2005 yılı... 26 Ekim... Brüksel’de nikâh salonundan çıkar çıkmaz soluğu üniversite kenti Leuven’de alıyoruz. Birazdan doğum gerçekleşecek. Leuven’deki öğrenci arkadaşımız karşılıksız olarak mizampaj yapacak. Bizler de karşılıksız olarak yıllarımızı vereceğimiz deliliğe ilk adımı atacağız. Sıfır bütçe ile sıfırdan bir yayın organı doğuyor. Belçika’da Türkçe olarak yayımlanan ve Belçika gündemi ile ilgili haber ve yorumlara yer veren Binfikir gazetesi hayata merhaba diyor. İlk mizampaj maceramız ise tam bir komedi olmuştu. Arkadaşımız Erdem Resne bir öğrenci odasında 4 kişiyle geçirdiğimiz “o meşhur geceyi” mizahi bir anlatımla yazdı. Sabahlayan mizampajcı arkadaşımız Seher uyuyakalınca arkadaşlara “Seher’in kaç dakika daha uyumasına izin verelim” diye sormuşum. Yoksa gazete matbaaya yetişmeyecekti! Belçika’da Türkçe olarak aylık yayın yapan Binfikir gazetesi 8. yılını, gazetenin yazar-çizer kadrosu, Binfikir Tiyatro grubu üyeleri, Binfikir’in başarısında katkısı bulunan dostları ve Brüksel’deki Türkçe medya mensuplarının katılımı ile kutladı. Gazetenin yazarlarımız arasında bulunan dünyaca ünlü Aşçı ve Sofra restoranları sahibi Hüseyin Özer, Londra’dan Brüksel’e gelerek geceye ayrı bir renk kattı. Genel Yayın Yönetmeni Serpil Aygün yaptığı konuşmada Belçika’ya iki kez gelerek Binfikir Tiyatro Topluluğu’na deneyimlerini aktaran usta oyuncu Erol Günaydın’ı geçen günlerde kaybetmemiz nedeniye Binfikir’in 8. yıl kutlamasının buruk geçtiğini belirterek, Günaydın’ın sadece Binfikir Tiyatro Topluluğu oyuncularına değil Belçika’daki tüm amatör tiyatro gruplarına geleneksel Türk tiyatrosunu anlattığını ve Günaydın’ın Türk tiyatro dünyası için büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Aygün ayrıca “Binfikir Tiyatro Grubu olarak bir ‘Erol Günaydın Sahnesi’ kurmak istedik ancak gerek aşırı iş yükü gerekse maddi olanaksızlıklar nedeniyle bunu gerçekleştiremedik. Erol Hocamız ölmeden bu hayalimizi gerçekleştirmek isterdik ancak olmadı” dedi.
Aygün, Binfikir’in Belçika’da 8 yıldır aralıksız yayın yapan tek Türkçe yayın olduğunun altını da çizerken, düğün-nişan haberciliğine tepki olarak çıkan Binfikir gazetesinin köy-kasaba gazeteciliğinden uzak, Belçika’da olan olayları Türk toplumuna aktarmayı görev edindiğini söyledi. Aygün, “2004 yılı Mayıs ayında internet sitesi olarak yayına başlayan Binfikir, halktan gelen talepler doğrultusunda 2005 yılı Kasım ayında aylık gazete olarak yayın hayatına başladı. Belçika’nın hiç ara vermeden çıkarılan en uzun süreli Türkçe yayın organı olan Binfikir gazetesi, 10 bin adet basılıyor ve Belçika’nın dört bir yanına titiz bir şekilde dağıtılıyor. Basın yayın ilkelerine saygısı ve yaftalamadan ve yorumdan arındırılmış tarafsız haberciliği ile kısa sürede halkın beğenisini topladı” diye konuştu. Binfikir’in kültür ve sanat çalışmalarına da değinen Aygün, “Bir sosyalleşme projesi olan Binfikir, sadece yayıncılıkta değil, kültür-sanat gibi diğer alanlarda da aynı yolu izleyerek topluma hizmet etti. Binfikir sokağı sanata, sanatı sokağa taşıdı. 2008 yılından itibaren Binfikir Tiyatro ve Karikatür okullarında yüzü aşkın öğrenci yetişti. Binfikir Tiyatro Topluluğu, yüzde 100 Binfikir’e ait 4 orijinal oyun çıkardı. Oyunlardan birinin hikâyesi ünlü çizer Gürcan Gürsel tarafından Türkçe-Flamanca ve Türkçe-Fransızca olarak çizgi roman haline getirildi. Binfikir Tiyatro Topluluğu, 2 sezon boyunca ATVAvrupa’ya ‘Turkomedi’ adı altında skeçler hazırladı. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü Brüksel’de ‘Sahnede Çeşitlilik Festivali’ olarak kutlayan Binfikir Tiyatro Topluluğu, Belçika’nın farklı kültürlerini hem sahnede hem de tiyatro salonunda buluşturuyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.
8 yıl boyunca aldığım en güzel hediye ise biraz önce Belçika’nın Almanya sınırına yakın Verviers kentinden geldi. Bir sivil toplum lideri “Hatırlıyor musunuz, yıllar önce Verviers’yi tanıttığınız bir yazınıza ‘Belçika’nın Hakkâri’si’ diye başlık atmıştınız. O günden sonra 4 kez başkonsolos 1 kez de büyükelçi geldi kentimize” deyince 8 yılın yorgunluğu üzerimden gitti. (Türk temsilcilerin yok saydığı kent anlamında atmıştım o başlığı.)
Yine mizampajdayız, yine sabahlıyoruz. Ama biraz daha deneyimli sayılırız. Mizampajı yapan arkadaşa kaç dakika uyuma izini vereceğimizi biliyoruz artık!