Dünyadaki değişimlerin başlıca aktörlerinden olan Çin, ekonomi argümanlarının çeşitliliği ve insan gücü bakımından da tüm ülkelerle ilişki halinde. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin, az nüfuslu Batı’dan, çok nüfuslu doğuya evrilmesinin doğal bir sonucu olarak Türkiye’nin de bu coğrafyaya ilgi ve ilişkisi sadece alım-satım bazında kalmıyor. Temelde ekonomi ve ticaret ekseninde şekillenen bu ilişkilerin Türkiye ayağı, iş birliklerini artırma çalışmalarıyla ivme kazanmış durumda.
Öncelikle, Çin deyince aklımıza ithal ürünler geliyor ancak nüfus olarak dünyanın en büyük ülkesi olan Çin, ekonomisinin hızla gelişmesiyle birlikte dışalımını da artırmış. Hatta siz “her şey orada üretiliyor. Dışarıdan ne alabilirler ki” diye düşünebilirsiniz, öyle düşünmeyin. Türkiye’den Çin’e mermer, maden, gıda (kiraz, kuru incir, zeytinyağı, kuru kayısı, antepfıstığı v.b), gül yağı, gül suyu, tıbbi ve aromatik bitkiler ve yağları, kanatlı hayvan, süt ve süt ürünleri, deniz ve su ürünleri ihraç ediliyor. Tabi bu ticaret hacminin genişlemesinde Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği’nin katkıları büyük.
Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Başkan Yardımcısı Begüm Beyoğlu, Türkiye ve Çin arasında ihracat potansiyelinin artırılmasının yanı sıra, kültür, turizm ve spor alanlarında da Türkiye’yi tanıtmayı hedeflediklerini belirtiyor. İki ülke arasındaki ilişkileri kültürel boyutta da geliştirme yönünde çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Beyoğlu, 40 kişilik Çin Jiangsu Kadınlar Orkestrası ve 45 kişilik Zhe Jiang Wu Operası’nı Türkiye’deki sanatseverlerle buluşturduklarını, Afyonkarahisar’da Çin- İpek sergisinin hayata geçirildiğini açıklıyor.
Begüm Beyoğlu, Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği’nin kuruluş amaçlarını, Türkiye-Çin ilişkilerinde gelinen noktayı, pazar potansiyelini ve hedefleri şu sözlerle açıklıyor;
Soru: Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Çocukluğumdan bu yana yabancı dillere karşı olan ilgim, farklı dil ve kültürleri öğrenmeye karşı güçlü bir merak duygum vardı. Lise eğitimim esnasında İngiltere'de yabancı dillimi daha da geliştirebilmenin yanı sıra, dünyanın çok farklı uluslarından aynı amaç için toplanmış arkadaşlar edindim ve bu yöndeki girişimlerim başlamış oldu. Yabancı dillere karşı olan ilgim, farklı dil ve kültürleri öğrenmeye olan merak duygumla, üniversitede yine farklı bir dil ve kültür üzerine bölüm tercihi yaptım ve 2006 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Aslında 1997 yılından beri iş hayatının içindeyim diyebilirim. Aile şirketlerimiz, Saha Laboratuvar Ltd Şti ve İldam Laboratuvar cihazları A.Ş’nin yönetim kurulu üyesi ve dış ticaret müdürüyüm. Ankara’da 1963 yılından beri laboratuvar malzemeleri üretmekte ve birçok ülkeye ihraç etmekteyiz. Hedefimiz, her zaman üretim kalitemizi daha da üst seviyelere taşıyarak ihracat rakamlarımızı artırmak. Yurtdışındaki fuarlara katılarak ürünlerimizi tanıtıyoruz.
Soru: Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği ne zaman kuruldu? Kaç üyeniz var?
