Aslında hep aynı film.

Hep aynı senaryo.

Ve sonrasında yaşananlar da hep aynı...

Herhangi bir kitap, herhangi bir karikatür, herhangi bir yerde delinin birinin söylediği sözler ya da birinin çektiği bir film...

İnternetteki bir görüntü, bir yazı...

Ardından protestolar, sokağa dökülen kitleler, intikam çığlıkları...

İslam dünyasını çılgına çeviren Müslümanların Masumiyetiadlı saçmalık bir provokasyon mu, kendince saçmalamak isteyen birilerinin yaptığı bir film mi?

Ne önemi var?

Önemli olan böyle bir zırvanın bile bu olayları kışkırtıyor olabilmesi hâlâ...

***

Aynı durum bizim kendi adımıza hassas olduğumuz konularda da böyle değil mi?

Yıllar önce çekilenGeceyarısı Ekspresiadlı sıkıcı filmi biz bu kadar ciddiye alıp deliye dönmeseydik o derece önemli bir film olabilir miydi?

Ermeni soykırımı üzerine yazılan bir sürü kitap var. Kıbrıs konusunda Türklerin aleyhinde sayısız kitap, film, belgesel...

Biz bunları görmezden gelince, burada izlenmesini yasaklayınca, gözlerimizi kapatınca hiçbiri yok olmuyor.

Bunları yapanlardan intikam almaya kalkışınca aksine en saçma şeyler bile daha ciddi boyutlara taşınıyor.

***

Artık dünyanın her yerinde her isteyen istediği bilgiyi, yazıyı, filmi tüm dünyanın görebileceği bir internet sitesine koyabiliyor. Orayı yasaklasanız başka yerden çıkıyor.

Hukuksal mücadeleler elbette herkesin hakkı ama asıl yapılması gereken başkalarının ne yaptığıyla uğraşıp onları engellemek değil, onun yerine kendinizi anlatacak bir şeyler yapmak.

Örnek mi? Hemen söyleyeyim.

Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunuyla ilgili aleyhimizde yapılanlarla uğraşıp buna harcayacağımız zaman ve parayı bunlarla ilgili adam gibi kitap ve film üretmeye harcasaydık çok daha iyi ederdik.

(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)