Özler bazen insan. Hem de çok. Yüreğindeki vuslatların hiçbir zaman yaşanamayacak olmasıdır içini acıtan. Hayatın anlamıdır özlemek kimine göre; özlem olacaktır ki, içinde yeşeren umutlar da daima var olsun. Bir gün kavuşma ümidi vardır çünkü.

Kimine göre de acı verir özlemek. Hayatı anlamsız kılan bir hüzündür de özlem onlara göre. Bir hayal olarak da kalmaya mahkûmdur vuslat.

Hayatın, olmazsa olmazları arasındadır özlemek duygusu. İstesen de kaçamazsın öyle kolay kolay. Kimi zaman kapatır kendini dört duvar arasına, düşüncelerinin seni yiyip bitirmesine teslim olursun. Tıpkı yorgun bir savaşçı gibi yığılıp kalırsın çıkmazlarda. Acizlik midir bu bilemem ama bildiğim tek şey var, o da, yılgınlık verir çoğu zaman bu duygu ve çok şeyler alıp götürür ömürden.

Gece yarılarında kaçar uykularınız, zamanı geri döndürüp anı dondurmak ister, fakat imkânsızlığın çaresizliğine boyun eğersiniz usulca. Hatta terk etmek istersiniz bulunduğunuz mekânları ama yapamazsınız. Yeni umutsuzlukları, yeni özlemleri kaldıramayacak kadar aciz kalmıştır yüreğiniz çünkü. Son darbe olur yüreğinize ‘gitmek.’
 
Kalakalırsınız.

Özlemenin bu kadar zor olduğunu hiç anlamamışsınızdır daha önce. Bu kadar yaktığını, bu kadar acıttığını içinizdeki derinlikleri… Ateşe düşen yanar misali, su bile serpilse, nafile kalır yaralarınıza.

İki kişi tanıdım çok yakın bir zamanda. Annelerini kaybetmişler (Allah rahmet eylesin). Özlemin verdiği o kadar yoğun bir hüzün hissediyorum ki onların yüreğinde, bu onlarda iyi yürekli birer insan olma özelliliğini oluşturmuş. Kendi içlerinde buhranlı hislerle boğuşsalar da, çoğu zaman, empati kurabilme özelliğinin zirvesinde olduklarını anlayabiliyorsunuz onlara baktığınızda. Kendi hayatınızdan anlattığınız bir kesit bile yetebilir, onları günlerce düşündürmeye ve hüzne boğmaya. İyi insanlar bunlar, hem de çok. Acının olgunlaştırdığı bir yüreğin de belirtisi bu olsa gerek.

Mesela bir baba, henüz tanımadım ama ayrı olduğu evlatlarına duyduğu özlemi tanıdım. Bana anlattıklarında anlayamadım, fakat okuduğumda bazı yazdığı cümleleri, adeta çocuklarının hayallerinde nefes aldığını fark ettim. Eminim ki, her anında ve her nefesinde, bir gün onlara kavuşabilmenin ümidini taşıyordur bu baba.

Sevgi böyle birşey işte… Başkalarının yaşayıp ta, yazdığı cümlelerle avunmak değildir. Her ne kadar öyle sanılsa da, tam olarak yaşamadan bilinemez böyle bir duygu. Değildir öyle kolay ve değildir o kadar basit.

Sevmek, özlemek ve hüzün… Hiç ayrılmayan üç kafadar gibilerdir aslında... bir de sen varsan içlerinde.

Mesela, ben çok özledim.

İstanbul’u, babamı ve…