2006 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne iş toplantıları için gitmeye başladım ve uzun bir süre Shanghai (Şangay) şehrinde yaşadım. Orada ortağı olduğumuz fabrikadan da birçok ülkeye ihracat yaparak bu alanda kendimi geliştirmeye devam ettim. Bu esnada da yine farklı bir kültür ve yabancı dili tanıma imkanım oldu. Çin'de kaldığım süre boyunca Türkiye’de başlamış olduğum Çince eğitimime Shanghai’da devam ettim. O dönem geliştirdiğimiz ticari ve dostluk ilişkilerimizi farklı bir mecraya taşıyarak, Çin’in potansiyelini gören arkadaşlarımızla Türkiye - Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği’ni oluşturduk. Şu an derneğin başkan yardımcılığı görevini sürdürmekteyim.
Derneğimizin 50 üyesi bulunuyor ve bu üyeler Türkiye’nin önemli ithalat ve ihracatına sahip firma ve kuruluşlarıdır. Ayrıca derneğimizin üyelerinin yanısıra İzmir, Antalya, Muğla, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde de temsilcilikleri mevcut.
Soru: Bugüne kadar yaptığınız icraatlar ve hedefleriniz neler?
Derneğimizin, resmî kuruluş tarihi 25 Aralık 2018 olsa da Çin Halk Cumhuriyeti ile olan ilişkilerimiz 10 yıl öncesine dayanmakta. Dernek başkanımız İhsan Beşer öncülüğünde, Türkiye ve Çin arasında ihracat potansiyelinin artırılmasının yanı sıra, Türkiye’yi kültür, turizm ve spor alanlarında da tanıtmayı hedeflemekteyiz. Bu doğrultuda 40 kişilik Çin Jiangsu Kadınlar Orkestrası ve 45 kişilik Zhe Jiang Wu Operası’nı Türkiye’de misafir ettik ve gösterilerini izledik. Afyonkarahisar’da Çin- İpek sergisi açıldı.
Derneğimiz, TC Ticaret Bakanlığı, TC Tarım Orman Bakanlığı, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, Türkiye Bilişim Derneği, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Çin Gıda ve Hayvancılık Tarım İthalat İhracat Ticaret Odası, Çin Baharatçılar Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi ve Kültür Müsteşarı ile işbirliği içindedir.
Ticari ilişkilerde ise Türkiye’den Çin’e mermer dışında ilk kez kiraz ihracatını gerçekleştirdik. Merkezi Pekin olan Çin Gıda ve Hayvancılık Tarım İthalat İhracat Ticaret Odası ile derneğimiz arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. Bu kapsamda Çin Baharatçılar Birliği’ne bağlı üye şirketlerin oluşturduğu 36 şirketten 50 yönetim kurulu başkanı ve CEO’yu ülkemize getirerek TBMM, Afyonkarahisar, Isparta, Denizli ve İzmir’de ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdik. Derneğimiz bu vesileyle Çin’den Türkiye’ye ilk alım heyetini getirmiş oldu.
Türkiye’den Çin’e mermer, maden, gıda (kiraz, kuru incir, zeytinyağı, kuru kayısı, antepfıstığı v.b), gül yağı, gül suyu, tıbbi ve aromatik bitkiler ve yağları, kanatlı hayvan, süt ve süt ürünleri, deniz ve su ürünleri ihraç etmekteyiz. Ayrıca turizm konusunda da (kültür, doğa ve spor turizmi) Türkiye’yi tanıtmak için gerekli çalışmaları üstlenmekteyiz. Ki 2010 yılında “Stratejik İşbirliği” düzeyine yükseltilen ilişkilerimizin, çalışmalarımızın katkısıyla hızla meyve verdiğini görüyoruz.
Soru: Neden Çin?
Çin Halk Cumhuriyeti, nüfus olarak dünyanın en büyük ülkesi. Ekonomisinin hızla gelişmesiyle birlikte son 30 yılda ihracatı ile beraber ithalatı da artmaya başladı. Çin’deki tüketim miktarlarının çok fazla olmasından dolayı ithalat potansiyeli de hayli fazla. Dolayısıyla Türkiye’nin de her geçen gün Çin’e artan bir ihracatı var ki bizim hedefimiz bu ihracat rakamlarını yükseltmek. Türkiye-Çin arasındaki ticaret dengesinin Türkiye lehine iyileştirilmesi, Türkiye ekonomisi açısından büyük fırsatlar içeriyor.