koyuyor.
Londra, ticari ve siyasi ilişkileri en üst düzeyde olmasına rağmen, Ankara’ya, “Önce bir ayrılalım sonra oturur konuşuruz” diplomasisi uyguluyor.
Kıbrıs da dahil olmak üzere Türkiye - İngiltere ile ilişkilerini Brexit’ten sonra yeniden düzenlemek durumunda.
Bizi ilgilendiren bir diğer yanı ise, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu olan Birlik ile 1963 yılında yapılan “Ankara Anlaşması” konusu.
Türkiye, Romanya, Bulgaristan ile AB arasında yapılan anlaşma, bu ülke vatandaşlarına AB içinde iş kurma imkanı veriyordu.
Daha sonra diğer iki ülke Birlik üyesi olduğu için Anlaşma sadece Türkiye için uygulanır oldu.
‘Ankara Anlaşması’ 1990’ların ortasına fazla kadar bilinmiyordu.
Bir Türk iş insanının vize sorunun mahkemeye taşınması sonucu arşivlerden çıkarıldı ve o günden beri uygulanıyor.
2000’li yılların başından itibaren Türkiye’den Ankara Anlaşması ile bu ülkede 56 bin kişi iş kurmuş.
Türkiye’nin yaşadığı siyasi atmosfer ve ekonomik kaygılar malesef ciddi bir ‘beyin göçüne’ yolaçtığı için sadece 2020 yılında 15 binin üzerinde başvuru bekleniyor.
Hemen hepsi profesyonellerden oluşan 70 binden fazla yetişmiş insanını kaybeden ülkemizin yöneticileri bu duruma gözünü kulağını kapamış durumda. Böyle bir şey olmuyormuş gibi davranıyorlar...
Bu ayrı bir yazı konusu...
Hülasa etmek gerekirse, Brexit, Türkiye ile yapılan bu anlaşmanın da İngiltere tarafının sonu olacak.
Artık, Türkiye ile İngiltere arasında 2021 yılı ile birlikte, yeni vize ve ticari süreç başlayacak.