Avrupa, İngiltere, ABD ve başka ülkeler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uyguladıkları vizeyi kaldırır mı? Suriyeli mültecilerin Türkiye’de önlerinin kesilip Avrupa’ya gönderilmeme karşılığında buradaki ülkelerin hükümetleri Türkiye Cumhuriyeti hükümetine vaatlerde bulunabilir mi? Vaatlerini tutabilirler mi?

Bence bunların hiçbir önemi yok. Kağıtlara atılan imzaların en küçük bir önemi yok. Paraları çoksa bol keseden para verebilirler ama sonra çeşitli yöntemlerle o paraları geri almasını da bilirler. Vize hikayesine gelince, burada takkeleri çıkartıp derin düşüncelere, ağır satranç oyunlarına başlamak gerekir. Türklere, Müslümanlara, Orta Doğu ülkelerine karşı;  batı ülkelerinde, Rusya’da, Çin’de ürperti, güvensizlik, korku olduğunu aklı başında olan herkes sezer, arif olan anlar. Müslümanlar, Araplar, Afrikalılar, Türkler batı ülkelerinde sevilmiyor ve istenmiyor. Bunu lafı hiç dolandırmadan idrak etmek lazımdır ve özellikle de Türklere karşı kabullenme, sevgi, güven konusunda yoğun ve ağır bir direnç gösterdiklerini bilmek lazımdır. Bu konuda batı ülkeleri bence haklıdır. Hiç bozulmak, kibirlenmek yok arkadaş!  Batı, Amerika ve Avrupa ülkeleri bu konuda dibine kadar haklıdır.

Çünkü ne ektiysek onu biçiyoruz ve Mustafa Kemal Atatürk’e kadar hiç iyi tohumlar ekmemişiz ve Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra da ekmedik. Yok Osmanlı, yok Yeni Türkiye gazellerine batının karnı tok. Batı salak değil. Avrupa'nın göbeğinde orada yaşadığı Avrupa devletinin koruması altında yaşayan cami hocasının henüz ergen olmamış küçük oğlu, hanımefendi öğretmeninin elini ‘’dinimize göre haramdır, caiz değildir’’ diyerek sıkmıyorsa, seni kimse sevmez arkadaş.

Namusu, onuru sadece cinsi temalarda, sadece çıplaklıkta, sadece kadının görünen saç telinde arayan ama hırsızlığın, dolandırıcılığın, yere burun hınkırmanın ve balgam atmanın, sigara dumanını başkalarının suratına üflemenin, sokaklarda sabahın körü, geceni sabahı demeden arabasının kornasına asılanın, balık pazarında taze balıkla bayat balığı karıştıranın, manavda iyi domateslerin altında çürükleri kakalamanın, sana arkadan sinyal çaktığı halde sağ şeride geçmediğin için kurşunlandığın veya levyeyi kafatasın parçalanana kadar suratına vurulduğun, kadınlarının dövüldüğü ve öldürüldüğü seviyenin, çocuklara  cinsel istismarın gırla gittiği manyaklıkların normal karşılandığı, neredeyse ödüllerle karşılandığı bir cehennem güzergahı olduk. Açın İnternetteki her türlü sitedeki yorumları okuyun ve seviyemizin ne kadar dibe vurduğunu anlayın. Tablet kullanıyoruz, tüm ağaçları kesip yerlerine çimento ve demir kuleleri dikiyoruz diye medeniyet yolunda dolu dizgin koştuğumuzu sanıyoruz. Tuvalette kıçımızı taret musluğu ile yıkadık diye kendimizi tertemiz sanıyoruz. Bizi kim bu hale getirdi bilemiyorum.

Televizyon kanalları günün 24 saati adeta zekamızla alay ediyor. Bacaklarımızın arasından, beynimizin ortasından her an görünmez uydu sinyalleri geçiyor ve yetmiyor Japonlar, Ruslar , Almanlar, Fransızlar nasıl kurtulacaklarını düşünürken biz nükleer tesislere nasıl batacağımızı planlıyoruz. Vizeler haziran sonunda  kaldırılsa bile, hava alanlarından o vizeyi alan vatandaşımızı geri döndürmek için mutlaka kusur arayacaklardır ve aradıklarını mutlaka bulacaklardır ve 1-2 ay içinde, yani en geç yaz sonunda bir olayı bahane ederek, vize kaldırılma olayının Avrupa ülkelerinin güvenliğini ciddi seviyede tehlikeye düşürdüğünü, riske attığını ileri sürerek bu uygulamaya üzülerek son vermek zorunda kaldıklarını ifade edeceklerdir. Buraya kadar tamamdır. Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekir. Buraya kadar Avrupa’ya şapka çıkartırım.

