Yunanistan finansal hayatı yani bankaları, borsası tekrar nefes almaya başladı. Bu başlama geçmişte benzer sorunlar yaşayan ülkelerde nasıl olduysa, Yunanistan örneğinde de ayni şekilde gerçekleşiyor. Önce büyük bir düşüş ve karamsar tablo sonra sakinleme süreci daha sonra hayat normale dönecek. Hatırlanırsa geçmişte Rusya Federasyonun da, Asya kaplanları diye tanımlanan ülkelerde, ekonomik durumu kötüye giden bazı Avrupa Birliği Devletleri ve hatta Amerika Birleşik Devletlerinde çok ağır şartlar oluşmuş ve zorlu ekonomik günler yaşanmıştı. Yirminci yüzyılın her çeyreğinde insanlık tarihi için acı tecrübeler getiren benzer ekonomik sorunlar yaşandı, şimdi yaşanıyor, gelecek yıllarda benzeri sorunlar ayni veya farklı ülkelerde yaşanmaya devam edecek.
Ekonomi aslında tahteravalli gibi birşey diyebiliriz. Bir taraf çıkarken bir taraf mutlaka inmek zorunda. Dünya ekonomisinde iniş çıkışlar benzer şekilde meydana geliyor. Bugün kişi başına düşen geliri ile çok ön sıralarda yer alan devletler beklenmedik ekonomik hareketler sebebiyle aniden sıkıntıya düşebilirler. Üretim modelleri, servis sektörü talepleri, hammadde kaynaklarının sürdürülebilirliği, tüketici beklentileri umulmadık şekilde değişebilir. Bunun sonucunda değişen yapıya uyum sağlayamayan ülke toplumları ve uygulamadan sorumlu hükümetleri karar vermekte geçikir veya populist yaklaşımlar ile günü kurtarma derdine düşerse, bundan tüm toplum çok ciddi zararlar görür.
Bu genel tanımlardan ve çeşitli ülkelerin değişik zamanlarda yaşadığı finansal sorunların ardından Yunanistan için söylenebilecek olan; pek fazla telaşa gerek yok, sıkıntılı günler bir süre sonra mutlaka sona erecek, hele iflas etmek, Euro kullanımından çıkmak veya AB üyeliği askıya alınmak gibi bir olay kesinlikle yoktur. Yunanistan da tüm yaşananların bedeli olan faturanın birazını Yunan vatandaşlarının ödeyeceği muhakkaktır, ancak bu olayların gelişimine katkısı olup, son otuz yıldır Yunan halkının üretimden kopartılmasına sebep olan, göz yuman ve zamanında yeterli uyarıları yapmayan AB nin lider ülkeleri de ödeyecektir.
Yunanistan son yıllarda AB içerisinde daha belirgin hale güç savaşlarının kurbanı olmuştur denebilir mi! Bir miktar gerçeklik payı var. AB içeresinde kimi güç odakları taraftar kazanmak için ekonomik durumları kötüye giden AB üyesi ülkelere müsamaha gösterip korurken kimileri cezalandırmak için gayret sarfediyor. Birinin kızdığına diğeri güleç yüzü ile yaklaşıp söylenenleri dikkate almasa da olur diyor. Genel ekonomik disiplin ve bütçe dengeleri de bozuluyor.
Sonuçta Yunanistan çok ciddi sıkıntıları bir şekilde aşarak düz yola çıkacak. Önemli olan savaşı “kravatsızlar” mı yoksa “abiler”mi kazanacak! Aralık ayında İspanya seçimleri buna bağlı olarak şekillenebilir.