Bugünkü konumuz; trafik canavarı.

Canlar yakan, ocaklar söndüren trafik canavarı.

Nerede,  ne zaman geleceği hiç belli olmayan bir canavar bu.

Sizin trafik kurallarına uymanız bile sizi kurtaramıyor.

Karşı tarafın da bu kurallara uyması gerekiyor.

Örneğin siz yaya geçidindesiniz.  Yeşil ışık yanıyor ve siz karşıya geçiyorsunuz.

Ama soldan ya da sağdan gelen bir taşıt kırmızı ışığa rağmen vurup geçiyor. Ve o arada sizi de önüne katıp sürüklüyor.

Böylesi bir acı olay geçenlerde Trabzon’da oldu.

Bir hemşire hanımefendi yeşil ışık yanıyor ve yaya geçidinden geçiyor.

Yolu daha ortalamadan kırmızı ışıktan geçen bir taşıt, hemşireye çarpıyor.. Ve olay yerinde bir can kayboluyor.

Yazık. Hem de çok yazık.  Trabzon basını bu acı olayı manşetten verdi. Okuyunca çok ama çok üzüldüm. Çünkü bu durum hepimizin  başına gelebilir.

Nerede ve ne zaman karşımıza çıkması belli olmayan bir canavarla karşı karşıyayız.

Bu gidişe de bir dur demenin zamanı çoktan geldi geçiyor.

YAŞADIĞIMIZ İKİ OLAY

Trabzon Atapark mevkiinde hanımla akşam yürüyüşü yapıyoruz.

Yeşil ışık yandı. Yaya geçidinden karşıya geçiyoruz.

Birden soldan hızla gelen otomobil az daha bize vuracaktı.

Ben de korkudan ellerimi havaya kaldırıp ne oluyor? Demek istedim.

Otomobil biraz ileride durdu. Sürücü içinden çıktı. Silahını çekip havaya üç el ateş etmez mi. Korkunç bir durum.

Bize demek istedi ki. ‘Ben bu yolların kralıyım. Ne yaparsam yeridir.’

O anda aklıma Başbakan Binali Yıldırım’ın güzel bir sözü geldi. Aslında o sözü Türkiye’nin bütün karayollarının başına yazıp asmalıyız diye düşünüyorum. Ne demişti Sayın Başbakan?

“Yolların kralı olmaz. Yolların kuralı olur.”

Ne kadar yerinde ve güzel bir söz. Bu sözde kalmamalı, hayata geçirilmelidir.

İkinci olayı Zigana Dağı’nı çıkarken yaşadım.

Arabamızla Trabzon’dan Gümüşhane Kelkit Pekün beldemize yol alıyoruz.

Zigana Dağına doğru üç şeritli yolun en sağından gidiyoruz.

O anda bir virajı almak üzereyiz. Birden tam karışımıza bir traktör çıkmaz mı? Sürücü elinde cep telefonu ile bizim yola girdiğinin bile farkında değil. Ben hemen kornaya basıp arabayı sola kırarak büyük bir kazadan son anda kurtulduk. Ama traktörün sürücüsü hala gülüyordu.

Olacak iş mi? Taşıt kullananın elinde cep telefonunun ne işi var?

Bir başka haberde ise şu notları okuyoruz:

Türkiye’de her gün 600 trafik kazası oluyor.

Bu kazalarda günde 5-20 kişi, yılda ise 5-6 bin kişi  ölüyor.

Korkunç bir durum. Kelimenin tam anlamıyla yollarda bir can pazarı yaşanıyor. Trafik canavarlarına karşı gerçekten bir ‘milli seferberlik’ ilan edip uygulamak gerekiyor diye düşünüyorum.

Trafik kazalarının elbette ki daha birçok nedenleri var. Bunların en başında kaza yapan sürücülerin yüzde 60’ının cep telefonu kullandıkları tesbit edildi. Buna ek olarak dikkatsizlik, aşırı hız, alkollü ve uykulu araç kullanmak, trafik kurallarına uymamak geliyor.  Bütün bunların hepsinin çözümü vardır olmalıdır da.

Herkese kazasız günler ve gelecekler diliyorum.