Hani bazen okuduğun veya duyduğun bir şey kafanda yer eder ya...
Olmadık şeyler çağrışım yapar ve durup durup aklına gelir.
İşte ben son günlerde buna benzer bir durum yaşıyorum.
Ünlü kalp cerrrahi Profesör Mehmet Öz’ün, Hürriyet gazetesindeki 20 Ekim tarihli ilk yazısını okumuş bulundum.
Başlık oldukça iddialı: "100 yaşına kadar nasıl sağlıklı yaşayabilirsiniz?"
Yazı, ömrümüzü uzatacak 10 basit alışkanlık üzerine.
Yemek alışkanlıklarımızdan, hafıza egzersizlerine kadar, küçük küçük bilgilerden oluşuyor.
Bu küçük fakat işe yarayabilecek bilgilerden hiçbiri aklımda kalmaz da, en tuhaf olanı nasıl olur da aklımdan hiç çıkmaz?
Aklımda yer eden öneri başlığı: İlk sıradaki tuvaletleri kullanın!
Çünkü ilk sıradaki tuvaletler daha az kullanıldığı için, en az bakteri de burada olurmuş. İlk sıradakini seçerek enfeksiyonlardan kaçınırmışız(!?)...
Şansızlığa bak! 100 yaşına kadar sağlıklı yaşamanın sırlarını oku da, aklında kala kala bir bu kalsın.
Bütün kabahat 10 milyar küçük canlıdan oluşan "beyin"de. İşte böyle hepsi bir araya gelince nasıl saçmalamasın ki.
Biliyorum ki, hayatımın sonuna kadar her halka açık tuvalete gittiğimde, aklıma bu "öneri" gelecek.
İşte gözlerimizle değil de beynimizle okuduğumuza dair bir kanıt!
Tabii bir gerçekte şu ki, Mehmet Öz’ün kadınlar tuvaletinin nasıl kullanıldığından malesef hiç haberi yokmuş.
Hiçbir kadın tuvaletten mikrop kapmaz emin olun. Hepsinin geliştirdiği birbirinden bencil ve ilginç teknikleri vardır.
Şeytan diyor ki; bundan aylar önce yazdığım "Tuvalet kapaklarına işeyenler" adlı yazımı yolla Profesör'e... Bak nasıl yazdığına da yazacağına da pişman oluyor.
Birde hayran olduğum Mehmet Öz’den böyle bir öneri okumak, beni hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur.
Valla bana kalsa, bunun yerine "karşıdan karşıya geçerken kulaklıkla müzik dinlemeyin" bile dese, çok daha etkili olur diye düşünüyorum.