Şu hipoteze bakın: “Ülkücüler Türk milliyetçisidir, zenci, ırken Türk değildir, öyleyse ırken Türk olmayan ülkücü olamaz!” Bu kafadakiler ırkçılık yapıyorlar!
Türkiye’de ırkçı yok muydu? Vardı. Başlangıçta Ülkücüler içinde de vardı. (1970-1971 “ayıklama” dönemidir. Şu anda MHP milletvekili olan, o sıra Orman Fakültesi’nde okuyan iki isim gelişmeleri yakından bilir. Bir başka partinin il başkanıyken tekrar MHP’ye gelip milletvekili yapılan zat, İstanbul Edirnekapı Yurdu’nda bıçaklı saldırıya bile uğramıştı. [Alparslan Türkeş ve Liderlik’te (genişletilmiş bs., Berikan yay.) “ırkçılar”ın ayıklanmasıyla ilgili ayrıntıları verdim.]
Zenci neden “Türk’üm!” demesin, neden ülkücü olmasın! Osmanlı zamanında Afrika’dan gelmiş, şimdi Ege’nin bazı mahallinde yaşayan, renkleri siyah insanlarımız “Türk” değil mi? Onlar ülkücü olamaz mı?
“Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür” sözü durup dururken söylenmemiştir.
“Türk” bir ırkın adı değildir. “Türk”ü, çok bilinen, çok konuşulan bir ifadeyle “cemaat” olarak düşünelim meselâ; “Türk cemaati” ne dâhil olan herkes Türk’tür!
Türk milliyetçiliği ırkçılık olsa, aslen “Türk” olan ben (bir başka etnikten ve ırktan da gelebilirdim; fark etmez!) başta olmak üzere kaç kişi “Türklük”ten bahsedebilir?
İnsanlar kendi fasit dairesinden (veya ideolojisinin kör kuyusundan) çıkamamış, “Türk’ün mahiyeti”ni asla kavrayamamış. Üstadım İbn Haldun’u hiç okumamış, okumuşsa bile anlayamamış!.
İdeolojik körlüğü ve cehaleti çıkarına âlet eden de başta AKP Hükûmeti... Ak Parti’yi kuranların 12 Eylül öncesinin katı, keskin ideolojilerinde, asla “Türk”e yer yoktur. “Savaş”ın bir tarafında “Ülkücüler” vardı ve ağababaları, onların beyinlerini yıkamışlardı: “Türk” derseniz ırkçı olursunuz! “İslâmcı” geçinenlerin ateist/sol liberalerle fikir birliğinin temeli budur!
Bu izi beyinlerinden silip atamadıkları için aynı secdeye baş koydukları Ülkücüleri ve “Türk’üm” diyenleri silip attılar. Silme ameliyesi devam ediyor!
***
MHP’nin 10. Büyük Kongresinde bir “zenci” gencin Bozkurt işareti yaparken çekilmiş fotoğrafı gazetelerde çıktı. Tartışma da buradan başladı.
Benim de bir “zenci ülkücü” hikâyem var. Devlet Bahçeli, 1997’de Genel Başkan seçildikten sonra, Türk federasyonlarının kongrelerine katılmak için Almanya ve Fransa’ya gitmişti. Ben de beraberdim. Bozkurt işareti yapan ve Ülkücülerle aynı heyecanı paylaşan bir zenci herkesin dikkatini çekmişti. Kendisiyle konuştum. Üniversite öğrencisiymiş ve yurt odasında Türk bayrağı ve üç hilâlli bayrak asılıymış. Adı Muhammed Guy Katumba, memleketi Afrika’nın ortası Zaire (Demokratik Kongo Cumhuriyeti) idi. Şimdi nerededir, ne yapıyordur?
(Yeni Çağ gazetesinden alınmıştır)
