Hükümet, emeklilerin maaşlarını bugün ödüyor… Sadece kamu görevlilerine yönelik 13. maaşlar ise yarın ödenecek… Geriye ne kalır?.. Asli maaşlar… Onlar da pazartesi günü ödenecek… Özel sektörde çalışanların 13. maaşları yok… Özel sektörde çalışanlar, gelecek ay işlerine devam edip, edemeyeceklerini de bilmiyor… Yılbaşı haftasında dahi iş yapamayan firmaların, ocak, şubat veya mart ayında ne kadar işçi azaltmasına gidecekleri belli değil… Bir de hiç maaş alamayanlar var… Lefkoşa Türk Belediyesi’nde çalışanlar gibi… Bazı kesimler bu konuda sendikayı suçlayarak “madem ki eylem yapıyor, çalışanların maaşlarını da ödesin” diyor… Hükümet de bu şekilde düşünüyor…
Belediye çalışanlarının maaşlarını ödemek yerine, Kaymakamlığı devreye sokarak ve çağdışı yöntemlerle çöp toplatarak sorunu aşmaya çalışıyor… Ne var ki; Lefkoşa’nın sorunu sadece kapı önlerinde biriken çöpler değildir… Sokak lambalarının önemli bir kısmı yanmıyor... Parklar, ormanlık alana dönüşmüş vaziyette… Yollar ve kaldırımlar çökmüş, trafik adacıkları otlara teslim olmuş… Belediyenin sorumluluğunda olan trafik ikaz işaretlerinden eser yok… Ve hepsinin ötesinde bin 100 kadar belediye çalışanı üç aydır maaş alamıyor… Her çalışanı 4 ile çarparsak, ortaya 4 binden fazla bir nüfus çıkıyor… Kıbrıs gibi küçük bir ülkede büyük bir rakam değil midir?..
Elbette büyük bir rakam… Bu insanların sosyal sigorta primleri de çok uzun zamandan beri yatırılmıyor… Belediye çalışanları, maaşların ödenmesi için hükümete dün mesai bitimine kadar süre tanımıştı… Hükümet bu amaçla dün beş saatlik bir toplantı gerçekleştirdi… Sonuçta herhangi bir karar da üretilmedi… Hükümet bu tavrıyla, belediye çalışanlarını gözden çıkarmış oldu… Ayrıca ‘şok eylem’ uyarılarını da ciddiye almadığını gösterdi… Halbuki; dünkü mesajlar çok önemliydi…
Ne mi oldu?..
Belediye’nin iki tane çöp aracı Lefkoşa-Gazimağusa anayolu üzerine bırakıldı… Ve bu araçların yol ortasına bırakılmasından kısa bir süre sonra büyük bir trafik kazası meydana geldi… Belediye çalışanları dün Başkan Bulutoğluları’nın makam aracına da el koydu… Ayrıca belediye sarayı önünde ateş yakma eylemi gerçekleşti… Çok sayıda otomobil lastiği sokak ortasında ateşe verildi… Etraf bir anda zehirle örtüldü… Kuşkusuz; bu tür olayları polis gücüyle önlemek mümkündür… Belediye çalışanları da bunun farkındadır… Ne var ki; maaş alamayan ve aç kalan insanların eylemlerinde sınır yoktur… Her köşeye, her hedef noktasına polis gücü yerleştiremezsiniz…
Zaten olayların da bu kadar yayılmasını hiç kimse arzu etmez… Bunun için de herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir… Ama aç insanların sağlıklı karar üretmelerini beklersek de aldanırız… Evine ekmek götüremez, okula giden çocuğunun cebine harçlık koyamaz duruma gelen insanlar, yılbaşı arifesinde aç ayıları oynuyorsa, iki gün arayla kamu görevlilerine çifte maaş dağıtabilecek güçte olan hükümet bu gerçeği de göz ardı etmemelidir… Belediyenin bu kadar kötü bir duruma düşmesinin temelinde sadece Başkan Bulutoğluları’nın suçu yoktur…
Büyük ölçüde partizanlıkların bir sonucudur yaşananlar… Ayrıca denetimsizliğin bir sonucudur… Suçu çalışanların sırtına yüklemek de doğru değildir… Kardeşi kardeşe düşürmemek ve hoş olmayan olaylarla yüzleşmemek için Lefkoşa Türk Belediyesi’nde uzlaşmaya gitmek doğru olandır… Fedakarlık gerekiyorsa, ilgili tüm taraflar bu konuda sorumluluğu paylaşmalıdır… Ülkemiz kritik bir süreçten geçerken, önemli olan birlik ve beraberliği kuvvetlendirecek adımları atabilmektir…
Kardeşi kardeşe kırdırmak veya insanların bir kısmını aç bırakmakla bunu başaramayız…
(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)