Ama Avrupa’nın, Amerika’nın kör ve sağır olduğu bir hakikati de hep beraber haykıralım. Ey Avrupa milleti, Ey Amerika sakinleri! PKK ve Onun ikiz kardeşi PYD isimleri ile anılan silahlı örgütler Almanya Harp okullarında veya İngiliz kraliyet harp akademilerinde eğitilmiş yasal güvenlik güçleri, tescilli ordular, ayrı ve yasal bir ülkenin üniformalı askerleri  değillerdir. Ama sizler onlara o muameleyi yapıyorsunuz. En son Bursa’da kendini patlattı PKK örgütünden  birisi. Henüz 1992 doğumlu,24 yaşında bir kızdı ve o kız eğer kandırılmasaydı bu ülkede vali, bakan, başbakan, yargıç, subay olabilirdi. Olmaması için hiçbir yasal veya pratik engel yoktu.

Yok efendim IŞID yada DEAŞ  terör örgütüne karşı batının askerleri PYD ile omuz omuza savaşıyormuş. Bunun anlamı şu oluyor ki, IŞID bitince aynı askerler PYD ile bir olup Türk Devletine  karşı omuz omuza savaşacaklardır. Vize önemli değil. Sizi bizi sevdiklerimizin yanına sokmazsanız , sevdiklerimiz bizim yanımıza gelirler. Biz de öyle tantanalı vizeler veya hava alanlarında insana böcek muamelesi yapar gibi arama taramalar yok. O kadar da arıyorsunuz ama kendi ülkenizin pilotunun yıllık psikolojik testlerini yapmamışsınız, belgeleri, sağlık kontrolleri eksik, pilot psikiyatrik vaka ve uçağı binlerce fitten yere çaktı ve o kadar kişinin ölümünün üstüne bir bardak su içtiniz, kimseden hesap bile sormadınız.

Size bir sır daha vereyim. Buradaki çocuk kreşlerini makineli tüfeklerle tarayan, hastanelere ve ilk okullara, sağlık ocaklarına bomba atan teröristlerin hepsi senden, benden daha iyi Türkçe biliyorlar ve çoğunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği, pasaportu var ve siz sanıyorsunuz ki onlar Türk Devletinin normal, sakin, barış ve sevgi dolu vatandaşlarıdır ve sanıyorsunuz ki onlar bu ülkede eziliyorlar, aç ve susuz bırakılıyorlar, kışın çırılçıplak soyuluyorlar ve karda kırbaçla dövülüyorlar.

Ey Avrupa ! Çikolatalarınızın, araba plakalarınızın üstünde devletinizin bayrağının resmini  basıyorsunuz  ve buna saygı duyuyorum ve sizin onurlu bir davranışız olduğuna inanıyorum ama siz Türkiye’de Türk bayrağına, Atatürk’e, ilkelerine  bundan böyle saygı gösterilmesin diye neden kampanyalar, propagandalar sürdürüyorsunuz?

Lafı fazla dolandırmayalım. DEAŞ veya IŞID ne kadar cani, psikopat, kana susamış terör örgütleriyse PKK ve PYD de aynen öyledir ve siz Türkiye topraklarında ısrarla başka bir devlet  kurulması için PKK,PYD örgütlerini desteklerseniz, Türkiye’de değil dünyada bir savaş çıkacaktır ve bu savaştan en büyük zararı Avrupa ülkeleri görecektir ve ABD dağılıp birkaç bağımsız ülkeye ayrışacaktır.

Vize, Rize Türkiye için fark etmiyor. Şu birkaç günlük dünyada hepimizin aradığı bir lokma sevgi, bir yudum dostluk ve yarım avuç huzur. Normal insanların başka beklentisi yok. Aynen sizi normal vatandaşlarınız gibiyiz. Farkımız yok. Sadece dillerimiz, sözlüklerimiz ve bayraklarımız farklı.

Lütfen artık bunları anlayın efendim.

Teröristleri şımartarak ve kışkırtarak ve Türkler Şunlara, bunlara soy kırım yaptı nağmelerini sürekli yasalarınızla destekleyerek  Türkiye’yi, Türk Devletini, Türk Milletini terbiye etmeye kalkışmak hamlelerinize artık lütfen son verin! Siz de biliyorsunuz ki sizin ve ABD’nin, Rusya’nın, İsrail’in desteği olmadan hiçbir terör örgütü beslenemez, büyüyemez ve hayatta kalamaz. Siz de biliyorsunuz ki,terör örgütleri sizin finans ve personel yardımlarınız dışında, kendilerini daha da kuvvetlendirmek için sizin, bizim çocuklarımıza uyuşturucu satıyorlar, tertemiz kızları, kadınları fahişe haline getirerek satıyorlar veya devrim nikahı gibi palavra bağlarla dağlarda cinsel hizmetçi olarak kullanıyorlar. Kumarhanelerden haraç alıyorlar. Bankaları ve postaneleri soyuyorlar.

Lütfen artık kalbinizi sevgi, güven, saygı ile doldurun ve teröristlerin karanlık suratlarını görün  ve onların katran  karası  kalplerini idrak edin .


www.tarazastana.com