Çocuk yaşlarda bir dönem kullandığım bir  eşyanın, aletin,  edavatın kimin buluşu olduğunu, ne zaman, ne amaçla  bulunduğunu öğrenene kadar sorar dururdum anneme babama…

Rahmetli babam kütüphane dönüşü  Sultanahmet köftecisine uğramanın keyfiyle mi, yoksa kızının da bir gün mucitliğe özenir  de bir  derde çare bulur ümidiyle mi   bilinmez bir dönem kış, yaz demeden beni Beyazıt kütüphanesine taşıdı durduydu canım ya…

       Tabi  sağlığında öyle mucitlik liyakatına layık olduğumuzu göremedi  de  zavallım. Ama   bilindik salataları yemekten sıkılınca  bir aralar   mutasyona uğrattım hepsini tek tek .   Yetmedi … Bir zaman da  damak zevkime uyarladım sebzeyi meyveyi gönlümce …   

Oluştu yeni onca tür böylece. Ve hazırlıklar sürüyor bir kitaba dönüştürmek için şimdide …

       Kanaatimce çocukluktaki  bu merakım   pek boşa değilmiş.  Naçizane bizimde içimizde varmış az buçuk bir icat etme yetisi.   Belki birgün benimde bir tarifim için kim uydurmuş diye araştırıp öğrenirler de ruhuma bir  dua  okurlar  kim bilir? J

       Bugün gıda sektörü dışında  farklı bir  sektörden  olup , alanında   kariyer yapmış hatta  önemli şirketlerin yine önemli mevkilerindeki işlerini elinin tersiyle bir kenara itip yeni tadlar, yeni püf noktaları, pratik yemek yapımı  araç gereçleri imal etme peşinde koşan insanlar var..

       Bizleri değişik tadlarla buluşturarak  hayatın  tekdüzeliğinden  uzaklaştırıp   farklı dünyalara  yelken açtıran   tüm damak zevki mucitlerine sevgi ve saygı duyuyorum .

       Keşke tüm insanlık enerjisini  silah üretimi yerine  sınırsız yemek üretmeye yoğunlaştırsaydı da literatürde  açlık terimi  yer almamış olsaydı.

       Bu hafta   görüntüsü itibariyle özellikle bu tarifi seçtim.  Pişirme esnasında beni izleyen küçük yeğenim dahi oyuncak el bombalarına benzetti küçük  kelek kavunları. Çocuk haklı.. Çiğ halleriyle  birer  el bombasını andırıyorlardı... İşte o an Yüce varlıktan bir dilekte bulundum …

         Allah’ ım sen aklı bomba imaline çalışanları koruma… Ve ellerindeki her bomba birer dolmaya dönüşsün .. Amin .

 

 

                         ETLİ KELEK KAVUN DOLMASI

 

MALZEMELER

 

Yarım kilo kelek  kavun  (yumurta büyüklüğünde)

150 gr. Kıyma

1 orta boy soğan

1 orta boy domates

Yarım kahve fincanı pirinç

3 yemek kaşığı zeytinyağ

5-6 dal maydanoz

Bir yemek kaşığı dolma fıstığı

Bir yemek kaşığı kuş üzümü

Yarım yemek kaşığı acı biber salçası

Yarım tatlı kaşığı domates salçası

Yarım çay kaşığı karabiber

Yarım çay kaşığı tuz

İki adet kesme şeker

 

 

HAZIRLANIŞI

 

    Kelek kavunlar yıkanır kabukları soyulmadan içleri oyulur.  İç için:   Soğan rendelenir ,  bir tava içinde yağda döndürülür. Pembeleşince kıyma ilave edilir beş dakika kadar karıştırılarak kavrulduktan sonra,     domates rendelenir  birkaç dakika da domatesle döndürülerek  ateşten alınır.   Sırasıyla   pirinç, dolma fıstığı, kuru üzüm,  kıyma,   ince kıyılmış maydanoz, biber salçası,  zeytin yağ, tuz, şeker,  karabiber ilave edilerek karıştırılır. Birkaç dakika dinlendirilir. Dolmaların içi bu içlikle doldurularak  tencereye yerleştirilir.

   Üzerine  bir su bardağı su ile sulandırılmış tatlı salça gezdirilir. Yarım saat kısık ateşte pişirilir. Servis yapılacağı zaman limon dilimi ile süslenir.