Toplumlar insan olmanın kurallarını ve vicdanını tanımadan, öğrenmeden, dini(!), aşiretçiliği, feodaliteyi, kini, nefreti, intikamı, kendinden olmayanı ezmeyi, acımasızlığı öğrendi.
Dünya güzelliklerini, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, eşitliği, adaleti öğrenemeden, acımasızlığı, sapıklığı ve vahşeti öğrendi.
...
Cennetin annelerin ayakları altında olduğunu öğrendik ama kadınlarımıza yapmadığımız adaletsizlik, uygulamadığımız vahşet kalmadı.
Hepimiz kardeşiz diye öğrendik, her gün mal-mülk, sen-ben, öteki kavgasıyla kardeşliği yaktık, yerle bir ettik.
Ev alma komşu al dedik, komşularımıza yapmadığımız çirkinlik, hırsızlık, tecavüz kalmadı.
En sadık dostlarımızdır hayvanlar, ağzı var dili yok dedik, bacaklarını, kuyruklarını, kulaklarını kestik.
Çocukların melek olduğunu söyledik ama o meleklere uygulamadığımız vahşet kalmadı. Ölümlerin en iğrencini uyguladık...
Kızımıza, kardeşimize, babaannemize tecavüz ettik, karımızı kurşunladık, babamızı öldürdük.
Bunca yaşananlardan sonra bu kötülüklerimize yeni kötülükler katıp 4 yaşındaki Leyla’ya, 8 yaşındaki Eylül’e kıydık. Acaba biz nerede yanlış yaptık, hiç sorduk mu kendimize?
Kutsalımızda, kitabımızda, kültürümüzde olmayan kötülükleri nasıl yaşıyoruz biz, bunun suçlusu kim?
Bunlar dağın görünen yüzü tabii, kim bilir görünmeyen yüzünde daha ne vahşetler var.
Bütün bu sapıklıkları, bütün bu canilikleri öğrendik, katletmeyi öğrendik.
Öğrenemediğimiz tek şey insan olmaktı.
Ne de güzel söylemiş Nimri Dede, “Ben insan olmaya geldim” diye...
ikilik kinini içimden atıp
özde ben bir insan olmaya geldim
taht kuralı ariflerin gönlüne
sözde ben bir insan olmaya geldim
meğerse aşk imiş canın mayası
ona mihrab olmuş kaşın arası
hakkın işlediği kudret boyası
yüzde ben bir insan olmaya geldim
bütün mürşidlerin tarif ettiği
sadıkların menziline yettiği
embiyanın evliyanın gittiği
izde ben bir insan olmaya geldim
ben de bir zamanlar baktım bakıldım
nice yıllar bir kemende takıldım
o aşkı mecazla yandım yakıldım
közde ben bir insan olmaya geldim
süregeldim aşk meyini içerek
her bir akı karasından seçerek
varlık dağlarını delip geçerek
düzde ben bir insan olmaya geldim
gör ki nimri dede şimdi neyleyi
gerçek aşkı her gönüle söyleyi
her türlü sefaya veda eyleyi
sazda ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim.