Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin’in, “Çin’in bayrağında beş yıldız var. Beş farklı milletten oluştuklarını ifade ediyor fakat bölünmüyorlar.”  sözünün tartışıldığını, birçok kişinin farklı yorumlar yaptığını, önce Konya’dan, DTCF’den arkadaşım Musa Aşık haber vermişti. Ben de sonra yorumları okudum, başka telefonlar da geldi.
İki gün, Prof. Dr. Kaçalin’in Nevâyî’nin söz varlığı üzerine yaptığı devasa yayınını ele aldım. Bu sıra Kaçalin’le konuştum ve yukarıdaki sözü sordum. Telefon konuşmamızı değil, gönderdiği metni vereceğim ve sonra bazı meseleleri izaha çalışacağım:
 “Çin’in bayrağında beş yıldız var. Beş farklı milletten oluştuklarını ifade ediyor fakat bölünmüyorlar.
Sovyetler kendi içerisindeki halkları tanımak için dillerinin gramerlerini ve sözlüklerini yazdırdı.
Çin kendi içerisindeki halkların sözlüklerini yazdırdı.
Bilmekten zarar gelmez.
Sözlük yazmakla bölünmek olmuyor. Yabancılaşmak, ayrışmakla bölünülüyor. Kavga, korku, dehşet, tehdit, itham ile bölünülüyor. Tanımak tanışmak kabul etmek bir olmak birlikte olmakla bölünüldüğü görülmemiştir.
Tanımakla tanışmakla kaynaşmakla bilimle birlik sağlamanın karşısında silahla, tehditle, güç gösterisiyle bütünlük sağlamak isteyenler de bulunabilir.
Bilimi siyasi gözle görmeyelim. Sözlük yazmak kötü bir iş değildir. Sözlük yazılınca da birlik bölünmez. Siyasi erk başka. Bu siyasi erkin içinde o dili konuşanlar bile memnun olmayabilir. İyi idare kötü idare ayrı şey, diller ayrı şey. Osmanlı bütünlüğü milliyetçi duygularla bölündü, parçalandı, dağıtıldı, bitirildi. Bu yetmemiş gibi şimdi de Türkiye Cumhuriyetini mi peşkeş çekmeğe sıra geldi?”
Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin
 

***
 
Kaçalin dostumuzun her cümlesini tahlil edeceğiz:
Çin Halk Cumhuriyeti’nin bayrağındaki beş yıldız milletleri temsil etmiyormuş. Hakan Yavuz Bey dikkatimi çekti: 
“Çok kısa bilgi vermek isterim. Çin bayrağındaki yıldızlar kesinlikle ’milletleri’değil ’sınıfları’temsil eder. Bu basit ve bilinen gerçeği bir bilim adamının bilmemesi mümkün değildir. Büyük yıldız Komünist Partiyi, küçük 5 [4 olacak. A.T.] yıldız da işçileri, entelektüelleri, burjuvayı, köylüleri ve sanırım feodaliteyi temsil eder.”
Bu bayrak, 1 Ekim 1949 yılından itibaren, yani Mao’nun komünist idareyi kurmasından beri Çin’in resmî bayrağı.  “Burjuva nereden çıktı?” diyeceksiniz? Meğer Japonlarla savaştıkları sırada komünistlerin yanında yer alan küçük firmalar kastediliyormuş.
M. S. Kaçalin’in açıklaması üzerinde yarın da duracağız. Ayrıca “300’ler Harekâtı”nın öncülerinden Prof. Dr. İskender Öksüz’ün  “Türk’üm Özür Dilerim” başlıklı beklenen kitabı çıktı. Merakla okunacak, çok tartışılacak eseri ayrıntılı ele alacağım.