KKTC'de seçimler yapıldı. Şimdi ana konu koalisyon hükümetinin "nasıl kurulacağı" sorusu.
Bugün ise 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı.
Hiç değilse bugün iç politika ile meşgul olmayalım.
GKK'nın 37'inci, TMT'nin 55'inci ve Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethinin 442'inci yıldönümünü kutladığımız bugün bir yandan bu üç şanlı tarih vesilesiyle gurur duymakta ne kadar haklıysak özellikle "direnişin değerini ve anlamını" bilen bir toplum olarak çok yakınımızdaki Mısırdaki insanları unutmayalım.
Demokrasi için mücadele veren darbe karşıtı Mısırlılar Pazartesi Günü ülke genelinde "Milyonluk Şehitler" sloganıyla gösteriler düzenlediler ve darbeci Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'yi lanetlediler!
Mısırlılar direniyor.
Demokrasi için, onurları, "Arapların da kralsız ve diktatörsüz demokratik rejimlerde yaşama hakkı" için direniyorlar.
Seçtikleri Cumhurbaşkanı'na sahip çıkıyorlar.
Onursuz darbecilerin ve onların güdümündeki sivillerin Mısır'ını istemiyor Mısır Halkı!
Kahire'de bulunan Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki gösterilere, Sina Yarımadası ve batı bölgelerindeki bedevi kabilelerinin temsilcilerinin yanı sıra ülkenin güneyinde yaşayan Nudiler ile Saidi aşiretlerinin de temsilcileri katıldı. Kahire'deki gösteriler, Rabiatul Adeviyye ve Nahda Meydanı ile Mısır İstihbarat Merikezi binası önünde yoğunlaştı.
İskenderiye'nin Sidi Gabir ve El-Korniş caddelerinde yüz binlerce kişi darbe karşıtı gösterilerde hayatını kaybedenler için yürüdü. Sina'nın kuzeyindeki El-Ariş kenti merkezinde ise valilik binası önüne toplanan 30 binden fazla gösterici darbeyi protesto etti.
Güneydeki Luksor, Asvan, Asyut kentleri ile Süveyş Kanalı boyunca yer alan Süveyş, İsmailiye ve Port Said kentlerinde de darbeye karşı yürüyen halk, Mursi'nin bir an önce serbest bırakılması ve görevine geri dönmesini talep etti.
Nil Deltasında bulunan Şarkıyye, Mansura, Dimyat,Tanta ve Minye kentlerinde de sokaklara çıkan darbe karşıtları, "Askeri yönetim istemiyoruz, demokrasi istiyoruz, seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi istiyoruz" yazılı pankartlar taşıdı.
Ülkenin batı bölgesindeki Marsa Matruk kenti de geniş katılımlı gösterilere sahne oldu.
Mısır'da darbe koşulları ortadan kalkıncaya kadar meydanlardan ayrılmamaya kararlı Mısır'ın onurlu demokratları.
Halkın bu kararlı direnişi AB'nin de "istemeye istemeye" Mısır'da darbeciler hakkında tavır almasını beraberinde getirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Mısır'da tüm taraflarla görüşmeler yaptı ve bunları Türkiye Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile paylaştı. Çünkü Mısır Direnişi'ni tüm dünya da tek bir ülke "dobra, dobra desteklemekte": Türkiye! Türkiye'siz bir çözüm Mısır'da mümkün değil!
Bayan Ashton darbecilerin her gün kaybettiği gelişmeleri de fark ederek olsa gerek Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile biraraya da geldi ve ona protestoların sonlandırılması karşılığında serbest bırakılması teklifini iletti.
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi Ashton'a, meselenin koltuk meselesi olmadığını ve serbest bırakılmayı anayasal meşruiyete değişmeyeceğini söyledi. İşte onurlu duruş budur!
Bugün 1 Ağustos 2013 Toplumsal Direniş Bayramı'mızda direnen Mısır Halkı'nı hatılayalım ve seçtikleri Cumhurbaşkanları'nın onurlu direnişini kayda geçelim amacıyla onun Bayan Ashton'a cevabını sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Ben, tüm dünyanın ve Avrupa Birliği'nin takip ettiği şeffaf seçimler aracılığıyla halkım tarafından seçildim. Görevden uzaklaştırılmam da ancak demokratik yollarla ve halkın oyladığı anayasa uyarınca olabilir. Eylül ya da ekim ayında genel seçimler sonrası görev sürem ile ilgili ülkede anayasal boşluk doğmasın diye referandum düşünüyordum. Mesele koltuğa bağlılık değildir. Mesele 2011 Ocak Devrimi'nin demokratik kazanımlarını korumaktır."
Acaba KKTC'nin insan haklarına ve demokrasiye gerçekten değer veren kesimleri ne zaman vakit bulup Mısır Halkı ile olan dayanışmalarını sergileyecekler diye merakla beklemekteyim!
Mısır Halkı'nın Direnişi'ne destek vermek dünyadaki tüm darbecilere ve darbe heveslilerine "meydan boş değil" demektir!
